Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

08 Nisan '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Bahardayım

Bahardayım
 

Ne çabuk bitti bu kış. Yoksa kış olmadı mı? Erikler döktü çiçeklerini, kirazlar hep daha geç açarlar. Penceremin önünde duman renginde, gözleri en sevdiğim yeşil renkte bir kedi. Az önce doyurdum karnını şekerli sütlü ekmekle. Boyuna çizgili gözleri hala hep ellerimde. O da her canlı gibi, ne yerim derdinde besbelli. Karnında minik bebekleri. Benim yüreğimse Duru mavi gözlü bir bebek cilvesini özlemekte.

Yüreğimde iki kız yavru daha var, dualarım hep onlarlarla atıyor diğer çocuklarla. İçim acıyor aklıma geldikçe, uzun bir yoldan çok yorgun geldik bu günlere. Bahçeden tırpan sesleri geliyor, tırpanı yapan bu adam Allahım ne kadar yakışıklı. Süt soğusun yoğurdu mayalayıp tırmıklamalı kesilen otları. Hava ara ara serpiştiriyor iri damlalarla. Yeniyetme söğütler yapraklarını dökmüşler salkımsaçak. Ballıbabalar, ebegümeci, böğürtlenler tazecik yapraklarda. Zeytinyağlı ebegümeci pişirmeli bu hafta mutlaka. Bunun adı acaba ne ki? Fındık filizleri büyük bir yer tutuyor gönlümde. Kız kısmının gözü hep babasının kapısında oluyor belli ki. Öyle yorgun bir ruh taşıyorum ki bedenimde, bahar bile acıtıyor nedenini bildiğim bir sebeple. Ölüm her şeyi temizleyip götürüyor beraberinde. Sinir olduğum hiç bir huyu gelmiyor babamın aklıma. Güzel nasihatleri sık sık geliyor aklıma. Ardından kızgın bir özlem yakıp geçiyor sabırsızca.

Sabırsız zaman kuş olup uçuyor ellerimden, tutamıyorum. Dilimde eski keskinliğini kaybetti mi acaba? O da bir süreliğine dinlenmede galiba. Bahar yorgunluğu bu, içimde parça pinçik duygular. Mutlu-yorgun-kızgın-sabırsızlık-merak-endişe-derin sevgiler... Ne olacak bu olmayanların sonu soruları.

Kinlerim sur gibi yerinde, hiç bir biçimde yumuşamıyor zamana inat. Etkileri etki etmiyor eskisi gibi sadece. Onlarla geldim bu günlere. Ne garip bazı insanlar kendilerini hiç sığamadıkları dev aynalarında dev gibi görüyorlar. Keşke gözlerimi verebilsem onlara. Aslında ne kadar zavallılar. En zengin, en güzel olduğunu düşünenler... Kirleri ortada gözüküp de kendilerini temiz sananlar. Cam önünde, kapı dibinde ses dinleyip hayatın hakimi rolünü üstlenenler. Bilmezler ki gıybet en büyük günah. Şanslarını başarı sananlarsa en komikleri, onların her şeyleri yolunda gider yolsuzluklarda göremezler maalesef. Keşke gösterebilsem gördüklerimi görmeyen gözlerine, aslında nasıl da hükümsüsüz hayatın karşısında. Nefes senin değil ki! Ellerini oynatabilir misin, ellerini yana uzattıkları vakit, buz gibi olduğunda? Sen, sizin oralara uğramaz sanıyorsun ya bu haller inan çok beklemezsin. Zaman sana da anlatacaktır anlamadıklarını.

Güzel bir bahar her zaman ki gibi. Bu çiçeklerde sadece bu mevsimlik açmışlar buralarda görenlere. Görmeyenler çiçek bahçelerinde de kör bakarlar kör gözleriyle. Gördükleri dev aynalarında dev güzellikleri. Kümeste kuluçkayı çıkarmış tavuk, dördü siyah ikisi sapsarı civcivler. Kazlar hala yatıyor yumurtalarının üstünde ama vakit iyice azaldı. Bu yaşımda yeni gördüm kazların gözleri masmavi. İnekler tımar edilirken çok mutlular benimle olmaktan aynı benim de onlarla mutlu olduğum gibi. Güzel inek anne umarım doğurduğun kız olur da adını Duru koyarım onunda. Akşam saatlerinde guguk kuşları aynı havalarda çok uzakları özletiyor içimde. Hayırdır bu bir şeye alemet ama neye? İlk defa iki tane gökkuşağı görüyorum yanyana. Bu renkler bu güzellik. Atların akşam kişnemelerinde bahar sesleri...

Tüm duygularımla, bilinçle şükürler ediyorum her zaman olduğu gibi. Bir bahar daha gördü gözlerim, gözlerimi yaratıp da verene kurban olayım.


 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..