Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '13

 
Kategori
Deneme
 

Beyaz pasaportlular

Beyaz pasaportlular
 

Görsel kaynak: www.yurtgazetesi.com.tr


Ne mavi, ne gri, ne yeşil ne de kırmızı… Beyazdır onların pasaportları beyaz…

Mücadele ve dayanışma azmi içinde dürüstlüğü, alın terini, kardeşlik, özgürlük ve bağımsızlığı rehber edindikleri için bereketli yağmur damlalarıyla yüklü beyaz bulutlar gibi aşarlar sınırları gerekirse… O yüzden beyazdır pasaportları, beyaz, onların… Beyaz, saf ipeklerle örülüdür sayfaları, yanmaz o yüzden, hangi ateşe tutarsan tut! 

Üç ana bölümden oluşuyorsa bedenleri; baş, gövde ve ayaklar... Tarih öncesinden gelen tarih bilinciyse ayakları, yarına uzanan düşleri, hayalleri ve umutlarıdır başları...  Aslında üzerine bastıkları -ve hep orada kalmak istedikleri- yer, sağlam mı sağlam, büyülü coğrafyamız, en az bin yıllık Türkiye’miz!.. Bir ayakları Trakya'ya basarken, ötekisi üstündedir tarih ötesi Anadolu’muzun... Ayaklarla başların bu manada uyumlu kardeşliği de tarihsel bilinçleridir. !!

Hangi coğrafyada olursa olsunlar, geçerken üzerlerinden onlar kara dereler dönüşür ak derelere, kara denizler ak denizlere, kara parçaları da ak parçalara…

Akıllarının yatmadığı, gönüllerinin çekmediği, adaletsizlik ya da mezalimin hüküm sürdüğü hiçbir kara parçasının egemenlik mührünü üzerlerine düşürmedikleri için beyazdır pasaportları onların, beyaz...

Nasıl ki genç kızlar saflık ve bakireliği temsilen beyaz gelinliklerle girerse dünya evine onlar da aynı saflık, dürüstlük ve umutlarla girerler sınırlardan (önce ekranları karşısında) seçtikleri hümanist coğrafyalara ve mücadele cephelerine…

Bir M. Gandhi deyişiyle haksızlığa yönelip tüm çıkarcı kitleleri peşlerine takmak yerine adaletli olup yalnız kalmayı bile göze alırlar. Bu durumda hiçbir kara gölge düşmediği için üzerlerine beyazdır onlar hep saf yürekleri, pasaportları gibi…

İşlerinde tembelliğe, rüşvete, irtikâp ve suiistimale hiçbir şekilde meydan vermezler. O yüzden analarının ak sütü gibi helaldir kazandıkları her kuruş ve bordroları da bembeyaz…

Çağdaşlıktan yana, hurafelerden ise ıraktırlar!  Ve barışçıdırlar. Yapay ve kirli değil, taraflarca gönüllerde de kabul görmüş, haklı ve onurlu barışlardan yana… O yüzden beyaz barış güvercinleri gibi aşıp sınırları ulaşırlar dünyanın dört bir yanındaki barışsever gönüllerine… Ağızlarında birer zeytin dalı…

Sahip olduklarıyla doygundurlar. Toplumdan aldıkça değil, ona verdikçe zenginleştiklerine inanırlar. Bunun dışında –bir Kazancakis deyişiyle- “Hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum. Özgürüm” derler!

Her ne kadar mevcut şartları amaçları uğruna sonuna kadar zorlasalar da baktılar olmuyor; değerlerle birlikte her şey kirli, kara, yalan ve satılık tenezzül etmezler mavi, gri, yeşil ya da kırmızı pasaportlara…

Ya yol bileti olur onuncu köye,

Ya da kefenleri; o saf ipek ipliklerle örülü pasaportları, beyaz mı beyaz.

Bir kuşağı rehber edinmişlerdir onlar, kurucu Cumhuriyet kuşağını...

Çok yakın geçmişte bir ara “Gezi”ye çıkmışlardı, yaslı gidip şenlenmiş, tekrar yas'a sokulmuşlardı!

Gittikleri yerden dönerler mi?

Muhtemeldir ama bilemem!

İ. Ersin Kabaoğlu,

29 Ekim 2013, Ankara

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..