- Kategori
- Türkiye Ekonomisi
Asgari ücretle kaç ekmek alınır?
Türkiye'de asgari ücret malum. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik emekçinin hakkını savunacağına patronun ekmeğine yağ sürüyor. Asgari ücretin düşüklüğünden şikayet edenlere ne demişti; "ekmeğin fiyatına bakılırsa asgari ücret gayet iyi."
Bakan bu sözle ne demek istemiştir. Demek istiyor ki 800 lira asgari ücretle yeterince ekmek alabileceğiniz için sadece ekmekle idare edin. Sofraya her oturduğunuzda önünüzde ekmek varsa şükredin. Ete, süte, bala ne gerek var. Eğlenceyi zaten boşver. Eğlence zaten günahtır, ne diye imanı bozasınız. Gezmeyin, eğlenmeyin, gavurun filmini izlemek için sinemaya gitmeyin. Günahkar mı olasınız. Yani AKP sizin iyiliğiniz için çalışıyor, günaha girip de cehenneme gitmenizi istemiyor. Bu dünya için olmasa da öbür dünya için refah vaad ediyor.
Ev kirasına ne demeli? Varoşlardaki yıkık dökük, en kötü bir ev kirasının dahi 300 lira olduğu büyükşehirlerde böyle bir evin kirası bile asgari ücretle zor ödenir. Hele rutubetli, yıkık dökük değil de , orta konforlu, çatısı akmayan, kaloriferli evim olsun diyorsanız 600 lirayı ayırın. Ne kaldı; 200 lira. Faturalar kışın en iyi ihtimalle 200 geldi - aslında sadece doğalgaz 200'dür ama iyi ihtimal diyoruz - ve para bitti. Şu işe bak ekmeğe de para kalmadı. Tayyip en az üç çocuk diyor. Bu parayla üç çocuk değil, bir çocuk bile yetiştirilmez. Korunmaya kalksak prezervatife para yetmez. Sekssiz de olmayacağına göre çocuk yapıp sefilleri oynayacağız.
Peki asgari ücrete kaç ekmek alınır? Sizin için üşenmedim hesapladım; 1066. Bakan haklı 1066 ekmek dört kişilik bir ailenin, hatta Tayyip'in arzu ettiği beş kişilik ailenin 1 aylık ekmek ihtiyacından kat kat fazla. Ekmekten kalan az parayla da damından su akan gecekondu kiranızı, iyi bir tasarrufla da faturalarınızı zorla da olsa öder ve kıt kanaat geçinirsiniz. Ama bu insan onuruna ters düşen şartlarda dahi kısa süre sonra borçlanmanız kaçınılmaz olur. Yani geçinebilirsiniz demek ayıp olur.
Suçlu kim diye soracak olursanız suçlu iktidar değildir. Suçlu halktır. Seçim hakkının olmadığı ülkelerde halk devrim hakkını kullanır, hakkını söke söke alır. Seçim hakkının olduğu Türkiye'de ise halk kendisiyle alay edenleri sandıkta mükafatlandırıyor. O halde bu halka bunlar müstahak.