Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

01 Nisan '22

 
Kategori
Öykü
 

Benım Öyküm

Adam kadının görüp görebileceği en mükemmel insandı. İlk bakışta bunu anlayamazdı, sadece hissedebilirdi. Onu ilk gördüğünde, o ışıl ışıl gözlerinden o tınılı sesinden etkılenmişti kadın. Orada tam orada bir anlamı vardı bunun. Arada günler geçti birbirine yabancı iki insan birbirinden habersiz gecirdi ginlerini. Birgün kadında müthiş bir istek uyandı adamı tanıma isteği.

Eski bir yazarında dediği gibi ^^Aşk birine karşı duyulan müthiş tanıma arzudur^^ diye. O an kadın adama aşıkmıydı bilmiyordu..Böyle bir amacı planı hiç olmadı . Ama kalbi bilincinden bağımsız adama doğru yürüyordu hatta hızlıca koşuyordu. . Adam zordu ona ulaşması epey zaman aldı ama ulaşabildi kadın, kırdı adamın kalesinin tüm surlarını. Hani en sevdigimiz filmde bir replik vardı sevgi emekti. Kadın adamı tanımak için cok emek sarfetti.  Ayakları yere basmıyordu kadının . Böyle birinin varlığını daha önce bilemediği için üzüldü ilk önce. Ama sonra kendisini ona getiren tüm yollara şükretti. .Adam kadına minik melodiler gönderdi. İlk önce hayatındaki eksik bir şeyi, sonrada, bazı insanların bazı şeyleri sezebilecegine dair melodiler. Adamla kadından başka kimse bilemedi onları.

Birgün minik bir kitap ayracı hediye etti kadına . Kendi elleriyle çizdigi melodiler vardı üzerinde ve minicik bir not sadece sahibinin anlayabileceği sembolik bir not ^^ömrümün sol anahtarasın ^^ yazan. Kadının hayatındaki en anlamlı hediyeydi bu. Günler geçti kadının kalbi kaburgalarına sığamıyordu . Yüreği yerinden çıkacak gibiydi. Sevdigi adamın nefesini hissettı ve dudaklarındaki o tadı..Saf sevgiydi bu sadece sevmek için bir sevgi. sonunda bir çıkar bir plan olmayan yürekten akan bir duygu. kadın cok sevıyordu tek bir kusuru vardı cok seviyordu ama güzel sevmeyi bilmiyordu.  Çok sevmesi yetmedi yanlışlar yaptı kaybetmemek için hatalar yaptı. Dedim ya kadın sevmeyi doğru öğrenememişti. Adam birgün gitti. Kadın hayatında hiç yaşamadığı kadar kimsesiz kaldı koca evrende.

Kimsesi yoktu. Adam onun nefesiydi. nefessiz kaldı haftalarca aylarca. Kadın cok üşüyordu mevsimin kış olmasından mı yoksa sevgisizliklikten miydı bilmiyordu ama çok üşüyordu. Çok ağladı. Başta kaybettiğine ağladı, sonra biraz zaman geçince yaptıklarına ağladı,  biraz daha zaman geçince en cok kendine ağladı. Koca evrende ona uzatılan eli tutamamış sevgisine sahip çıkamamıştı. Adam haklıydı gitmekte. .. Dönmedi bir daha hiç. Birgün kadınla karşılaştılar Kadın bittiğini bile bile , istenmediğini bildiği halde adama kocaman sarıldı. Sevgi acizlikti sevdigine karşı.  Öyle özlemişti ki onu , kokusunu, tenini , kirli sakallarını, koklaya koklaya öptü içine çekti teninin kokusunu adamın. Adam ona bir kez bile sarılmadı . Sarılmasındı, Kadın öyle çok seviyor öyle çok özlemiştiki varsın karşılığı olmasındı varsın adam onu hiç öpmesindi. .

Aylarca nefessiz kaldığı yerden kalkıp adamın tek bir nefesine muhtaçtı kadın yaşayabilmek için. Sevilmediğini istenmediğini bile bile Kadın bütün özlemleri sırtlanmayı göze aldı. Bu bir yoldu ve kadın o yolda yanlızdı . Adam yoktu, ama kadın onun nerede olduğunu öğrendi. Sevdiği adamı kalbinin en güzel köşesine saklamıştı kadın . Belki bir daha koklayarak öpemeyecekti ama heryere kalbinde taşıyacaktı sevdiğini.. O günden  sonra hiç yanlız hissetmedi kendini. Sevdigi onun sol yanındaydı daima..

 
Toplam blog
: 12
: 28
Kayıt tarihi
: 02.03.22
 
 

  "Kaç aydır yaşamıyorum, sadece bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum... Tanrım, yardım et!" ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara