3. Viyana kuşatması üzerine

Bu yazıyı milli maça 3 saat kala yazıyorum.

Gönül arzu eder ki Milli takımımız Hırvatistan'ı yenerek yarı finale çıkar ve ülkemizi spor alanında en güzel şekilde temsil eder.

Son günlerde, özellikle milli takımımızın son iki karşılaşmada geri düştüğü durumdan maçı toparlayıp maçtan galip ayrılması birilerine ilham vermiş herhalde. Öyle ki birkaç gündür Milli takımımız oyuncularına Osmanlı askeri, Teknik direktörümüze de Osmanlı komutanı muamelesi yapılıyor.

Futbol otoritelerinin yıllardan beri vurguladıkları fair play ruhu kanaatinmce Milli takıma Milli ordu muamelesi yapmakla gerçekleşmiyor.

Bir Yunan takımının İstanbul'a böylesi bir ruhla geldiğini düşünsenize?

Viyana kuşatmaları başarısızlıkla sonuçlanmış olabilir. Her milletin tarihinde başarısızlıkla sonunçlanan savaşlar ve dönemler vardır. Viyana bozgunları da bunlardan biridir. Viyana bozgunlarına bakıldığında karşımıza hazırlıksız bir ordu, tam manasıyla planlanmayan bir kuşatma hyareketinin varlığı görülecektir.

Milli takımımız oraya futbol oynamaya gitmektedir. Savaş yapmaya değil.

Taraftarlarımız milli bir heyecanla takımlarını desteklemeye gitmektedir, İlk ikisi bozgunla sonuçlanan savaşın 3.sünü izlemeye değil.

Biz de TV'den fairplay ruhu ile gerçekleşmesini ümit ettiğimiz milli maçı büyük bir heyecanla izleyeceğiz 3. Viyana Kuşatmasını değil...

Milli takımımıza başarılar.