Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bindiğiniz Otobüsün kaza yaparak devrileceğini önceden hissetmek

Bindiğiniz Otobüsün kaza yaparak devrileceğini önceden hissetmek
 

benim kaburgam kırıldı yaralılar içinde ismim yok


Mevsimlerden kıştı, sabahın zifiri karanlığı saat sıfır dört bucuk cıvarlarıdı. Sokaklar  tek tük fırıncı ve kahvehane çırakları yarı uykulu ruh haliyle sokak itlerinin sesinde başka yaklaşık yüzmetre ikiyüz metre aralıklar köpek havlamaları sonucu topuk seslerinin hızlı hareketinden anlaşılıyorduki başkaları da benim gibi yolculuk ve işe gitmek için erkenden kalkmışlardı .

Yazahane'ye varmadan İzmire gidecek şehirler arası otobüse binmek için çaba göstermeme rağmen otobüs durmadı. Yazahane'de oturup ilk otobüsü beklemeye başadım. Benden başka iki kişi daha vardı. Biletimi aldım, onsekiz numaraydı.

Görevliye ön taraf koltuk talep etmeme rağmen ( otobüsün boş olduğunu istediğin yerde oturabilirsin) cevap verdi. Biraz ısındıktan sonra hareket saatimiz yaklaşıyordu.                                                                         

Bir süre sonra otobüsümüz geldi ön kapıdan binip ön tarafta oturma çabasındaydım. Otobüsün daha ilk basmağında şoför orta kapıdan bininiz demesiyle ters gidecek yolculuğun ilk  habercisiydi. Binmeden orta kapıya yöneldim on sekiz numaralı yerime oturdum. Sonradan ögrendiğim yolcu sayısı yirmi bir kişiydi.

Koltuğuma oturduğum gibi tövbe ettim. Büyüklerimden öğrendim, yolculuğa başlamadan önce şahadet ve besmele okunur. Kimsenin kalbinin kırmayacağıma, kendi kendime söz verdim.   

Muavin ön kapıya yönlendirdi. Şofürün orta kapıdan binin demesi bunlara karşı sabah sabah kimse üzülmesin diye hisslerimin yoğun bir şekilde beni frenlemesi, Allah' tan bana verilen emir sonucu tövbe ve besmele çekmem ilahi kudretin sonucuydu. Kapaklı beldesine doğru yağmurun şiddeti giderek artıyordu. İçimde bu otobüs kaza yapacak diye uyanan bir his vardı. Şofürü uyarmak içime doğdu sonra dedim sabah sabah zaten ön taraftan binme dediği için,  adam sinirlenir diye sustum.   

Otobüslerde mevcut olan acil durumlarda camı kırmak için kulanılan çekiç nerde olduğunu yerini tespit etmek içimde geçti. Birden içime kaza olursa nasıl kurtulabilirim hesap yapmaya başladım. Camı kırıp atlamak ilk aklıma gelen fikir oldu. Atlarken ölebilirim riski olduğunu kurtulmak için doğru bir yol olmadığını kendi kendime söyledim. İki koltuk arasına uzanmak bana daha mantıklı gibi gelmesi, ve hemen ani fikir sonucu bu yöntemin kaburgalarımın koltuk demirleri arasında kırılabileceğini kurtulmak için doğru yol olmadığını söyledi. En iyi yöntemin koltuk arkasında mevcut tutunma demirinin sıkıca tutarak otobüsün hareketlerine göre kendini yönlendirmek en doğru tutum olacağı hislerimle mutaabakat sağlandı. Derken İzmir'in fiziki görüntüsünü gördüm. Rehavetle vardık derken yağışlı hava süratli olduğunu kaza ekspertiz raporunda saate 80 km hız olduğunu duydum.

Kaza yeri Bornova mezarlığı tam karşısı petrol ofisi cıvarı idi. Küt sesi ile koltuk demirinden tutunup kalktım. Otobüsün bir sağ bir sol tekrar sağa yatarak yüz elli metre ( kroki çizim ölçümü sonucu ) sürüklendikten sonra tekrar otobüsün ön yüzü Manisa ya dönmüş vaziyette şoktan sonra fark ettim. Kaza esnasında tamam ölüm geldi artık dedim. Çünkü bir Bay-Paas yedi anjiyo geçirmiş üç sten takılı üç damar değişmiş tekrar Bay-Paas katater raporum mevcuttur. Şahadet getirdiğimi ilk ağzımdan çıkan kelime olduğunu hatırlıyorum. Bağrıma ve Allah sesi halen kulaklarımda hisediyorum. Yerden sürüklenirken otobüsün koltuk demirini bırakmamla ceketim asfalt ve pencere demirinin arasında çiğnendi. Beni çeken ceket arada bir kulağımın yerden sürükleniş anını ceketin sağ tarafı asfalt ve üzerinden vücudumu çekmesi benim direnmem sağ kol altı sanki yüz yıllık ceket giyilmiş görüntüsü oluşmuştu. Sağ kol dirseğim ile sağ kulak kepçesi morarlaşarak ağırdığını hissettim. Sağ dokuzuncu kaburğam (kot)  kırılmıştı. Kısa bir baygınlıktan sonra uyandım ve kalktım. Yaşlı bir teyzenin kafasında kan akıyordu, yerdeki çantayı kafasının altına koyup rahat nefes alması niyeti ile gelen ambulans persoeline bıraktım. Kanın üstüme bulaşması benim de vücudumun neresi yaralı olduğunu bilmiyordum. Kendi başımın çaresine bakmak ve kontrol için gidecegim hastaneme varmak için düşünürken Akhisar'dan tanıdık bir dostumun orda beni görmesi bana nasıl yardımcı olabilecegini aracının yanında olduğunu beni götürecegini söyledi. Bu arada öntarafta şofürün aracın altında görünen bacağı kazada tek öldüğünü söylediler. Bizim kazada sadece şofürün vefatı ile sonuçlandığını bu arada belirteyim. Yirmi üç yaralı vardı. 

 
Toplam blog
: 24
: 479
Kayıt tarihi
: 19.12.11
 
 

Haci Nazli. Celal Bayar Üniversitesi VARLIĞIMLA KİYMETİMİ BİLMEYENLERİ YOKLUĞUMLA TERBİYE EDERİM...