Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '09

 
Kategori
Blog
 

Blog-cu-er-daş

Blog-cu-er-daş
 

Uçmayacağız. Son teknoloji ile...


Blogcu yazdığın bu yerde alacağımız çok ders var!

—cu eki’ni kabul etmeyenler –er, -daş, yazarı hangi eklerini veya kelimelerini ya da isterlerse istediklerini ekleyebilirler. Burası özgür bir ortam, editör onaylasın yeter.

Şimdi “mamut” rumuzlu Sayın M. Celalettin Avus diye bir yazarımız var. (Sayın Editör; kendisinden bu yazı için onay aldım, sayfamda ki mesaja baka bilirsiniz. )

Büyükada da mukim, mamutistan.com da kendisine ait…

Başındaki üç tane “w” şeklini ya da her neyse onu okumayı bilmediğimden ekleyemedim sizler ekleyin…

Bir başka söylemle mamutistan. com bağımsızlığını korur mu? Tabiî ki oranın halkı ve yöneticisi bunu bilir.

Konumuz bu değil.

Mamut; geçmişte milyonlarca yıllar önce nesli yok olmuş fil’imsi cinsi bir canlı. Merak edenler araştırırlar.

Blog yazarımız “mamut” bin ve iki de yüz yıl, eder toplamda bin iki yüzyıllık. Birde çaprazdan bakarsan “r” harfini bir adım öne alırsan milyonlarca yıla erişir bir dev.

O çizi yorum yapmıyor reklâm olmasın diye…

Çizi yorum’un, yorumunu kaldırın neden reklâm olduğunu da anlarsınız. Sonra yorumlu çizdikleri öğütülür maazallah.

Yorumu da çizmiyor, beni saymıyorlar demesin diye, kırılmasın diye…

Eskiden mertlik vardı isim hakkı, makkı yoktu. İsteyen istediği kadar Ahmet adı alabiliyordu. Şimdi biri bu ismin telif hakkını aldığını söylese ne keteni kalır nede lokumu… Aldığı gündeki saniyeden sonra doğanlar adlarına parayla kavuşurlar… Zaten yeni doğanında doğacak torununun borçlu olduğu bu diyarda…

Sayın Avus ‘un yazdığı kısa notları okuyup, çizimi çözenler, konu bulmakta hiç zorlanmıyorlar. Tam tersi konu artırımına gidebiliyorlar. Üstelik telifsiz, borçsuz yani borca borç eklemiyorsunuz!

Gel kardeşim konuya…

Evet, dönüyorum ama sürekli dönerek sema yapamıyorum.

Sayın M. Celalettin Avus bir yorumla geldi yazdığımı sandığım bir bloğuma ve “Birader mizah yapmak için külah giymene gerek yok! ” dedi.

Vay sen misin bu yorumu yazan, Sayın Avus’ a cevap vermek için kendimi kaybetmişim. Kaybediş o kaybediş, ben deyim iki, siz bakın yazılarıma belki iz ve emareleri ile dokuz blog yazmışımdır.

Denizatı erkeğinin dili olsa öğrenir ve o olayı bilirdim, dokuz doğum yapan anne ile karşılaştım ama soramadım, soramazdım anlayışlı olun lütfen.

Peki, Sayın Avus ne yaptı? Hiç, ister küçük, ister kocaman “Hiç” cevap bile yok!

Belki de güldü ve çaylak seni dedi, bilemiyorum.

Sevdiği hocası Nasrettin olduğundan olsa gerek.

Anladım ki külah kafada değil, gönülde olmalı…

Sonra çizse de yazsa da ondan istifade ettim. Gizliydi bu istifadelerim, belli etmiyordum o yazısını yayınladığı ve birilerinin editöre kendisini şikâyet ettiğini söylediği Pazar gününe kadar ne güzel açığa çıkmamıştım…

Kızılacak yönü var mı? Evet, bana göre bir takıntıya kapılmış yüz kez okunmazsa bloğu siliyor.

“Yüz” kelime olarak çok anlama geliyor belki ondandır dedim kendimce… Bir parantez açılımı, kapatmayı siz yapın. Burada ne olursa olsun, kim olursa olsun yüzün sonuna –süz eki getirecek davranışlardan kaçınmalıyız diye düşünüyorum. Sonra hayat bitmeye yakın çok yakın, kırmaya, hele gönül kırmaya hiç gerek yok, küçük bir anlayış çok şey kazandırır.

Konuya dönelim.

Engel olunsun! Silmesin, sözü geçen varsa bir daha hatırlatsın belki bir bin yıl sonra böyle yönetimlere ve yönetilenlere lazım olur o silinen yazılar.

Bakın bin yıl önce yazılanlar ve yazanlar bugün de okunup, anılıyor.

Sadece anılıyor demeyelim

Belki bir kişi anlıyordur.

O da yeter “bir” aslında çok şeyi ifade eder.

İsterseniz "-lik " eki ekliyerek okuyalım.

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..