Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '08

 
Kategori
Öykü
 

Artık fark etmez-4. bölüm

Artık fark etmez-4. bölüm
 

"RESİM:ALINTI"


ARTIK FARK ETMEZ

4.BÖLÜM


“Çıkabilir miyim Fecri Bey…”

“Tabii Sen çık Mehtap..”

“Şey… Rüçhan Bey dışarıda …”

“Öyle mi… “diyerek kalktı yerinden ve karşılamak için çıktı dışarıya..

“Rüçhan Abi… “

“Vay…Fecri..Koçum benim..” diyerek sarıldılar birbirlerine …sanki kırk yıldır görüşmüyor gibiydiler bir birleriyle..Oysa dün gece kulübü onlar kapamıştı..

“Mehtap çıkmadan birer kahve yap bize..”

“Yok.. .Yok… Bırak kahveyi Fecri..Hadi çıkalım..Kulüpte bizim çocuklar .Seni almaya geldim ben..”

“ Sen çık Mehtap “

Kız çantasını alarak “iyi akşamlar “ dedi ve ayrıldı iş yerinden.

“Bu akşam beni mazur görün abi..”

“Anlamadım “dedi adam dişlerinin arasında bir kürdan varmış da sanki kürdanı geveliyormuş gibi.

“Bu akşam gelemeyeceğim abi… Belki de artık hiç gelmem..”

“Ne o Fecri…Karından mı yedin zılgıtı...”

“Yok be abi… Kızım…Onu çok ihmal ettim bu aralar… Özlüyor beni…”

“Haa..Anladım… Hani yok da karının ağzına mı bakıyorsun dedim..” diyerek kışkırtmaya çalışıyordu Rüçhan arkadaşını. Öyle ya yağlı kapıydı Fecri… İçiyorlardı, yiyorlardı… Kafalar iyi olunca hesabı hemen her zaman Fecri’ye yıkıyorlardı… Nereden bulacaktı Fecri gibisini..

“ Maço biliriz biz seni.”

“Alim Allah abi… Sapına kadar maçoyuz…”

“Hadi seni azad ettik bu akşam..Kızın doysun bakalım babasına...”

…………………..

“Çıkıyorum ben Emel…”

“Dur birlikte çıkalım…”

“Kreşten Fulya’yı alacağım …”

“İyi ya seni bırakırım kreşe…”

“Göz doktoruna götüreceğim onu… Sabah gözleri çapak içinde uyandı.”

“Canım benim…alerji falan olmasın..”

“Kontrol ettirelim de içim rahat etsin…Tabii tabii.”

………………………………..

Saatine baktı Fecri… Neredeyse iki saati geçmişti eve gelmesinin üzerinden..Halı yıkama fabrikasından gelerek halıyı almışlardı… İki gün içinde geri getireceklerdi…Salon çıplak göründü gözüne… Sabah yaşadıklarını acıyla hatırladı… Ne kadar da sessizdi ev Nisan’sız, Fulya’sız…

Öyle ilerledi salonda… Servis arabasının önüne geldiğinde duraladı… Çeşit çeşit içkiler beni seç, beni seç der gibiydi ona.

“Bir cin tonik iyi giderdi günün bu saatinde ama hayır içmeyeceğim ..Nisan’a söz verdim içmeyeceğim “diyerek ilerledi salonda .Konsülün önünde durdu… Evlilik fotoğrafları vardı gümüş çerçevenin içinde… Aldı resmi eline… Yıllar öncesine gittiği her halinden belliydi adamın…Gülümseyerek bıraktı elinden… Hemen yan tarafta duran üçünün olduğu fotoğrafı aldı eline…

“Fulya daha bir yaşında..Zaman nasılda geçiyor…Büyüdü “diyerek iç çekti ve bıraktı yerine resmi..

Pencereye doğru ilerledi… Baktı bir süre…

“Nerede kaldınız Nisan…Yaklaşık üç saat önce çıkmış olmalısın işten… “diye söylendi kendi kendine Fecri.

Sıkıntı ile oturdu kanepenin üzerine. Sehpanın üzerinde duran kitaba ilişti gözü hemen…Kitabın kapağının metalik grisi gözlerini kamaştırmıştı adamın…Uzandı aldı kitabı.

“Sırça Tuzaklar “ diye mırıldandı.

“Nermin Bezmen…” dedi kitabın arkasındaki resme bakıp.

…………………………..


“Hadi bakalım eczaneye uğrayıp ilaçlarını alalım “dedi Nisan doktorun muayenehanesinden çıktıktan sonra.

“Gözlük mü takacağım anne.”

“Hayır canım… Sadece ilaç verdi doktor amca… Konjiktivit olmuş gözlerin..”

“O ne demek..”

“Yani mikrop kapmış gözlerin..O yüzden çapaklanıyormuş… “

“Geçecek mi peki..”

“Elbette… Şimdi doktor amcanın verdiği damlayı ve merhemi alalım…”

………………

“Ne kadar uzun zaman oldu kitap okumayalı…” diyerek karıştırmaya başladı kitabın sayfalarını…Guguklu saatin kapısının açılıp küçük kuşun sekiz kez guguk deyişi ile kendine geldi…

“Sekiz…Saat sekiz oldu..Cebinde kapalı Nisan..”diye mırıldandı .

Kendisi gece yarılarına kadar gelmeyip saatlerce beklettiği karısını beklemeye, birkaç saat beklemeye tahammül edememişti.

…………………….

Kapı açıldı…

Babasının ayakkabılarını görünce yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu Fulya’nın..

“Babam gelmiş anne… Babam evde..”

Gülümsedi Nisan..

“Baba… Babacığım…”

Yere çömelerek kucakladı kızını Fecri.

“Nerde kaldınız çok merak ettim sizi…” dedi Nisan’a bakarak…

“ Göz doktoruna gittik baba..gözlerim..Konvektle ..Neydi anne..Ne olmuştu gözlerime..”

“Konjektivit kızım..”

“Haber verseydin ya Nisan .Beraber götürürdük … “

Sadece baktı kadın adama.

“Hadi Fulyacığım sen ellerini yıka..”

“Peki anneciğim..”

““Merak ettim sizi gecikince..”

“Öyle mi… Biz her gece merak ediyoruz seni… Belki beklemenin ne demek olduğunu biraz olsun anlamışsındır..” dedi kadın.

Pişkinliğe vurarak “ cebinde kapalıydı..” dedi ortamı yumuşatmak için adam.

“Şarjım bitmişti…”

“Hadi hazırlanın … “

“Ne için..”

“Yemeği dışarıda yiyelim bu akşam..”

“ Daba duba da…Yemeği dışarıda mı yiyeceğiz…” diyerek babasının kucağına zıpladı kız.”

“Yorgunum ben, çıkmayalım… Hazırlarım şimdi bir şeyler..”

“ Ne olur anne…Ne olur … Dışarı gidelim… Hem ben hamburger yemek istiyorum… “

“Biliyorsun Fulya hafta da sadece bir kez hamburger yiyebilirsin ve bu hafta yedin…”

“O zaman balık yerim ben de…Hem sen demiyor muydun beyaz et çok sağlıklı diye..

Nisan kendine hakim olamayarak gülümsedi küçük kızın kurduğu cümleye.

“Hadi Nisan… Kırmayalım Fulya’yı…

………………………….

Uzun zaman sonra güzel bir gece geçirmişlerdi birlikte.Eve döndüklerinde hepsinin yüzü gülümsüyordu… Yemekte “ne içersiniz diye soran garsondan soda istemişti Fecri ve bu Nisan’ın çok hoşuna gitmişti.Acaba bu kez sözünde durabilecek miydi Fecri. Karanlık bir geceden sonra umut güneş olup doğacak mıydı hanelerine.

Kızının uyuduğunu fark edince masal kitabını bıraktı yatağın yanındaki konsülün üzerine…

Yatak odasına geçtiğinde karısının Sırça Tuzakları okuduğunu gördü. Onu rahatsız etmemeye özen göstererek kıvrıldı yatağa. Bir süre sonra baş ucundaki abajuru kapattı Nisan. Henüz uyumamıştı Fecri… Dönüp karısına sarılmak, onu üzdüğü için sarmalamak istiyordu sevgiyle belki de şefkatle… Ama yapamadı… Utandı… Cesaretini bir türlü toplayamadı. Nisan’ın bir gece yemeğe gittiler, birlikte hoşça vakit geçirdiler diye ondan yararlandığını düşünmesini istemedi genç adam.

“Bu sefer… Bu sefer başar …Ne olur başar Fecri..Kurtar kendini şu illetten “diye duasını tamamlayarak ağırlaşan bedenini uykuya bıraktı Nisan.
 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..