Avatar izleme kılavuzu

“Avatar’ın Gizli Mesajları Keşfedilmeye Değer “ başlıklı bloğumun hazırlık aşamasında, filmi izlerken kaçırdığım daha bir çok ayrıntının olduğunu gördüm.

Bir çok internet sitesini inceleyerek, aşağıda bulacağınız cevapları bir araya getirdim. Makalemin, daha önce Avatar filmini izlemeyenler ve izledikten sonra kafasında soru işareti kalanlar için faydalı bir kılavuz olabileceğini düşünüyor ve İngilizce - Türkçe hiç bir kaynağın, Avatar Filmi hakkında bu detaydaki bilgiyi barındırmadığını da itiraf etmek istiyorum.

*James Cameron, kurgu bilim ve uzay konularına hayranlık duyan birisidir. Çocukluk döneminde yaşadığı şehrin kütüphanesi ve kitapçılarında okumadığı kurgu bilim ve uzay konusundaki kitap bırakmamıştır. Bu süreç onun Avatar’ı yaratmasını tetiklemiştir.

*Her bir sahnenin çekimi ortalama 100 saat’de gerçekleşen film, 4 yılda tamamlanmıştır. Filmin Pandora’da geçen sahnelerinin tamamı, CG (Computer Graphics ) ve Motion Capture teknikleri kullanılarak çekilmiştir. CG tekniğinde, oyuncular hareket algılayıcı bir elbise içinde rollerini gerçekleştirirler. Oyuncunun tüm hareketleri - buna göz bebeğinin hareketi de dahil - bilgisayar programı sayesinde Avatar bedeni içine yerleştirilir ve animasyon tekniğinin de yardımı ile filmdeki kahramana dönüşür. Bu tekniğin ilk kullanıldığı ilk film 1990 yılında çekilen Total Recall filmidir. Avatar filmi ise “Motion Capture” ve “CG” tekniğinin en etkin kullanıldığı film olarak anılacaktır.

*Filmin baş erkek oyuncusu Jake Sully felçli, eski askerdir. Avatar programındayken ölen ikiz kardeşi Tom’un yerini almak üzere Pandora’ya gönderilir.

*Filmin baş kadın oyuncusu Neytiri, NA’vi klan liderleri olan Mo'at ve Eytukan’ın kızı ve aynı zamanda kendi klanlarında prensestir.. Hayatını kurtardığı Jake Sully’e Na’vi gelenek ve yaşam biçimini öğretecek ve ardından kahramanına aşık olacaktır.

*Film’de en önemli 3. karakter Dr. Grace Augustine’dir. Bilim ile uğraşan Grace, Na’vi halkını eğitmekte aynı zamanda avatar bedenlerinin geliştirilmesi ve bu bedenler ile kabileye yapılan ziyaretleri yönetmektedir.

*Filmin en kötü adamı, Colonel Miles Quaritch maden işletmesinin acımasız güvenlik komutanıdır.

*Filmin ilk 10 dakikasında ismi geçen ve tüm bu katliamların amacı olan “Unobtonium” elementinin, günümüzde varlığı doğrulanmamıştır. Fizikte ” imkansız “ element olarak adlandırılan “Unobtonium” 22.yüzyılda, süper iletken, enerji üretimi , uzay gemisi yapımı gibi yüksek teknoloji gerektiren alanlarda ihtiyaç duyulacaktır.

*Filmin gene ilk sahnelerinde sivil kıyafetli çalışanların kravat taktiğini göreceksiniz. günümüzden 150 yıl neden hala kravat kullanıldığına ilişkin bir bilgiye ulaşamadım. Sanırım, bu da Cameron'un atladığı bir detay olarak kayıtlara geçecektir.

*Pandora, Polyphemus’un ay’ı konumundadır. Buna rağmen kendi yörüngesinde de 13 uydusu / ayı vardır. Uyduların Pandora’ya uzaklıkları ve büyüklükleri farklı olduğundan gökyüzünde aynı anda birden çok ay görünebilir. Daha da ilginci, ayların büyüklükleri ve güneş ile konumlarının farklılığından dolayı gün içinde ortaya çıkan geçici karanlıklar, Pandora’da sıradan bir olaydır.

*Pandora’da tasvir edilen atmosfer çok farklı bio-chemistry ürünüdür. Atmosferde ağırlıklı olarak Nitrogen, Oxygen, Carbon Dioxide, Ammonia, Methane and Hydrogen Cyanide bulunur. Bu atmosfer Dünyalı’lar için çok zehirli olduğundan Pandora’da dolaştıklarında maske kullanmak zorundadırlar.

*Cameron, Gökyüzü için kendi dünyamızdan farklı ve sıradışı renkler kullanmayı tercih etmiştir. Mor, mavi ve pembe tonları yoğun olarak filmde yeraldı.

*Cameron, Pandora ormanının, yağmur ormanlarından çok daha etkileyici görünmesini istemiştir. Atmosferin zengin bileşenlerinden dolayı hayat dolu bir gezegen olan Pandora’da bitki örtüsü ve ağaçların düşük yerçekimi kuvveti nedeni ile boyutları, Dünya’daki bitki ve canlılardan çok daha fazladır. Ağaçların boyu 300 metreye kadar ulaşmaktadır.

*Pandora, bitkilerinin ve hayvanlarının büyük çoğunluğu karanlıkta ışık saçabilmektedir.

*Filmin ikinci bölümünde havada asılı duran Hallelujah dağlarını göreceksiniz. Bunun sebebi ile ilgili filmde net bir açıklama olmamasına rağmen bilim sitelerinde konunun nasıl mümkün olabileceği hakkında teoriler üretilmiştir. Bunlardan ilki;
Pandora’nın 13 tane uydusuna ait yörüngelerinin denge noktasının Hallelujah dağlarından geçmesinden dolayı yerçekiminin etkisi yok olmakta ve dağlar havada asılı kalmaktadır.

*Yüksek Isı iletkeni olan unobtainium elementi, manyetik akışı yakalar ve içlerinde hapsederler. Hallelujah dağlarının bulunduğu alanda zengin unobtonim elementi nedeni ile manyetik girdaplar ( flux vortex ) n oluşur ve kara parçalarından bir kısmının manyetik etkiyi yenmeleri ile havada asılı kaldığı düşünülmektedir. Bu teoriyi destekleyen diğer bir kanıt ise; Dünyalı’ların başkanına ait odada havada asılı duran "ubtanium parçasına” aittir. Konu hakkında daha geniş bilgiyi “3” nolu kaynaktan ulaşabilirsiniz..

*Na’vi ırkı ok, yay ve mızrak gibi ilkel silahlara sahiptir. Kabile kültürünü benimsemiş olan NA’vi ırkı saldırıya uğramadıkları sürece barışçıldırlar. Ancak, sahiplendikleri değerler ile Dünyalı’lardan daha erdemli ve medeni oldukları filmde vurgulanmaktadır.

*NA’viler tüm doğa ile kardeş ve barış içindedirler ancak provoke edildiğinde yırtıcı ve vahşi olabilirler.

*Avcıdırlar ve et ağırlıklı beslenirler, öldürdükleri hayvanlara “teşekkür etmeleri” dini inanışlarından kaynaklanır.

*Na’vi ırkı 3.5 mt ‘lik boyları ve jaguar’sı yüz hatları ile dünyalı’lardan çok farklı yaratılmıştır. İri gözleri, mavi teni ve uçlarında sinir hücreleri bulunan kuyrukları vardır.

*Na’vi ırkının neden mavi tenli olduğuna James Cameron şu şekilde cevap vermiştir; “Bildiğiniz gibi deri rengi Dünya’mızda halen ayrımcılık ve ırkçılık için kullanılmaktadır. Bu yüzden, farklı br deri rengi seçerek Dünyalı ile Na’vi ırkının yaratılış açısından farklılığını da vurgulamak istedim. Daha önceki uzay filmlerinde kullanılan renkleri eledim. Mavi ten rengi ile yapılan deneme çalışmalarını görsel olarak etkileyici bulduk. Deri üzerindeki parıltıların Na’vi ırkına daha sıra dışı bir görünüm verdiğini gördük” diye açıklamışdır.

*Sıkıntılı bir ses tonu ile konuşulan Natiri dili Na’vi ırkının anadilidir.

*Dünya’lılar Pandora’nın havasını soluyamadıklarından hybrid canlıyı; Avatar’ı yaratmışlar. Dünyalı Avatar bedeni içinde, nefes alabilir, koşabilir aşık olabilir....olarak tasarlanmıştır.

*Kahramanların teker teker öldüğü sahneler tıpkı, Gladyatör ve Münich filmlerinin final sahneleri gibi slowmotion (film karelerinin yavaş akması ) tekniği ile çekilmiştir, arka plandan gelen Orta Doğu kökenli müziğin etkisi ile gözyaşlarınıza hakim olamamanız endişe edilecek bir durum değildir.

*Pandora’nın hayvanlar aleminde en tepe noktasında Banshees’ler’; NA’vi dilinde “ikran” olarak adlandırılan dev uçan kuşlar bulunmaktadır. Na’vi’ler ömürleri boyunca sadece bir “ikran” ‘a bağlanabilmektedirler. Banshees’lerin yakın akrabası olan Great Leonopteryx, NA’vi dilinde “Toruk” olarak adlandırılmaktadır. Jake Sully, Toruk ‘a bağlanarak Na’vi tarihinde “Toruk Makto” ünvanını alan 6. savaşçıdır.

*Görsel efektler filmden çıkartıldığında filmin aynı etkiyi verebileceği soru işaretidir.Aslında filmin konusu daha önce izlediğimiz; Kurtlar ile Dans, Arabistanlı Lawrence, Pocahontas, Yeni Dünya, Son Mohikanlı ile benzerdir ve sıradandır. Cameron'un senaryoya ilave ettiği; çevre duyarlılığı, savaş karşıtlığı ve ırkçılığa karşı mesajlarını belki bir yenilik olarak kabul edilebiliriz.

Film için neden bu kadar büyük bir bütçeye gerek duyulduğu şu anda çok tartışılmaktadır. Film ile verilmeye çalışılan en saklı mesaj da bu tartışmanın ardındaki stratejide gizlenmiştir. Hollywood azalan seyirci sayısını arttırmak için yıllardır aradığı stratejiyi, Avatar ile yakalamıştır. 3 D ve CG tekniği ile yapılacak yeni filmler sadece sinema salonlarında bu kadar keyifli izlenebilecektir.

Bunun doğrulamasını, 12 günde 726 Milyon Dolarlık hasılatı yakalayan Avatar filminin gişe başarısından anlıyoruz.

Kızıl Derililer ile dostluk kuran Kevin Costner’in baş rol aldığı “ Dances with Wolves” filmi 19 Milyon Dolar’a mal olmuş ve 6 oskar heykelciği ile taçlandırılmıştı.

Bugün Hollywood çevrelerinde, 2010 yılında dağıtılacak Oscar'a Avatar'ın her dalda aday olamıyacağı, sebep olarak da kullanılan tekniklerin, Avatar'ın bir animasyon filmine dönüştürdüğü konuşulmaktadır.

Çok merak ettiğim, Avatar, 300 milyon dolarlık maliyeti ile ve animasyon yoğunluğuyla, Oskar ödüllerinde ne tür bir farklılık yaratacağıdır?

Kaynaklar;

1-http://focus.aps.org/story/v18/st8

2-http://en.wikipedia.org/wiki/Total_Recall_(film)

3-http://www.reddit.com/r/science/comments/ai11t/a_professor
_of_astrophysics_reviews_avatar/

4-http://en.wikipedia.org/wiki/Unobtanium

5-http://en.wikipedia.org/wiki/Computer-generated_imagery

Not: Yararlandığım kaynakların en önemlilerini makalemde paylaşıyorum.