Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '12

 
Kategori
Anılar
 

Bir muallimin hatıra defterinden 23: Bandırma, yol geçen hanı..

Bir muallimin hatıra defterinden 23: Bandırma, yol geçen hanı..
 

( Bandırma’nın en önemli özelliği, İstanbul-İzmir arasında bir bağlantı noktası olmasıdır. İstanbuldan kalkan gemi, Bandırma’da iskeleye yanaşır,orada gemiyi terk eden yolcular hemen yandaki Gar’da kendilerini bekleyen trene geçerler ve bu arada da Bandırma’lılar gelenleri geçenleri seyrederler, kendilerince dedikodu ederler; bazen de eskiden tanıdıkları bir iki kişiyi görüp bir iki laf ederler. Bu bir rutindi.. Gencimiz de bu gemi karşılama işine çıkıyor.)

10.Eylül.1940
Bandırma’ya geleli beş gün oluyor. Burada köye nazaran vakit daha çabuk gelip geçiyor. Sabahları geç vakte kadar yatıyorum. Köyden Ayşe Teyzem de bizde misafir. Geçenlerde Efendi Ağabeyimin ablasının kızları Hamide, Şerife, Şaziye ve görümcesi Habibe bize misafire geldiler.

Bu gün bir seneden beri görüşemediğim ortaokul arkadaşlarımdan (190) Neşet Kümbet ve (242) Osman Özdemir’le görüştüm.

(200) İsmet (263) Cavit üçümüz deniz boyunda gezinti yaptık. Neşet ile de epey gezdik eğlendik. Başka bir işimiz olmadığından boyuna gezerek eğleniyoruz.

11.Eylül.1940
Birkaç sene evvel Bandırma Ortaokulu’nda okurken, arkadaşım Gönen’li Sami Şahin’le beraber denize girdiğimiz istasyon civarındaki kumlukta bu gün yalnız olarak deniz banyosu yaptım. Altın sarısı gibi  sıcak kum üzerinde yattıktan sonra denize girerek yüzdüm ve giyinerek şehre geldim .

Akşam her zaman olduğu gibi deniz boyuna indim. Arkadaşım İsmail Uyar’la buluştuk.  Beraber deniz boyunda bir masa tutarak geç vakite kadar oturup hayati ve günlük meseleler üzerinde görüştük.

İkimiz de evlendiğimizde ailelerimizle beraber bu masalarda yine buluşacağız.

13.Eylül.1940
Bu gün akşam üzeri  limana giderek vapura binen yolcuları seyrettik..
Marakaz Vapuru tam hareket edince bir tenezzüh geldi. Ve limanın karşısında durdu. Biz arkadaşım Cavit’le “bu gelen yolcular vapura yetişemediler, kaldılar,”  dedik.

Yolcular yanımıza gelince ne görelim bizim Eski Pazar (Safranbolu) arkadaşlarımdan Şazi ve annesi babası, kız kardeşi. Manyas’tan gelip İstanbul’a geçiyorlarmış. Ayakta bir iki dakika görüşebildik. Arkadaşım Galip’in Balıkesir’de olduğunu söyledik.

16.Eylül.1940
Bu gün öğlen treniyle Ruhiyat Hocamız Celal Bey İstanbul’dan Balıkesir’e geçti. İstasyon’da birkaç dakika görüşebildik.

Öğleden sonra İzmir treniyle Öğretmen Okulu arkadaşlarımızdan Ahmet Topuz, Moruk Hüseyin, Şinasi , Kayserili Ahmet geldiler. Moruk Hüseyin, Kayserili Ahmet, Şinasi İstanbul’a geçtiler. Ahmet Topuz burada kaldı. Bunlardan başka  Fizik-Kimya Öğretmenimiz Enis Bey de  Balıkesir’den İstanbul’a geçti. Coğrafya öğretmenimiz Emir Han Bey de burada misafir.

17.Eylül.1940
Bu gün Bandırma’nın kurtuluş günüdür. Sabahleyin fevkalade merasim yapıldı.
Akşam Topuz, ağa Mustafa, Fuat, İbiş Ali, Fransızca Öğretmeninin oğlu bir arada deniz boyunda geç vakite kadar oturduk.

Deniz boyundan ayrıldıktan sonra Topuz’u otele yerleştirdim ve kendim de beş dakika İsmail Uyar’la görüşerek gece saat 12’de eve geldim.

Bu yıl Öğretmen Okulu’ndan mezun olan Bandırmalı arkadaşımız Osman Tekçe Bingöl merkez ilk okuluna tayin edildi. Yakında gidecek.

20.Eylül.1940
Birkaç gün evvel Balıkesir’de öğretmenimiz Hamdi Bey de bu gün trenle buraya geldi. Birkaç günden beri burada duruyor. Şimdi Malatya’ya  tayin edilmiş. Buradan İstanbul tarikiyle Malatya’ya gidecek.

Bu gün Öğretmen Okulu 1939-1940 Ders Yılı sınıf arkadaşlarımızdan Bergamalı Moruk Hüseyin İstanbul’dan Balıkesir’e geçti. Trende Mehdi, üçümüz  on beş yirmi dakika görüştük. Hüseyin bu sene mektepten atılmak korkusunda.

Vaziyeti şüpheliymiş. İnşallah aramızdan ayrılmaz. Eğer ayrılırsa bu son görüşmemizdir.

(Bu sıralarda, dışarda  II.Dünya savaşı sürüp gitmektedir. Almanya’yla birlikte Savaşa giren  Mihver Devletlerden Japonya 18 Eylül 1931’de Mançurya’yı işgal etti. 13 Eylül’de ise  Libya’daki İtalyan birlikleri, Mareşal Graziani komutasında Mısır'daki İngilizlere saldırdı. İçerde , Atatürkün’ “Yurtta Sulh, Cihanda sulh” ilkesine inanan hükümet, Savaşa girmemek için elinden geleni yapmakta, fakat buna karşılık hazırlıkları ihmal etmemektedir…)

 

 


 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..