Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

35 can

http://www.alevileriz.biz/showthread.php?t=68650

Bu linki okuyun ve Türkiye de kimlerin yaşadığını, kimlerle yaşadığınızı görün. Tabii, bitirmeye yüreğiniz yeterse...

*Polis?
3-5 sivil polis aynı göstericiler gibi yüzlerini otele dönerek duruyorlardı. Sonra zaten onlar da gitti ve saat 19.00'dan itibaren artık saldırganlar tamamen otelin önüne geldiler. Burun burunayız, nefeslerini duyuyoruz. Yangının başlamasına bir saat falan var. Birden bir rütbeli subay, yanında iki çevik kuvvetle otele girdi. Elektrikler kesik. Subay elinde çakmak, çakmağı çaka çaka lobide yürüyor.
"Komiser Mehmet kim?" dedi. Komiser kendini tanıttı. Subay, "Komiserim çıkalım" dedi. "Nasıl yani" dedi bizim Mehmet Komiser. "Çıkalım komiserim, ortalık fena karıştı, daha fena karışabilir" yanıtını verdi subay. Mehmet Komiser "Beraber girdik beraber çıkarız" dedi. "Hayır komiserim ben sizi almaya geldim." Komiser, "Ben çıkabiliyorsam buradaki herkes çıkabilir tek başıma çıkmayı reddediyorum" dedi.
Sonra bizim Ertan vardı, o "Peki biz nasıl çıkacağız" diye sordu. Subay döndü, sizden özür diliyorum, ama aynen şu ifadeyi kullandı "Nasıl girdiyseniz öyle çıkın o... çocukları." Sonra komisere çok sert bir biçimde "Çıkalım diyorum size" dedi. Bir daha ret yanıtını alınca da "Ne halin varsa gör" deyip gitti. Biz o andan sonra dedik ki "Bitti bu iş, birazdan ölüyoruz." Zaten biz bunu derken 10 binin üzerinde saldırgan otelin etrafını sarmıştı bile.

02/07/1993
Bugün için söylenecek tüm sözler, bu linkte söylenmiştir.
Ne devletin vurdum duymazlığı, planlaması, ne de kışkırtıldığı söylenen? halkın, orda yaptıkları konuşulup tartışılacak bir konu değildir.

Demokrasi adı altında bile tartışılamaz. Herşey açık ve nettir. Bu linkte de görüleceği gibi, 8 saat süren bir katliamın, sadece şeriatla yönetilen bir ülkede görülebileceği aşikardır.

*Serdar Doğan’a “Sizce Alevisiniz diye mi orada yakılmaya kalkıldınız, Aziz Nesin yüzünden mi, neden?” diye sorduğumuzda aldığımız yanıt şu oldu:
“Aziz Nesin işin bahanesiydi. Alevi olmak da tek başına açıklamıyor. Asıl kavramsal olarak biz ‘öteki‘ olduğumuz için o günü yaşadık”



Yine bu katliamı yaşamadan, orada bulunmadan, o insanların çektiği eziyete ama yine de başları dik gidişine tanık olmadan, ahkam kesilecek bir konu değildir.

Tekbir getiren insanların, seyreden polisin, gelmeyen büyük ordunun, işi olan Erdal İnönü'nün, olaya müdahale etmeyip, seyreden Sivas halkının, herkesin sorumluluğu eşittir..

Onlarla orada yanmadığım için benim de sorumluluğum büyüktür.

Suçu sadece ve sadece devlette bulmak, orda Allahu Ekber diye bağıranları, temize çıkarmak olacaktır.

Hiçbir kışkırtma, katliamı ve yapılan insanlık dışı uygulamaları haklı göstermez. Baştaki ne kadar suçluysa, kışkıran ve insanlıktan çıkan da, o kadar suçludur. Yoksa bu insanların yobazlığı devam edecek, istenilen demokrasi geldiğinde, kışkırtılacak kadar küçük beyinler, demokrasiyi bildikleri gibi uygulayacaklardır. Allahu Ekber sesleri kesilmeyecektir.

Soldan sağa tüm işin içinde olanların ya da birşekilde haberi olup, susanların, bu ülkeye gelecek demokraside ne kadar dürüst olacaklarına örnektir, Madımak...

*Biz Madımak’ta siyasallaştırılmış İslam’ın istediği zaman neler yapabileceğini, kimleri yedeğine alabileceğini gördük.

Bu yüzden, askerden, çaycıya, herkes yargılanmadıkça, hesaplar sorulmadıkça, bu Türkiyenin üzerindeki kara leke olarak kalacaktır.

Demokrasiye olan inancın yakıldığı yerdir Madımak...


*Halk, Madımak'ta yakanı da yaktıranı da, kullananı da, kullanılanı da unutmayacak.
Unutmak ALDANMAKTIR.
Unutmak TEKRAR TEKRAR YANMAKTIR.
Madımaklar'a son vermek için unutmayalım, affetmeyelim, uzlaşmayalım!

 
Toplam blog
: 44
: 2108
Kayıt tarihi
: 15.09.08
 
 

Burdayım ya, gerisi teferruat ..