- Kategori
- Psikoloji
ACIDAN NEDEN KORKARIZ?
Herşey biz küçükken başladı. Büyüklerimizin ''aa uslu çocuk ol yoksa ağızına acı biber sürerim.'' diye ettikleri tehtidler ve gerçekten ceza olarak ağıza sürülen acı biberler.. sonuç olarak, acının her türlüsünden korkan insanlar olduk. Acı kelimesi bir ceza niteliğindeydi. Oysa ki acı yemekler, canımızın acıması, acı tatlı sohbetler bunlar normal şeylerdi..
Öğretmenlik yaptığım bir dönem de, öğrencilerimle bir oyun oynamak istedim. Çocukların gözleri kapalı dilleriyle tattıkları yiyeceklerin ne olduğunu bulmaya çalıştıkları duyusal bir oyundu.
Limon, elma, tarçın, tuz, şeker vs. tabaklara koymuştum. tatlı, tuzlu,ekşi vardı ama acı yoktu biraz acı biber koymak istediğimde meslektaşlarım tarafından engellenmiştim.
-''Aman hocam acı biber koyma şimdi çocuğa ceza gibi olur. Sonra velilere ne deriz!'' O zamanlar koymadım ama yıllar geçtikçe bu kadar doğal bir yiyeceğin korkutucu olması fikri beni çok üzdü.
Acı, tatlı, tuzlu ve ekşi çocuklar hepsinin tadını kötü anılar olmadan bilmeliler öyle değil mi? yoksa ben mi yanlış düşünüyorum.
Canımız acır, kalbimiz acır, dilimiz acır, yaramız acır... bunlar olağan duygular.
en başından bu tarz tehtidlerin yanlış olduğunu bilmek gerekir öncelikle. Sonra, ya çok acı sever oluruz her anlamda ya da acıdan kaçar oluruz. Yaşamı böylesine zorlaştırmak niye?
Her duyguyu tatmak, çıkartacağımız sonuçlar ile ruhumuzu rahatlatmayı diliyorum sadece kısaca acı üzerine bir not yazmak istedim sizlere..