Gözlerini kapatınca esen soğuk rüzgar saçlarının üzerinden şöyle bir geçince, havayı da içine en derinine çekince farkeder misin ne kadar da İstanbul koktuğunu...havanın?Eskiden hatırında ka..
Onu ilk gördüğümde hayat hala devam ediyordu. Durmamıştı. Tüm rutinliği ile devam ediyordu işte.Kalplerimiz kağıttandı kolayca ikiye, üçe katlanabiliyordu.Tıpkı aşklarımız gibi.<..
Hayalinde çizdiğin tablo...tüm gerçekliğiyle karşına çıkarsa ama pek de bir uzaktaysa ne yaparsın acaba?Dokunabilmeyi isteyip de dokunamamak nasıl bir şeydir?Soruların bu kadar tuhaf ve zor ol..
Öylesine güzel elleri vardı ki yüzünün de aynı güzelliğe sahip olamayacağını düşündüm nedense.Elleri en güzeldi sanki. Yüzüne bakmayacaktım! Tabii ki bu mümkün değildi.Yüzüne de bakaca..
Yağmur öylesine hızlı yağıyordu ki gözlüklerini silmeyi bırakmıştı artık. Sadece yürüyordu...ha bir de biraz düşünüyordu belki.Buranın yağmurları öyle ülkesinin yağmurlarına benzemiyordu. ..
İstanbul’dayken bile İstanbul özlenirken elbette uzaklarda yaşarken de özleniyor. Bazen İstanbul “uzaktan” güzel diye düşündüğüm de olmuyor değil. Uzak kalınca onca zaman sonra kalabalıklar da...s..
Dedim ki “hadi beraber yürüyelim”. Kabul etti. Hemen değil tabii ki. Israrlar sonrasında ancak...zar zor.Oysa ben ısrarı hiç sevmezdim ki. “Bir kere söylerim ben bir şeyi” derdim. ..
1961 doğumluyum belki de 1965...Ellerim titrer benim. Sigara da çok içerim. İçimdeki derin sancı nedendir bilmiyorum? Kendimi tanıtmam istendi. Ben de tanıttım işte. En çok dikkatlerini ..
Daha çok istiyorum...onu da bunu da. Sadece eşyalar değil istediğim, herşeyi, herkesi istiyorum. Hemen sahip olayım. Sonra da bir güzel tüketeyim. Bana sonsuz sabır gösterin ve hep sevin. Hep ..
Her yere koşarak giderdim küçük bir çocukken...böyle hemen ulaşmak isterdim gidilecek yere...bir de koşmak hoşuma da giderdi ki. Mesela bakkala mı gidilecek, hemen hızlıca merdivenleri üçer beşer ine..
Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..