Aşk-ı memnuniyet

Artık, gündemi belirlemek, Başbakanın elinden çıktı. Başbakan, ortaya başkanlık sistemi yemini attı ama, yemi gagalayan pek çıkmadı. Yem hormonlu olunca, itibar görmedi. PKK, 20 Eylülü bekleyemedi. Kan çekti. Bir mayın, 9 ölü. Ölenler, umursanmazken, sen yaptın, ben yapmadım, tantanası başlatıldı. Ben, açık olarak söylüyorum. Siz yaptınız, BDP, yaptı. Selahattin Demirtaş Yaptı. Diğerleri de, onayladılar. BDP, dokuz insanını, öldürdü. BDP, terörün finansörüdür. Teşvikçisidir. Dokuz insanın ölümünden, bizzat sorumludur. Bölgenin geri kalmışlığından, doğrudan devlet sorumludur. Ta, Osmanlıdan bu yana sorumludur. Devlet, bölgeyi ve bölge insanını, geri bırakmıştır ama, halkı, iliklerine kadar sömüren, kanını emen, ağalar ve şeyhler olmuştur. Devlet, buna da göz yummuştur. Bölge, sayısız Eşkıya üretmiştir. Şeyh Sait ten tutun, Barzani ye kadar. Say, sayabildiğin kadar. Dikkat edilirse, o gün eşkıya sayılanlar, bu gün kahraman ilan ediliyorlar. Bölge insanına ve şimdiki eşkıyaya yaranmak için, Başbakanımız da, bu kervana katılmıştır. Şeyh Sait e ağlayan, Başbakanımız, İsmet İnönü ye, Hitler yakıştırması yapma aymazlığını da, maalesef göstermiştir. Şeyh Sait isyanını bastıran, Cumhuriyet hükümetinin, o günkü Cumhurbaşkanı, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olmasına rağmen, Başbakan, Atatürk e dil uzatmaya cesaret edemeyin ce, olayı, İnönü ye ihale etmiştir. Amaç, okuma özürlü insanları, CHP aleyhine kışkırtmak. Bunda da başarılı olmuştur. Bölge insanının beyninde, Şeyh Sait kahraman olurken, İnönü ve Atatürk, düşman görülmeye başlanmıştır.

Başbakanımızın, bu karakuşi politikasının haritası da giderek netleşmeye başlamıştır. 12 Eylül Referandumunun, EVET-HAYIR haritası, bunun en iyi resmidir. Ülke, üçe bölünmüştür. Sahiller, iç kesim ve Güneydoğu. Başbakanımızın sivri dili, bu üç bölge insanını da, birbirine düşman etmiştir. Evet ciler, referandumdan sonra bile, Hayır oyu verenlere, kin kusmaya devam ediyorlar. Boykotcu lar, her iki tarafa da düşmanlar. Kumsalda yaşayanlar, Başbakanımızın tabiri ile “gavur” kesimi, bu durumu kaygı ile izliyorlar. İç kesim ise, tamamen biat etmiş durum da. Alın size Türkiye manzarası. Manzara, AB ülkelerini ve ABD yi, oldukça mutlu etmiş görünüyor. Yıllar önce, orduları ile gelip, bu ülkeyi bölememişlerdi. Başbakan ve partisi, neredeyse bunu başarmak üzereler. Referandumda, AKP nin ölçüsüz ve bol keseden harcamalarının yankısı, dış basına kadar gitti. İran ın, AKP ye, 25 milyon dolar aktardığı iddia ediliyor. AKP buna şiddetle karşı çıktığını ve yasal yollara gideceğini açıklarken, Başbakan son konuşmasında, İran a övgüler yağdırıp, gümrük birliğine gideceklerinden dem vuruyordu. Başbakanın, İran aşkı, giderek alevleniyor. Bu ne sevgi, ah, bu ne, ıstırap. Zavallı ülkem, ne kadar harap, diye, avazım çıktığı kadar, Abdullah Yüce olasım geliyor.