Gül yüzünde güller açsın, .....utansın felek gülüşünden............inadına, .................inadına gülümseyerek bak hayata ki ............................kader utansın. ........
Sen.....Hayaller kurarsın .....geleceğe doğru, .........Ekim ayını hüznünle denk tutmuşsun, ................Ellerinde solan papatyaların .........................gözyaşlarını görme..
Bu akşamda geceye rengini sunmuş hüznüm... Kaybolan yıllarmı yoksa benmi yitiğim, Portakal çiçeği kokunla kapımı çalsan, Ölürdüm mutluluktan bil hüzün gözlüm... Şarkılar anlatıyorlar ..
Hüzün yine dalga dalga yayılıyor evimin her köşesine, Salon ıssız, mutfak ıssız, Yatak odası ıssız...Oğlumun odasına geldim ..Açtım radyoyu, Radyo da bile Hüzzam Makamı çalıyor..
Hayat ne verdiki ne götürsün bendenKırık dökük bir kalp, acılarla dolu bir yaşam.Mutsuzluk bekçim olmuş hüzün kokan gecelerime, Yanlızlık kaderimmi yoksa söyle sevgili? Uzatsam eller..
Gönlüm bir kuş misali uçuyor seyreyliyor dünya halini, sevdaya dair ne varsa fırlattım havaya kanadımdanRüzgarda savrulup yitiyor, görmüyormusun?Çektiğim acılar mı? Anımsamıyorum bile...<..
Ne hayallerimiz vardı seninle mutluluğa dair, Sevdamız hiç bitmeyecekti, hiç bitmeyecekti gönlümüzdeki yangın Mutluluğu yudum yudum içecektik acele etmeden, Ellerimiz hiç ayrılmay..
Torunum Rüya'ya sözvermiştim... planlar kuruyor, beraber nasıl gezeceğimizin hayalini kuruyorduk Gemlik'te... Ankara'ya sabah 6 da indik... doğruca kardeşim Gülbin'e gidip valizimizi bıraktık.....
Sakın kanma dünyanın şatafatlı haline, Sonunda yanarsın, uzanma harama.Hak yiyip oturma öksüz, yetim malına, Sonunda varacağın yer Kara topraktır... Dost, akraba, kardeşlik artık ..
Siz hiç Dolunaydaki yüzü gördünüz mü?O bana kah güler, kah hüzünle bakarKah benimle ağlar..Dün gecede Dolunay vardı...Ben her Dolunayda oturur sobetleşirim, beni belki duym..
8 Mart 1956 Zonguldak doğumluyum. Seyahat etmekten, güzel sanatlardan, resim yapmaktan, şiir yazm..