Masamdaki son kağıdı da zımbalayıp diğerlerinin üstüne koydum. İyice dengesizleşmişlerdi. Göz kararıyla yarıya bölüp iki parça halinde çekmeceme yerleştirdim. Ofiste kimse kalmamıştı. Saatime baktı..
Apartmandan çıktım hızlı adımlarla ana caddeye ulaşmaya çalışıyordum. Böylelikle F treniyle şehrin en kuzeyinde bulunan iş yerime gidebilirdim. Kuzeydoğu caddesi boyunca yürümem gerekiyordu fakat ö..
Gözümü açtım. Yatakta sağa döndüm, sol kolumu gözümün önüne getirdim. Saatin ışığını yaktım. Yedi buçuk olduğunu gördüm. Panikle zıpladım yataktan. Tek hamlede çıkmıştım yorgan-battaniye ikilisini..
Otobüsteydim. Gün olabildğince sıcaktı. Vücudumun etrafındaki her damla teri hissediyordum. Başımı öne eğmiştim çaresizce. Bundan kurtulmanın yolu yoktu. Ayakta altmış kişi olması gereken otobüste ..
Bekleme odasındaki siyah deri koltuklardan birine oturmuş, elimde dergi, bekliyordum. İçerisi oldukça basık bir yerdi. Tavan en fazla iki buçuk metre yüksekliğindeydi. Batan güneş pencerenin önün..
Barkın sinema üzerine eğitim alıyor ve kısa küçük hikayelerini, kısa küçük senaryolara çevirip, onla..