Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Artık; erkekler de ateş hattında!..

Artık; erkekler de ateş hattında!..
 

Hani; erkeklerin sürekli kadınları taciz edip durduğundan dem vururuz ya. Onları ormanda yolunu şaşıran güzeller güzeli pamuk prensesi kandırmaya çalışan hain kurtla bir tutarız. İstedim ki; bugün birde madalyonun diğer yüzünü inceleyelim hep birlikte.

Erkekler; gerçekten kadını yatağa atmaktan başka düşüncesi olmayan, dili başka konuşsa da aklı tek yerde olan hain kurtlar mı acaba?

Evet, doğrudur! Erkekler kadınların göğüslerine bakar, kalçalarına bakar, hatta ve hatta en nihayetinde düşündüğü tek şey vardır. Baştan aşağı süzdüğü kadını bir an önce yatağa atmak. Peki, erkekler tüm bunları yaparken kadın ne yapar? Hırsızın hiç mi suçu yok yani bu olayda? Gelin şimdi tüm maskelerimizden sıyrılalım ve olaya doğru tahlillerle yaklaşalım. Kadınlara soruyorum? Eğer durum böyleyse, bu olayda çok masum olduğunuzu iddia ediyorsanız? Erkeklerin böyle düşündüğünü bile bile tüm o dekolteleri, minileri giyerek ortalıkta salınmanın âlemi ne? Bana bunun, “son zamanlarda sürekli vurgulandığı gibi, ” yalnızca hemcinslerine üstünlük sağlamaktan ibaret masum bir davranış olduğunu söylemeyin sakın. Öyle olsa bile nihai amaç hem cinslerini sollayıp sonunda kendini erkeğe beğendirme çabasından öte bir şey değildir.

Şimdi ünlü ve yakışıklı bir erkek olduğunuzu farz edin. Sahnedesiniz. Havada uçuşan rengârenk donlar, külotlar. Ortalık panayır yeri sanki. Bıraksanız adamı orada parçalayacaklar. ( ekranlarda izliyoruz) Bu bir taciz değil de nedir? Siz hiç gördünüz mü ki? Bir kadın sanatçı sahnedeyken, havada uçuşan donları, külotları. Erkekler olsa olsa sahnedeki sanatçıya şampanya ısmarlayıp durur. Buda onun yararına değil zararına olur çoğu kez.

Şimdi yalnızca kendisi için veya hemcinslerine üstünlük sağlamak için dekolte giyindiğini söyleyen güzel bayanlar. Haydi, bir kaç senaryoda daha rol alalım sizinle birlikte.

Farz edin ki o gün bir geceye katılacaksınız. En güzel olmalısınız! Çok seksi giyindiniz. Dekolteler, miniler falan. Kendinizi acayipte güzel hissediyorsunuz. Gece başladı. İçerde kadınlı erkekli guruplar. Ve siz o gece bütün gözlerin üzerinizde olacağından eminsiniz. Kadınlar dahil! Fakat o da nesi… Bir tek erkek bile dönüp size bakmıyor, ne sohbet ne başka bir şey. Kısa ve soğuk bir merhabayla geçiştiriyor. Hatta biraz utanmışçasına kızararak başlarını çeviriyorlar. Ne hissedersiniz? Gerçekten ne hissedersiniz ama… Kanadı kırılmış kuşlar gibi değil mi? Oysa siz emindiniz!..

Ya da şöyle düşünün. Uzun süredir tanıdığınız bir erkek. Gözlerinin sizde olduğunu da biliyorsunuz ama daha bir kere bile olsun çok güzelsiniz dememiş. Genel hayattan, sıkıntılardan, şu kahrolası kredi kartlarından, iş stresinden, politikadan söz ediyor. Bu ne kadar hoşunuza gider? Hadi, hadi… İtiraf edin, yalan söylemeyin! Biz bizeyiz burada. (Her ne kadar testesteron oranım biraz yüksek olsa da (!) :))) Bende bir kadınım ve bana kül yutturamazsınız!

Arkadaşlar laf aramızda ben çok üzülüyorum erkekler adına biliyor musunuz? Onların durumu hiçte kolay değil aslında. Düşünsenize ne zordur kim bilir? Kara bir leke gibi alnına yapışıp kalan o seks canavarı damgasını aşıp, bir kadına; onu gerçekten sevdiğini, beğendiğini anlatabilmek. Yada erkeği; “kadınını ömür boyu sigorta kapsamına alacak” bir sigorta kurumu gibi gören bu anlayışta, bir kadının kendini gerçekten sevip sevmediğine inanabilmek!

Bu konu uzadıkça uzar ama uç bir örnek daha vereyim. Bir kadın, bir erkeği kolayca reddedebilir. Hatta dili başka, gönlü başka, bedeni başka dili konuşabilir. Hoşta görülür. Fakat üzerine yapıştırılan tüm rollerden sıyrılıp, aynı teklifle erkeğe giden cesur bir kadını düşünsenize. Erkek, öncelikle neye uğradığını şaşırır, afallar. Kadınla birlikte olmayı kafasından hiç geçirmemiş olsa bile üzerine yüklenen rol gereği kadını reddetme imkanı çok azdır veya yoktur. Haydi, reddettiğini varsayalım. Ya gider başkalarına anlatırsa soruları yer bitirir erkeği? Çok ağır bir yüktür bu herhalde. Serde erkeklik var nede olsa. Diğer taraftansa erkek korkar böylesi cesur kadınlardan. Çok beğendiği bir kadın dahi olsa, hatta ve hatta daha öncesinde kafasından geçirmiş olsa dahi; geri adım atar. Nede olsa alışkın değildir böylesi edilgin bir role. Kısacası zordur erkek olmakta…

Tüm bu verilerin ışığında olayı değerlendirdiğimiz zaman erkeklerin doğrudan, kadınların dolaylı olarak konuya entegre olmasının altında yatan en önemli nedenin, toplumun kadına ve erkeğe yüklediği rol farkından başka bir şey olmadığını görürüz.
Yoksa nihayetinde kadın da cinsel dürtüleri olan bir varlıktır ve erkekle yalnızca ruhunu değil, bedenini de paylaşmak ister. Bu ne bir ayıp, nede günahtır üstelik. Birbirine kavuşamayan aşıkların halleri ortadayken. " Ahhh şu roller olmasa." Dilimize pelesenk olan bir halk türküsünde olduğu gibi. “ Bu türküyü kadınlar da söylüyor bu arada! :)))”

Odam kireç tutmuyor./ Kumunu katmayınca./ Sevda baştan gitmiyor./ Sarılıp yatmayınca…

Hoşçakalın… Dostça kalın… Yalanlarınızla değil, gerçeklerinizle kalın!!! Sevgiler…

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..