Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '12

 
Kategori
Eğitim
 

Bir muallimin hatıra defterinden. 15 : Birinci Sınıf bitti; Sömestr Tatili...

Bir muallimin hatıra defterinden. 15 : Birinci Sınıf bitti; Sömestr Tatili...
 

Eski Bandırma; 1940'lı yıllar...


(Özet: Öğretmen Okulu’nda, Birinci Sınıf ikmalsiz tamamlandı; Sömestr Tatili geldi. Bizim delikanlı nereye gidecek? Memleketi olan Gönen’in Köteyli köyüne gitmeye pek hevesli değil. Çünkü köyde onun için yapılacak pek fazla bir şey yok. Zaten annesinin, toprağı yok, yeri yok… Yine İzmir’e gidecektir ve bu kez orada çalışacaktır…)

30.Mayıs.1940
Bugünlerde arkadaşlar boyuna mektepten ayrılıp memleketlerine gidiyorlar. Ben de düşündüm, taşındım ve İzmir’e Efendi Ağabeyimin yanına gitmeye karar verdim. Akşam yatakhanede bu İzmir’e gidiş geliş işini düşünmekten uyuyamadım.

Sabahleyin erkenden uyandım. İzmir’e giderken yanımda götürmek için çamaşırlarımla birkaç kitabımı hazırladım. Kahvaltıdan sonra paketlerimizi Şahin bey’e muayene ettirdik. Mektebin bize verdiği kitapları götürüp teslim ettim. İzmir’e gidecek arkadaşlarla mektepten ayrıldık istasyona geldik ve biletlerimizi aldık. Sonra saat dokuzu kırkbeş geçe Bandırma’dan İzmir’e gidecek olan tren geldi. Bütün arkadaşlarla birlikte trene bindik. Trenle Balıkesir’den ayrılırken istasyonda bulunan bütün sınıf ve mektep arkadaşlarımla vedalaştım. Trenle mektebimizin önünden geçerken Mektepte bulunan arkadaşlarla selamlaştık. Bundan sonra vagonumuzda arkadaşlarla oturup yerleşerek şarkı ve marş söyleyerek eğlendik.

Arkadaşlardan Hasan Gülez, Şerafettin İzgin, Abdurrahim Kaçan, Mehmet Büke, İhsan, Salih ve diğer arkadaşlarla bir kompartmandaydık. Hava pek sıcaktı. Bunun için yolculuk bu gün biraz tatsız oldu. Akşamüzeri Menemen istasyonundan sonra Karşıyaka’ya geldik. Trenimiz denizi takip ederek Basmane'ye doğru ilerliyordu. Biz de kompartmanın pencerelerinden dışarıdaki kalabalık halkı seyrediyorduk.

Akşamüzeri tam saat beşte İzmir Basmane istasyonuna ayak bastık. İstasyon pek çok kalabalıktı.

İstasyondan Çayırlıbahçe mahallesindeki evimize gittim. Evde Efendi ağabeyimle Ablam oturuyorlarmış. Tabiatıyla hepimiz sevindik. Hep bir arada oturarak muhabbet ettik.

Şimdi ablamgil evin alt katından üst katına taşınmışlar. Ben eskiden  olduğu gibi yine alt katta oturuyorlar zannediyordum. Bunun için çok sevindim. Efendi ağabeyim benim kemanıma baktı. Onun noksanlarını tamamladı.

Efendi Ağabeylerimin işleri çoktan beri pek kötüydü. Çok şükür şimdi aleme muhtaç olmayacak derecede işleri düzelmiş. Kendi yağlarıyla kendileri kavruluyorlar.

31.Mayıs1940
Sabah kahvaltıdan sonra evden çarşıya çıktım. Güzel İzmir’in her tarafını görüp gezmeye karar verdim. Kordon boyunca Bahri Baba Parkı’na vardım. Parkta biraz dinlendim. Aynı zamanda İzmir’in umumi manzarasını seyrettim. Bahri baba Parkından geze geze Basmaneye geldim. Basmane’de evvela arkadaşım Hüsamettin, beş on dakika sonra da Hayrullah ile buluştuk. Yolcu salonunda biraz muhabbet ettik. Yanımızdaki bayanlarla da muhabbet ettik. Basmane’den Hayrullah’ın evini görmeye gittik. Hayrullahların sokağında benim Bandırma ortaokul II. Sınıf arkadaşlarından Bayan Zehra ile görüştük; yanında iki kız arkadaşı daha vardı. Hüsamettin’in evini de öğrendik. Öğleden sonra yine arkadaşım Hayrullah ile Kordonda , Bahribaba Parkında , Konakta, Tilkilikte, İki çeşmelikte ve Karantina taraflarında gezinti yaptık.

Balıkesir’de hava çok sıcaktı. Burası da sıcak olsa da denizden gelen imbat serin serin eserek havayı tebdil ediyor.

Siyasi vaziyetler pek karışık. Halk arasında türlü şayialar dolaşıyor. Bizim de hemen bir senedir ordumuz hazır vaziyettedir.

1.Haziran.1940
Birkaç günden beri İzmir’de bulunuyorum. Allah sağlık verirse Kampa kadar yirmi gün burada kalacağım. Şimdilik burada işim gücüm yok, her gün İzmir’in tanımadığım yerlerini geziyorum.

Sabahleyin Basmane’de gezerken Öğretmen  Okullu arkadaşlarımızdan Burdurlu Mustafa ile buluştuk. Onunla Karşıyaka’ya gittik. Karşıyaka Kız muallim Mektebi’nde onun bir arkadaşı varmış, fakat bulamadık. Karşıyaka’da bir iki saat gezdikten sonra trenle Basmaneye döndük.

Akşamüzeri Basmane’de arkadaşım Nazilli’li Ahmet Çakır’la görüştük; beraber gezinti yaptık.

2.Haziran.1940
Bu gün İzmir’in pazarı olması dolayısıyla ablamla pazara öteberi yemeklik almaya gittik. Eve dönerken Resim ve Matematik öğretmenlerimizi gördüm. Ellerini sıkarak hoş geldiniz dedim. Öğleden sonra ablamların samimi arkadaşları olan Aydınlı Ahmet Efendiler ve Kırşehirli Mustafa efendilerle Sinekli denilen bir Mesire yerine gezmeye gittik. Hoş bir yerdi; ufak bir dere geçiyor; bağlık bahçelik bir yer. Yanımızda dut ağaçları da olduğundan, bol bol dut yedik. Akşam geç vakit evlerimize döndük.

(Genç , “Siyasi vaziyetler çok karışık..” diyor. Cidden öyledir. Almanya, Avrupa'da büyük bir imparatorluk kurmayı amaçlıyordu. Almanya, 1939'un sonundan 1941'in başına kadar bir dizi muharebe ve antlaşma ile Avrupa topraklarının çoğunu ele geçirdi ya da bastırdı. Alman-Sovyet Antlaşması sürerken, sözde tarafsız Sovyetler Birliği, 6 komşu ülkesinin topraklarını tamamen ya da kısmen işgal etti ya da topraklarına kattı... Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti ne yapsın? İsmet İnönü Savaş’ın belalarını bilen bir komutan olarak II.Dünya Savaşı’na girmemek için elinden gelen her numarayı yaptı…Onun için Cumhur Reisi İsmet İnönü için “o ne  tilkidir…” derler, ondan sonra.. Savaşa girmemek için uyguladığı politikaları sayarlar…)

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..