Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '11

 
Kategori
Deneme
 

Araf'da toplu raks...

Araf'da toplu raks...
 

Görsel: Su 'Cennet', ateş 'Cehnnem' ise 'Araf' da bu mu yoksa?


Baktım geçmişe şöyle bir yine…

Aslında hepimizin bildiği bir şeye takıldı zihnim yine… Ne tam Avrupa’yız ne de tam Asya’yız dedim kendi kendime… Ne tam ‘Doğu’yuz, ne de tam ‘Batı’, o yüzden arada köprüyüz dedik, sentezleme gereğini ıskalayarak medeniyetleri buluşturmayı bile denedik.(*)

Ne tam feodaliz ne de tam modern. Ne sağımız tam 'sağ' gibi, ne de 'sol'umuz tam 'sol' gibi! Ne yoksunluklarımız tam bir yoksunluk ne de zenginliklerimiz tatmin edici... Özgürlük alanlarımız da öyle... "Hiçbir zaman olması gerektiği gibi değil, insanlar, müziğin sesi, sözcüklerin yazılışı, bütün bize öğretilenler..." diyen Charles Bukowski tarifli o gri kıyıların tutsaklarıyız.

O yüzden olsa gerek atladık dış ivmeyle salınan o sırmalı hamağa, rahat mı rahat! Ah, bu haller post-modern…

Bu durumda bizler, ne cennetteyiz ne de tam cehennemde, salınmaktayız hep o belirsiz zamanlarda, arada derede bir zeminde, hep ama hep Araf hallerinde... (Dante Alighieri’nin kemiklerini sızlasın)

Öte yandan -dürüst, çalışkan, sade, yurtsever, özü sözü bir insanlar- gördükçe ve yaşadıkça bazen erdem adına erdemsizlikleri, doğrular arasında gizli, fink atan yalanları, tüyü bitmemiş yetim haklarını hiçe sayan talanları… Çekerler memleketin hallerini içlice… Yalın halden başlayıp (i, e, de, den hali) ekleyerek "ah halini"... Hayatın kendi oluşu içinde dalgalanan, o bitmez tükenmez med-cezri içinde… Bir ileri, bir geri… Çoğu kez de bir ileri, iki geri…

"...Bu zıtlıklar arasında, / Post modern zamanlarda, / İnsan olarak sen / Çaresizce salınırsın / İpi ince mi ince bir sarkaç misâli / Kent karmaşasıyla taşra melânkolisi, / Alışverişi bol aşklarla, / Ayrılık ve yalnızlığın / O kendin olma özlemi arasında / Yan yana, omuz omuza olmanın sıcaklığı özlenirken / Yarışma, geç(il)me ve ez(il)me hallerinin meşin kırbacı / Maalesef her daim sırtında..."(**)

Ve onlar ki, arada bir aşkın bir var oluşla isyan ederler! Kâh Mustafa Kemal’in tanıklığında, kâh Nazım’lı gündoğumlarında ya da ılık Mevlana akşamüstlerinde… Zamanın ve mekânın dışına taşan ve sıradan gündeliğin kabuğunu çatlatan bir iç çekişle… Araf hallerinin o biteviye raksında, salınışında, bu büyülü coğrafyada…

Oysa kendini bilinçlendirme sorumluluğunu ısrarla ıskalayan kesimler açısından her sahip oluş, her ediniş ve her türden aldatış cennetten bir köşe, her kaybediş, her yok oluş ve aldatılış da cehennemlik bir an gibidir.

Yine de,

Araf hallerinde durmasını bilmek gerek diyelim. İçimizdeki o kor alevi koruyup, dış kabuğu da hep sert ve dayanıklı tutarak durmasını bilmek gerek… Ta ki, elbirliğiyle ve titizlikle kurulacak olan çağdaş ve duyarlı bir sentezle cennetin o devasa kapıları sonuna kadar açılana dek!

Belli mi olur? Belki de gün gelir yine, üstümüzden yağmur yüklü bulutlar geçer…

Hem yağmur hem de umut yüklü bereketli bulutlar…

İ.Ersin KABAOĞLU,

1 Haziran 2011, Ankara

Not:

(*) Sanki burada yazdıklarımız -duyulmuş da- bir araştırmaya konu olmuşcasına 9 Haziran 2011 günü Milliyet'in manşetine düşen ABD merkezli PEW Araştırma Şirketi'nin son araştırmasına göre; “Sizce Türkiye daha çok Avrupa’ya mı yoksa Ortadoğu’ya mı dönmeli?” sorusunu Türk vatandaşı katılımcıların yüzde 25’i Ortadoğu’ya, yüzde 17’si Avrupa’ya diye yanıtlarken, yüzde 37’si bu soruya “Türkiye iki tarafa da eşit oranda yönelmeli” cevabını vermişler. Yüzde 6'sı hiçbirisi derken yüzde 15'i de kararsız kalmış.
http://gundem.milliyet.com.tr/turkler-gidisattan-memnun/gundem/gundemdetay/09.06.2011/1400214/default.htm?ref=OtherNews

(**) Şiir(im)in tamamı için bkz.: http://blog.milliyet.com.tr/Gelin__kiralim_o_aynalari_/Blog/?BlogNo=134643

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..