Nasıl bir ürkek cesaretlerdi bunlar. Öncelikle sen yazılarını okumak, ardından birkaç cümle ile sana yetişmeye çalışmaktı belki de hırslanarak sana olan ilgimi sevgiye dönüştürüp, önce gülümsemeyi,..
Ne kadar garip duygulardı bunlar ki akla düştükçe birine veya birileriyle beraber öfke yükselişlerini hazmetmem pek de kolay geçiştirilecek konular değildi. Nedense çoğunda haklılığım öne ç..
Çok hoyrat ve karanlık gökyüzü altında nefes alıyorum… Yarısı karanlık ve yarısı gün ışığı alan bir dünyada var olma savaşı veriyorum… Kendime ait çok şeyi kaybettim, yıllara küs..
Gece kendine ilerliyor, elimdeki kitap yüzüme düştüğünde uzun bir yolculuk sonundaydım. Gece kendine uzun, gece bana en uzun ve gecenin içindeki "Bir gün Tek Başına" cümlesi ile kâbuslarım başladı ..
Suskunluklarımız ve acılarımız benlik direncimizi aştı… Korkularımız ve de öfkelerimizdi benliğimizi sarsan… Çok kısa zaman kullanışı bu, her şeyin bir anda darmadağın oluşu… ..
Geceye boş vermeli… Kaybetmek üzereyim kendimi, gözlerimin kapakları pense ile aşağıya doğru çekiliyor sanki. Gözlerim yarı açık, bir bulanıklık, bir şeyler sarkıyor, beyaz boyalı bir metale yapışı..
Umudun tükenmesi sordum kendi kendime... Yokluğa adım atmakla eşdeğerdir dedim, belki yanıldım ama tükenmekle yaşam umudu arasındaki fark incelmişse işte sorun buradadır demek de boş laf sanki veya..
Bazen durduğun anda bir şeyler düşer düşüncelerinle beraber var oluşuna dahil veya özlemini duduğun birilerine bağlanır düşüncelerin. Aslında uzaklardan beklediğin bir sestir kendince kendini g..
İçini sakladığı bir Truva Atıydı sanki, heykelimsi taş yığını bir sığınak… Hayatının bütün temel taşlarıyla yalnızca kendinin ördüğü dört duvardan farklı sadece giriş kapısı olan bir lâbirent..
Vakit oldukça geç zaman diliminde, gecenin sonuna yakın gece, gece yarısı sonrası, zamanlarındaki sınırsız düşüncelerle, tüm olmazların ardından sıyrılıp kendime iç huzuru sağlayacak bir yerdeyim…<..