- Kategori
- İzmir
Aracını parkedip durağı otobüse kapatanların halleri :)

Mithatpaşa Caddesi ve Üçkuyular, bir yıldır devamlı kullandığım yol güzergahım. Hergün otobüsle geçiyorum oralardan.
Hergün de otobüs duraklarının giriş çıkışında parketmiş araçları görüyorum.
Sinir oluyorum :)
Sinir oluyoruz :)
Abinin bir elinde telefon, bir elinde direksiyon, bir yandan laflıyor bir yandan da arkada korna çalan otobüse hareket yapıyor :)
Yol zaten kalabalık, trafik sıkışık, o arabaların durakta ne işi var?
Hele Üçkuyular'da pazar kurulduğu zaman durağın önündeki cep kısmına otobüsler giremiyor bile araçlardan.
Pazarlığını yapanların araçları onlar, esnafın değil :)
Şoför araçta çünkü, artık yenge gelesiye içerden, yakmış dörtlüleri, kıpraşmıyor kesinlikle :)
Koca otobüs manevra yapamıyor, durağa giremiyor, öyle bakıyor abi camdan.
Üçkuyular'dan Esentepe'ye araçların döndüğü kavşak da öyle hergün.
Zaten daracık bir yol, yokuş da dik.
Gelen giden otobüslerin manevra alanı fazla değil.
O yolda bile araçlar iki sıra park halinde.
Önünde durak varmış, otobüs yanaşacakmış, yokuş aşağı zaten hızlı geliyormuş, önünde durulmazmış, düşünen yok.
Bir yıldır o duraktan inip biniyorum, bir yıldır o durağın önü böyle.
Oradan sahile dönüşteki durak da öyle.
Durağın çıkışında illa biri kondurmuş oluyor aracını.
Koca otobüs klakson çalıyor, adam lütfen kımıldıyor.
Üçkuyular'da son durakta bayağı dik bir yokuş var.
Bayağı dik ama.
Biz sabahları otobüs beklerken görüyoruz hergün.
Bir araç tam yokuşun dibinde bekliyor yolcusunu.
Beklerken de yokuş aşağı bir sürü servis aracı, minibüs, otomobil iniyor.
Artık biz ''bakalım ne zaman biri bodoslama bindirecek'' diye bekliyoruz :)
2 metre ileride beklemiyor abi.
Tam o yokuşun dibinde duracak illa ki.
Hatay, Üçyol tarafı da aynen böyle.
Otobüslerin Hatay'da yukarıya döndükleri köşeyi daha boş görmedim bugüne kadar.
Koca otobüsler nasıl zorlanıyor oraya geçmeye çalışırken.
İlla bir kaza mı olması lazım?
İstanbul'u düşünüyorum...
Tuhafıma gidiyor insanların rahatlığı.
İstanbul'da kaosun içinde öyle bir düzen var ki üç günde adam eder o tipleri :)
Burada insanlar hakikaten çok rahat.
Bencil demeyeyim de...
Bir hoşlar :)
Gördükçe...
O şoförlere bayağı bir sayıyorum içimden.
Kızıyorum...
Ayıplıyorum...
Hiç yakıştıramıyorum.
Nasıl bir sorumsuzluktur bu, vallahi anlamıyorum.
İzmirlinin ''çakması'' olduğumdan herhal :)