- Kategori
- İlişkiler
Başkalarının geçmişindeki suçlu

Hiçbir şey bilmiyorum...
Bildiğim tek şey; kim olduğum...
Ben, başkalarının geçmişindeki suçluyum!
Evet, iyi bir insan değilim. Hep başkalarının hayatını mahvettim ben. Üstelik bilerek ve isteyerek. Günlerce, gecelerce kafa yorup, gizli planlarımı en ince ayrıntısına kadar hesaplayıp öyle hayata geçirdim. Çünkü, kötü bir insanım ben, çok kötü!
Bir çok erkeği kandırıp, sevgi sözcükleriyle, mutlu mutlu gelecekler vaat ederek bağladım kendime ve sonra birer paçavraymışçasına silkeleyip attım kenara; bir daha asla görmeyeceğim yerlere. Neden? Çünkü iyi bir insan değilim. Hiçbir zaman da olmadım... Hoşuma gidiyor insanların hayatlarını mahvetmek. Karşıma geçip ağladıklarında, "N'olur" diye yalvardıklarında zevkten dört köşe oluyorum. Çok cinim çok!
Bembeyaz birer sayfaydı onların hayatları. Tek bir çizik, tek bir harf, tek bir leke bile yoktu. Bense, yumuşak bir resim kalemi edasıyla, bulaştıra bulaştıra karaladım her bir milimetrekareyi, bir çocuk gibi... Çok eğlenceliydi yaptığım, heyecan ve hazzı aynı anda yaşadım her seferinde! Çünkü onların geçmişindeki tek suçlu bendim.
Ne umutlarla başladılar ilişkiye, ne hayaller kurdular bir bilseniz. Ben de hayallerinde güya eşlik ettim onlara. Yani aslında "-miş gibi" yaptım! "Seven kalpler hassas olur" diye duymuştum bir dizide. Bundan yola çıkarak, o "seven kalpler"i en hassas anlarında en hassas yerlerinden yaraladım her seferinde. En sevdiğim oyundu ve sonuçları ise, gereksiz ama kaçınılmaz gözyaşı zırvalığıydı. Her seferinde akan gözyaşları karşısında zevkten bir sigara tüttüresim gelirdi, sonra sigara içmediğimi anımsayıp kendi kendime gülerdim içimden. Kötü bir insanım ben...
Onlar suçsuz, masum mu masum meleklerdi; en ufak bir fesatlık, minicik bir kötü niyet kırıntısı bulamazdınız onlarda. Gayet iyi niyetli bir şekilde yaklaşırlar, saf ve temiz kalpleriyle severlerdi beni deliler gibi. Oysa ben şeytanın ta kendisiydim. İçimden kıs kıs gülerdim o saftirik hallerine ve sinsi sinsi planlar kurardım en ağır nasıl yaralayabilirim diye. Onlar ise, beni kendileri kadar iyi niyetli ve samimi olarak tanırlardı. Övünmek gibi olmasın ama, rol yeteneğim en iyi oyunculara taş çıkartır... İçimden en ufak bir acıma duygusu, vicdanımdan en ufak bir uyarı sesi gelmezdi. Hainliğim her zaman had safhada oldu. Gerçekten düşünüyorum da, iyi bir insan değilim ben!
Gizli planlarımla birinin annesiyle papaz olmasına, birinin bu şehirden tayinini istemesine, birinin bileklerini kesmesine, bir diğerinin iflas etmesine, bir başkasının bunalıma girmesine, birinin ruh ve sinir hastalıkları hastanesine kaldırılmasına, bir başkasının işinden istifa etmesine.............
Evet, bütün bunlara ben sebep oldum. Hepsinin geçmişindeki suçlu benim! Ve en komiği de, yaptıklarıma dönüp şöyle bir bakıyorum da, emeklerim hiç de boşa çıkmamış ve hepsi de başarıyla sonuçlanmış. Ben başkalarının geçmişindeki suçlu olmanın yanında, adeta bir dahiyim! Dahi!
Peki bütün bu dahice ve haince planları kurup uygulamaya geçirmeme sebep olan temel nedeni merak eden var mı? Acaba ben neyin intikamını alıyorum? Amaaan ne önemi var, ben bile merak etmiyorum. Hayatımdan gayet memnunum.
İşte bu yüzden, sırf bu yüzden, bakın uyarmadı demeyin, sevmesin kimse beni. Hiç belli etmesem de, nefret edilesi, tiksinilesi pisliğin tekiyim. Evet, ben iyi bir insan değilim. Başkalarının geçmişindeki asıl suçlunun ta kendisiyim...
Üstelik abartıyı da severim ;)