Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

01 Ağustos '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Baraja bağdaş kurdum

Baraja bağdaş kurdum
 

Gazetelerde her gün barajlar kurudu, su kesintisi olacak şöyle davranın, böyle davranın yazıları, televizyonlarda da benzer haberler var. Ancak bizim mahalleye bakınca hiç de öyle değil manzara, halı yıkayıp şıpır şıpır. balkonunda kurutan mı ararsın, arabasını üçüncü kattan hortum salıp yıkayan mı? Bir çelişki var ki sormayın

Pazar günü gazetenin ikinci sayfasında kocaman bir haber Alibeyköy barajı kurudu damlaya damlaya çöl oldu haberini okudum üsteki komşumun da halısından damlayan sular pencere de göl olunca giydim ayakkabımı aldım amatör fotoğraf makinemi, sesledim babamı bizzat gidip bakalım şu baraja nasılsa komşuyuz biz de Alibeyköy’ de oturuyoruz on senedir, kapısını açıp misafir eder bizi düşüncesiyle.

Baraj girişinde güvenlik kulübesi boş tabi kapı ardına kadar açık etrafa bakındık kimse yok mu diye sesledik tabi cevapsız kaldık. Caddenin karşısında belediyenin fidanlığına ait güvenlik memurunu tesadüfen orda yakaladık. Nasıl içeriye girebileceğimizi sorduk yardım rica ettik. Nazik beyefendi barajın güvenliğini aradı Şahsen ilgili olmadığı için başka numaralar verdi anlayacağınız epeyi bir uğraştan sonra yetkili ama şu anda yetkisiz olan bir zatı muhterem buradan giremeyeceğimizi, Gazi mahallesinden rahatça gidip resim çekebileceğimizi, kimsenin karışmayacağını söyleyerek bilgilendirdi bizi.. Nasıl yani aşağıda ki kapıdan giremiyoruz yukarı ki kapıdan girebiliyoruz bizim baraja öyle mi? Tabi bu da başka bir çelişkiydi.

Biz yılmadık ve Gazi mahallesinde ki Mevlana mevkiine gittik baraj sapağından döndük ki ne görelim yol yok, İz yok sanki Rize de yayla yolundan ilerliyoruz. Çukurlara düşe çıka uzun bir yol kat ettik.Baraj arıyoruz kocaman mavi bir göldür benim bildiğim baraj. İlk önce çobanlık yapan bir teyze ve keçileri karşıladı bizi. Çölü aratmayacak kadar kuru, sancılı ve çatlamış toprak gözümüze girdi Allah’ım su yok kupkuru her taraf Yarısına kadar yürüdüm ve bağdaş kurdum barajın bağrına ıslanmadı üstüm başım, çamur olmadı elim ayağım. Sonra mı? Mimar Sinan’ın eseri Mağlava su kemeri ihtişamla her şeye inat karşımda duruyordu.Unkapanı’nda ki su kemerini bilirsiniz onun devamı. hüzünlü, garip, buruk bir sevinç kapladı içimi. Hasankeyf’den önce Gömülmüş sulara tarihimizin nadide eserlerinden sadece birisi.

Su yok dedim ama insafsızlık etmeyeyim barajın en son kısmında martıların çığlıklarına doğru ilerlerseniz görebileceğiniz bir avuç su var birkaç günlük sonra kapısına kilit vuracaklar barajın(!)

Tarihimizi sulara gömüyoruz değerini bilmiyoruz, suyumuzu bilinçsizce tüketiyoruz. Günlerce musluklarımızdan akmadığı zaman nasıl yapıp kolera olmayalım diye düşünüyoruz

Ve bir öneri bu sene okullar geç açılsın, (şimdiden dua mı etsek) yağmur yağsın, barajlarımız dolsun Mimar Sinan sulara gömülsün biz bol bol tüketelim. OLUR MU?
30/07/2007

 
Toplam blog
: 74
: 832
Kayıt tarihi
: 26.12.06
 
 

Şiir yazmaya çalışan, müzik dinlemeyi seven, Fotoğraf çekmeyi seven, Doğayı ve içinde barındırdık..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara