- Kategori
- Tarih
Biz Türkler
Tarihsel kayıtları incelediğimizde, Türk kelimesi ilk olarak Göktürk Devleti vasıtasıyla bir devlet adının olduğunu görmekteyiz.
Dünya üzerinde yaşayan insan topluluklarının milletleşme süreci onların avcı-toplayıcılıktan çiftçi-çobancılığa geçilmesi ile başlar. Türkleri oluşturacak insan topluluklarının MÖ 6000'lerde koyun yetiştiriciliğine başladığı düşünülmektedir. Bu tarih atlı göçebe Türk kültürünün başlangıcı olarak kabul edilebilir. Ata ilk binen kavim Türklerdir. Bilinen ilk Türk devleti İskitlerdir. Türk adı bugün kullandığımız şekli ile ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir. "Türk" adıyla kurulmuş ilk ve Türk adını resmî devlet ismi şekliyle kullanan ilk Türk devletidir.
Osmanlı İmparatorluğu'nu kuran Türk boyu Oğuzlardır. Biz Türk’lerin tarih boyunca kurduğu devletlere baktığımızda, bizi diğer dünya ülkelerinden ayıran temel farklılıkları görmemiz zor olmasa gerek.
İskitler
MÖ 5YY
MÖ 3YY
Avrupa Hun İmparatorluğu
M.S.374
M.S.496
Ak Hun İmparatorluğu
M.S.390
M.S.577
Göktürk Kağanlığı
M.S.552
M.S.582
Avar İmparatorluğu
M.S. 567
M.S. 805
Doğu Göktürk Kağanlığı
M.S.583
M.S.630
Batı Göktürk Kağanlığı
M.S.583
M.S.657
Toharistan Yabguluğu
M.S.630
M.S.700
Hazar İmparatorluğu
M.S.630
M.S.965
İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı
M.S.681
M.S.744
Türgişler
M.S.717
M.S.766
Uygur Kağanlığı
M.S.744
M.S.840
Karluklar
M.S.766
M.S.840
Büyük Selçuklu Devleti
1040
1157
Anadolu Selçuklu Devleti
1075
1308
Osmanlı İmparatorluğu
1299
1922
Petrol, doğalgaz, değerli maden yataklarına sahip olmaksızın, dünya da önemli bir ekonomik güç, önemli bir askeri güç olmak herhalde bizim tarihsel süreç içerisindeki devlet kültürü ve geçmişimize dayanmaktadır. Bugün petrol kaynaklarına sahip olan Müslüman ülkelerin arap ülkeleri ile kendi gelişmişlik düzeyimizi bir karşılaştıralım ve bunu nasıl başardığımızı kendi kendimize bir soralım.
Biz Türkler, bu kadar geniş bir tarihe sahipken, acaba yeni nesil bu konudan ne kadar haberdar? Avrupa denilen, tarihi 1789 Fransa İhtilali ile başlayan ve son yıllarda ciddi ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşayan anakaranın, bizim kültürümüz ve geçmişimizle karşılaştırıldığında ne kadar sönük kaldığı sanırım aşikardır. Ancak bizim kendi tarihimizi, geçmişimizi, kültürümüzü bilmemiz ve bunu yeni nesillere ne kadar aktarabildiğimiz önemlidir.
Tarihimizi bilmek, tarihte başardığımız şeyleri bilmek bugün bize ayrı bir güç ve özgüven verecektir. Geçmişte yapılan göğüs göğüse yapılan savaşların yerini bugün üretim, satış ve ekonomi savaşları almıştır. Nasıl geçmişte iyi bir savaşçı olmak maharettiyse, bugün üretim gücüne sahip olmak ve bu yapılan üretimi tüm dünya pazarlarına satmak aynı maharet anlamına gelmektedir. Bizler geçmişten gelen gücümüzü artık güçlü ekonomik yapımıza, finans ve üretim gücüne dönüştürmek zorundayız. Biz yıllarca tüm dünyayı nasıl yönettik ve yönlendirdiysek, bugün aynı başarıyı ekonomi araçlarıyla yapabiliriz. Biz tarihin hiçbir döneminde yönlendirilen bir ulus olmadık, bunu hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Hep yönettik ve yönetmeye devam etmek zorundayız.
Gerek Avrupa, gerek ABD tarihte bizim kadar önemli medeniyetler kuramamıştır. Son iki yüzyıla bakmak bizi sadece yanıltılır. Ülkelerin gelişimi kişilerin bireysel gelişimine paralel ilerleyecektir. Ekonomik bağımsızlığını sağlamış, kazandığı parayı doğru enstrümanlarla yöneten, geleceğini planlayan, gelirini ekonomik değerini yitiren şeylere değil, gelir getiren varlıklara yatırma yeteneğine sahip insanlarla ancak güçlenmemiz mümkün olacaktır. Bunun içinde özgüveni yüksek, bilgiyi arayan ve ona sahip olan bireyler olmak zorundayız.
BÜLENT DOKUZLUOĞLU
YÖNETİM DANIŞMANI
www.bixkurumsal.com
Kaynaklar:wikipedia….