Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Aralık '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Aşk değil sevgi yalan

Aşk değil sevgi yalan
 

Arzunun vıcık vıcık terleri şuh tenlerden süzülürken aşk nasıl yalan olurmuş, “Safiye’me karyola dar gelir ” sıpası ortadayken üstelik; yalan olan sizin “sevdim” masallarınız olmasın!

Sevgi masal dağlarının masallarıdır; ne o dağa giden var, ne de gidip dönen. Sevgi nasıl bir şeymiş ki merhameti, cesareti, şehveti, insanlığı bilumum kerameti; meleklerin kanadını, şeytanın kızıl suratını ve dahi Tanrı’nın hikmetini içine alır. Yok böyle bir şey!

Ulaşamadınız muhteşem, sevgi duyarsınız. Acırsınız zavallı, sevgi duyarsınız. İnsanlar aç, elinizden bir şey gelmez, sevgi duyarsınız. Maşallah sevgi ile de bütün sorunlarınızı çözersiniz. Sanki Alâeddin’in lambası!

Yapamayan sever, o kadar basit. İleri ülkelerde böyle sevgi masalları yok. Adam beğenmişse alıyor götürüyor. Acıyorsa “vah zavallı” demiyor çıkarıp para veriyor. İnsanları sevmek gerekmez, anlayın yeter.

Ve bizler bu uyduruk sevgi yüzünden aşkı ve mutluluğu yaşayamıyoruz. En kötüsü sevgiyi aşk sanıyoruz. Aşk dokunmaktır, yaşamak da öyle. Güneş bizi uzaktan mı aydınlatıyor; ışığı gözlerimize kadar giriyor. E siz meçhul sevgililerle ya da gerçek sevgilinin meçhul ve de imkânsız dağlarında hayal çiçekleri toplayarak neden ömrünüzü bitiriyorsunuz? Manitanız tostunu yesin beklesin, siz de alın gidin.

Evrenin çakalları sizin herkese âşık olabileceğinizi, âşık olduğunuzun da size ait olduğunu söylediler değil mi? Hatta öğüt de verdiler: Sevdiğini alamayan insan değildir. Karşısı önemli değil, sen seviyorsan tamam; saçlarından sürükler götürürsün icabında, âşıksın ya senin artık o.

Aşkta bu yoktur işte; elin kızı/oğlu seni yatakta madara eder, nefret fışkıran tenini öpsen nolur. Ama sevgiyle öpmeden de idare edersin; çünkü sevgi kalbin yalanıdır. Sevgi ile seni sevmeyen birini sevebilirsin ama aşkta seni istemeyen biriyle yatamazsın. Ha siz sevgi ile aşkı kastediyorsanız sorun yok.

Sevgi kırk yalan Memiş, aşkta yalan söyleyemezsin, dudaklar verir cevabını. Ölüm gibi, hayat gibi gerçek olan tek şey aşktır. Bir de deniliyor ki insanlar gençlik yıllarında âşık olur, sonra bu ömür boyu beraberlikle sevgiye dönüşür. Hadi oradan, ne işi var sevginin, sevgi de neymiş; ateş yanar kor olur, aşkın gözü kör olur.

Aşkın yüceliği beni hiç ilgilendirmiyor. Yürekte kara sevda zamana yenik düşerken, dolgun kalçaların saltanatı dolgun olduğu sürece devam eder. Sevda yakıcıdır ama bir rüzgâr gibi eser geçer. Aşk bir maceradır; asla hayat değildir. Ama bal dudak, gül yanak hayattır. Sevip unuttuklarımız değil elini tuttuklarımız önemlidir.

Bir de bunlar karşıdaki istemese de âşık oluyor, üstelik zorla almak istiyorlarmış. Âşıkmış. Bana ne! Seviyormuş. Ben sevmiyorum! Benim olacaksın! Sittir git lan! Manyağa bak manyağa! Gerçek aşk öyle mi, kapı aralıksa, arzulu bakışlar seni çağırıyorsa giriyorsun. Yatakta bile isteyip istemediğini soruyorsun. Yani zorla seviyorsun ama zorla yatamıyorsun. Ayılar hariç tabi. Ah Anuşka, ahhh!

Burada anlattığımız aslında aşk değil, aşkın sevgiye bulanmış yanı. Yani aşka sevgi karışınca böyle oluyor, bozuluyor o güzelim duygular.

Leylalar mecnunlar masal. Yaşanmış olsa bile masal. Birlikte olmuşlarsa o başka. Sevgi finali olmayan bir yürüyüş. Yürü yürü bir yere ulaşırsın, nah ulaşırsın! Aşkta ise üçüncü gece zifaf yoksa haydi kızım güle güle.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara