- Kategori
- Dostluk
Bir tatlı cumartesi

Bugün evde olma havası var İzmir’de.. Hava puslu, tatlı bir serinlik teninizi okşuyor, arada yağmur da atıştırıyor. En sevdiğim türden yani… Yağmur yağarken tutulan dileklerin kabul edileceğine inanılır, inanırım. Mor koltuğumda oturup, yağmur damlalarının denizle buluşmasını seyrederken dileklerimi sıralıyorum ardı ardına tüm arsızlığımla. Bir yandan da kahveli drajelerimi atıştırıyorum filtre kahvemin yanında.. Ve tanımlamadan içimdeki coşkuyu yaşıyorum. Bu sefer sebebini bulmaya çalışmıyorum mutluluğumun. Sadece hisediyorum. Tabi bu huzurda fondaki müziğin de etkisi var.. Çok sevdiğim dostumun ban hazırladığı cd yi dinliyorum.
Benim için seçilmiş parçalar kendimi özel hissettiriyor. Mutluluğum arttırıyor, hep böyle havalarda aklıma düşen dostumun varlığı. Yine minnet duyuyorum ona “var” olduğu için. Onu çok seviyorum. Hava gittikçe kapanıyor. Yağmur bulutları gökyüzünü kararttıkça gönlüm aydınlanıyor. Uzaklardaki bir başka arkadaşımı düşünüyorum. Sarıyorum onu zihnimde sımsıkı. Sonra yakındakilere sıra geliyor. Varlıkları bile beni rahatlatıyor yanımda olmasalar da… En son kendime dönüyorum ve bu yüzden ilk defa mutlu oluyorum. Belli ki kendimle de dost olabilmeyi öğreniyorum yavaş yavaş. Şimdi kendimi kucaklıyorum ve özür diliyorum benden, bunca yıllık hoyratlığım yüzünden.