Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Aralık '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

2011 cezalı, siz de 2012'yi şımartmayın tepemize çıkıyor sonra!

2011 cezalı, siz de 2012'yi şımartmayın tepemize çıkıyor sonra!
 

Yeni yıl 2012,

2011'de geçen sene yeniydi ama pek çabuk eskidi. Ne ara yaşlandı da ömrünü tamamladı doğrusu farkedemedim. Bitti-gitti…

2 gün sonra umutlarla, iyi dileklerle karşılanan bir seneyi daha uğurlayacağız. Ancak ben aynı reklamlarda olduğu gibi 2012'ye girmeyi pek istemiyorum. 2011'den çok beklentim vardı daha hiç birini karşılamadı. Şimdi 2012'ye girersem ödül olur 2011'e. Ceza olarak bana fazla mesai yapsın istiyorum.

Eyy 2011 duy beni !

Ben geçen sene istemedim mi senden,

Bu ülkede barış olsun,

Kimse ölmesin demedim mi?

Sen ne yaptın engel oldun mu sayamayacağım kadar fazla şehide?

Herkes dil ucuyla senden "barış","kardeşlik" istedi ben gönülden istedim senden, eee sen ne yaptın?

Kardeş iki halkın kardeş türkülerini okuyan kadını yuhlattın. Neden engel olmadın?

Ben senden "deprem olmasın, herkes huzurluca bari bir sene geçirsin" dedim.

Sen yıktın geçtin hem ortalığı hem umutlarımı.

Aç insan olmasın, kimse bir kuru ekmeğe muhtaç kalmasın dedim, sen insanları bir damla suya muhtaç ettin. Yardım eli uzatmaya kalkanlara ya da gönlünden yardım kopmayanları da bir güzel şuçladın!

Hadi bunlara engel olamadın, yaz tatilinde Paris'e gitmek istedim. Bundan ne istedin 2011!

Bak şimdi ipler koptu ben gidene kadar savaş çıkacak heralde. Eyfel Kulesi'nde bir yemek yiyim dedim müsade etmedin bak şimdi Paris'in en büyük ağacı yapacaklar kuleyi.Müsade etseydin de yeşillenmeden yetişseydim.

Kitap yazacaktım, ne güzel lansmanımı da Bridge'de yapacaktım. Sen buna taş koydun, bilgisayarımı bozdun. 100 sayfamı yedin!

Aman sen de bir umutla bekledik seni bir yaralı parmağa  faydan olmadı. Şimdi ben sana ödül verir gibi atar mıyım bir kenara?

Cezalısın fazla mesai yapıp başarısızlıklarını telafi edeceksin.

Ve sen 2012

Savaşla, depremle, felaketle geliyorsan gelme,

Düşmanlıkla, hastalıkla, sıkıntıyla geliyorsan yine gelme,

Her ne olursan ol gel demiyorum. Değiş öyle gel…

Keyifle, huzurla gel,

Mutluluk getir,

Sevgiyle gel,

Arkadaşlarımla keyifli zamanlarıma fırsat ver ikide bir sıkıştırma!

Finalleri – vizeleri ertele de gel,

Aileme sağlık ver,

Paris kapılarını aç sonuna kadar,

Ayrıca bu sene 2 Mart'ı atla bu sene doğum günümü kutlamak istemiyorum.

Şimdi eğer bu dediklerimi yapmassan Noel Baba elimde, bırakmam görürsün gününü! Akıllı ol bu isteklerimin yanında kaçmamız için bana pembe bir vosvos, Fatoş'a da bir 1.16 gönder.

Yoksa girmem yeni yıla bütün sene arar durursun beni… : )

(Yazılarımı Milliyet blog adresimle beraber www.eceors.com adresinde de yayınlıyorum.)

 
Toplam blog
: 58
: 1647
Kayıt tarihi
: 13.05.09
 
 

Marmara Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümü öğrencisiyim. Okumak, yazmak ve hayata dair yorumlar ya..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara