- Kategori
- Şiir
Atatürk'ün Cumhuriyet kadını
Sorsalar sana adın ne, nasıl çizilir portren
Der misin ezilen, şiddet gören;
Töre cinayetlerine kurban giden,
Cinsel istismara uğrayan,
Hakları elinden alınmış,
Bir meta, bir et parçasıyım ben?
İkinci sınıf bir vatandaş,
Nefes verip, soluk alamayan
Feryatları duyulmayan bir garip işte!
Aynıdır, okuyanım - yazanım;
Bağda - bahçede, podyumda gezenim.
Köylüm - kentlim, zenginim - yoksulum
Fark etmiyor doğulum - batılım,
Güzelim, çirkinim, tırnağı ojeli, yüzü pudralım.
Aynıdır süt sağanım, kına yakanım.
Yarım kalır dudaklarımızda sözlerimiz.
Düşlerimiz kara, talihimiz kemdir.
Dayakla dostuz; acımaz etimiz, kemiğimiz
Bir kayadan yoktur farkımız!...
Nerede o, Atatürk'ün Cumhuriyet kadını?
Nerede, modern dünyaya sunulan
Analarınız, bacılarınız, kızlarınız
Şimdi nerede?
Hangi kirli peçenin altında
O güzel varlıklarınız, kadınlarınız,
Köleleştiremedikleriniz?
Afganistan, Irak, Filistin, Kosova
Ve Lübnan değil midir adresleri?
Savaşların en büyük silahı,
Şaşalı yaşamların vazgeçilmezi.
Her acımasız olayın ilk akla geleni
Ve gözyaşının hiç dinmeyeni?
Evet kadınım ben;
Tek kişilik bir dünyayım.
Evrenin bereketi, dört mevsimin güneşiyim.
Toprağın yağmuru, cennetin adıyım.
Göğe yakın kara bulutların en akıyım.
Kaldırıp başımı baksam geceye,
Gündüz olur gece, ay olur, yıldız olur bakışım.
Yeşerir, can bulur her dokunuşum;
Şarkı olur, şiir olur her sancılı haykırışım.
Evet kadınım ben; tek kişilik bir dünya.
Anayım, bacıyım, eşim, kardeşim,
Ata'nın yadigarı, Cumhuriyet'in adıyım ben
Gözünüzün nuru, yuvanızın tadıyım.
Yalan değil, gerçeğin ta kendisiyim.
Kıymetimi bilin, bozulmasın dengeniz!...
Şimdi geceye gömdüm düşlerimi,
Yarın şafakla yeniden açılacak gözlerim
Ve bir fırtınayla son bulacak koyu karanlıklarım!
Ata'mdan ışık yansıdı gece uzaklaştı...
Her gün sabah şimdi...
Rukiye Çelik
30.03.2009 14:14:00