- Kategori
- Aşk - Evlilik
Ayrıntılarda sevmek

Bundan altı yıl önce haziran ayında, üniversitenin son günü otobüs durağında karşılaşmışlardı. Meğer hep aynı okullarda, dershanelerde okumuş; aynı semtte oturmuşlar.
İlk defa o gün yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçerken hissetmişti kadın 'doğru insan' olduğunu ama, beyni silip atıvermişti daha ilk karşılaşma diye. Ve şimdi... Üç yıllık evliler.
Bugün yazılmıştı alın yazıları, kaderleri birbirine. Çünkü bugün adam doğmuştu.
Adam doğdu, güneş daha bir aydınlattı kadının dünyasını. Tılsımı sardı dört bir yanını.
Meğer kadın adamı değil, onun gözlerine bakışını sevmiş. Kırılacakmış gibi dokunuşunu. Kadın adamın yeni kelimeler türetmesini sevmiş, hiç kimseye aldırış etmeden kullanmasını. Kızdığında, çok üstüne geldiğinde 'estağfurullah’ çekmesini sevmiş. Suçlu olduğunda hiçbir şey söylemeden sessiz sessiz sarılmasını sevmiş. Kadın adamla kumanda kavgası yapmayı, müzik dinlemeyi, adamın yemekten sonra kahve yapmasını sevmiş.
İlk defa motosikletle öğretmen evine gitmelerini sevmiş. Kadın adamın ‘Hadi gidiyoruz.’ demesini, kâşif ruhunu sevmiş.
Futbol maçı izlerken sinirlenmesini, sevinmesini sevmiş. En şiddetli tartışmalarında susmasını, bir çay kaşığı kullanmalarını sevmiş. Kadın adamla İngilizce çalışmayı sevmiş. Morali bozuk olduğunda kendini güldürebilmek için yaptığı tüm maskaralıklarını sevmiş.
Yalanlarla örülmemiş, sahte olmayan dünyasını sevmiş. En yıkıcı fırtınalardan sonra güneş açtığında çıkan gökkuşağı gözlerini sevmiş.
Kadın adamla ‘biz’ olmayı sevmiş. ‘Seni seviyorum’ sözcüklerine taşıyamayacağı kadar sevda yüklemeyi sevmiş.
Kadın adamla bir gün kahvaltıyı Tekirdağ’da, öğle yemeğini Çanakkale’de, akşam yemeğini Altınoluk’ta yemeği sevmiş. Uzun yolculuklarda gözünün hız ibresinde olmasını, kendine ‘takometre’ demesini sevmiş.
Kadın adamda bulduğu kadını sevmiş. Yüreğinin aksini sevmiş onun yüreğinde. Beyninin aksini sevmiş onun beyninde. Ellerinin onun ellerini özleyişini sevmiş.
Kadın adamı, kendinden çok sevmiş.
İşte bu yüzden iyi ki doğmuş adam,
İşte bu yüzden iyi ki sevda var, aşk var, evlilik var diye düşünüyormuş kadın.