Aşk felsefesi

Kalmak mı zor? Gitmek mi? Yoksa gidememek mi?

Hangisi daha çok acı verir insana? Hangisi yüreğinizi daha çok kanatır?...Bu soruların cevabını aradım bir süre.. Ama anladım ki yaşananlara göre değişiyor.. Bazen insan severken de gitmesi gerektiğini anlıyor. Yani o sevmediği için değil, gitmesi gerektiği için gidiyor. O yüzden belki gidenleri de anlamak gerekiyor, kim bilir? Giden kişinin arkasından ağlanıp sızlanıyoruz yeri geliyor.. O neden gidiyor? Sevmediğinden mi? Değil.. Yıpranmışlığın acısını içinde yana yana hissederek gidiyor.. Sonra ne oluyor? Giden ya pişman olup geri geliyor ya da bir yerlerden yeniden başlıyor.. Yeni bir başlagıçlarla geçiyor ömür… O umut olmasa kalbinde; hayata yenilmiş hissediyor kendini... Aslında yaptığı yeni bir başlangıç olmaktan çok hayatına devam etmek oluyor.. Onunla veya Onsuz….

Peki, geride kalan mı kaybetmiştir? Yoksa giden mi? Her iki taraf için de sonuç hüsran oluyor belki.. İki tarafta bir şeyler verdiyse ilişkisi için, sevdiyse en derinden, bu durumda bir şeyleri kaybetmekten çok; hissettiği sadece hayal kırıklığı oluyor..

Her iki taraf da birbiri için; ben değil, o kaybetti diyerek kendini avutuyor :) ama sevmekten vazgeçmiyor, vazgeçemiyor..

Neden bu vazgeçemeyiş? Ümit mi? Ümitsizlik mi?

Hem de sonunda acı çekeceğini bile bile…

Ümit de var, ümitsizlik de..

Hangisi daha ağır basar sizce??