Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '09

 
Kategori
Siyaset
 

Bugün mikrofunu, Mehmet Ali Aybar'a bırakıyorum

Bugün mikrofunu, Mehmet Ali Aybar'a bırakıyorum
 

Bugün sayfamı, ülkemizde sosyalist hareketin parlamenter mücadele alanındaki ilk temsilcisi olan Mehmet Ali Aybar’a teslim etmek istiyorum.

Mehmet Ali Aybar, bugün özgürlükçü, demokrat solcuların savunduğu fikirleri ve değerleri 1950’lerden beri savunan "güleryüzlü sosyalizm" temsilcisidir. Ona ait fikirlere göz attığımızda, cuntacı, ihtilalcı, postal yalayıcı, resmi ideoloji papağanı, demokrasi düşmanı sol fikirlerin, bu ülkenin sol siyaset tarihine ait tek fikir olmadığını göreceğiz. Yani ortada değişen, dönen bir grubu değil, aksine 1950’lerden beridir, istikrarlı bir şekilde, bu ülkede demokrasinin kökleşmesini talep eden, bürokratik ceberut devletin toplumun üzerine çökmesine karşı çıkan, bey-paşa takımından kendi yetki sınırlarına çekilmesini isteyen demokratik bir zihniyetin mevcudiyetini fark edeceğiz.

Söz Mehmet Ali Aybar’da;

“Önce hemen şunu belirteyim ki, 27 Mayıs bir ihtilal değil, bir askeri darbe idi. Türkiye İşçi Partisi hiçbir zaman darbe yanlısı olmamıştı. Evet, 27 Mayıs’tan sonra beliren umutlara ve 1961 anayasasına içtenlikle sahip çıkmıştık. Ama bu daha öteye gitmezdi. Çünkü biz sosyalisttik ve sosyalizmin darbe ile tepeden inme kurulamayacağını biliyorduk. Bu alandaki deneyimlerimiz öğretmişti bunu bize. Silahlı Kuvvetlerin politikaya yön vermeye kalkışmasına oldum olası karşıydık; hala da karşıyız. Demokrasi ve sosyalizm ancak aşağıda yukarı, yani bu sistemlere halkın sahip çıkması ile kurulur. Başka bir yol, bir kestirme yol yoktur”
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Tarihi 2 - s.116

“27 Mayıs, aslında Devleti Yönetenler Sınıfının, devletle özdeşleşmiş Bey takımının, bir karşı saldırısıdır. 1950-1960 yılları arasında bu geleneksel egemen sınıf, işlerden uzaklaştırılmasının acısını yaşadı. Burjuvazi artık kendi kanatlarıyla uçuyor; Bey takımının vasiliğini kabul etmiyordu. Kuşkusuz ekonomik yapı aynıydı. Ne var ki, Türkiye’nin tarihsel gerçekleri içinde devletle özdeşleşmiş Bey takımının özel bir yeri ve ağırlığı vardır. O haddini bilmeyen burjuva temsilcilerine haddini bildirme hakkına sahip olduğuna inanır. 27 Mayıs böyle bir hareketti. 12 Mart da öyle”
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Tarihi 1 - s.174

“Halkın politik bilincini etkileyen pek çok faktör vardı. Bu faktörlerin tümünü açık seçik bilmiyoruz. Ama geleneksel Bey Takımı yönetimine karşı olmak ve bunu cesaretle belirtmek bu faktörlerin en belirginiydi. Halk 1946’dan beri verdiği oylara sahip çıkmış ve Beyler-Paşalar takımına ilk kez meydan okumuştu. Bence bu sivil topluma doğru bir ilk adım olarak değerlendirilmelidir.”
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Tarihi 1 - s.32

“Sosyalizmin sadece bir ekonomi tekniği olduğunu sananlar; ve belli başlı üretim araçlarının kamulaştırılmasıyla, sosyalizmin kurulabileceğini düşünenler hata içindedirler. Çünkü bunlar sosyalizmi hangi sosyal sınıfların kuracağı noktasını karanlıkta bırakmaktadırlar. Aslında bu düşüncede olanlar, (Osmanlı Tip Devlet Yönetimini) yeni tepeden inme, ceberut devlet anlayışını sosyalizm etiketi altında devam ettirmek hayali peşindedirler”
Mehmet Ali Aybar / Bağımsızlık, demokrasi, Sosyalizm: Seçmeler 1945 -1968 s.474

“Biz batı ülkelerindeki gibi bir demokrasi istiyorduk. Bize göre bir demokrasi değil. İngiltere’de, Fransa’da, İtalya’daki gibi her türlü düşüncenin serbestçe açıklanmasını ve serbestçe örgütlenmesini istiyorduk. Hukukun üstünlüğü ilkesinin gerçekten uygulanmasını istiyorduk. İnsan hak ve özgürlüklerinin egemen çevrelerin çıkarlarına göre sınırlandırılmasına karşı çıkıyorduk. Batı demokrasisi Sağ ile Sol arasında yani Sermaye ile Emek arasında bir denge rejimidir; bu denge tarihin ileriye akışı içinde boyuna gelişen, değişen bir dengedir.”
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Tarihi 2 - s.203

“Demokrasiyi iki sözcükle tanımlamak gerekse, karşı olma hakkı derim; demokrasi, iktidardakilere karşı olma hakkının yasal güvenceye bağlandığı rejimin adıdır.”
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Tarihi 1 - s.68

“Devletin siyasal gücüne karşı, sivil toplumun hareketidir demokrasi. Demokrasi, devletin buyurma gücünü, insan hak ve özgürlükleri ile sınırlamaktır.”
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Tarihi 1 – s.266

“Devlet, tüm etmenlerin etkisi altında, geleneksel kutsallık ve korkunçluğunu kaybetmeye, hizmet etmek için varolan bir kurum haline dönüşmeye başlamıştır. Artık devlet gücünün bir amacı vardır. Temel hak ve özgürlükleri korumak ve hukuka uygun bir biçimde kamu hizmetlerini yürütmek. Devlet ancak bu koşullarda vatandaşlarından itaat bekleyebilir. Zulüm ve baskı karşısında vatandaşların direnme hakkı Anayasaların başına yazılmıştır.”
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Tarihi 1 – s.162

“Halkın oyu ile iktidara gelen emekçi sınıflarının partisi, kendisine halk teveccüh etmeyecek olursa iktidardan düşecektir. Biz, seçimle iş başına gelip seçimle ayrılacağız.”
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Üçüncü Kongre Kürsü konuşması

“Burjuva kurumlarıdır diye, demokratik kurumlardan vazgeçemeyiz. Kanun koyan ayrı, kanunun uygulayan ayrı, denetleyen ayrı olmalıdır. Özgürlük böyle sağlanır. “
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Üçüncü Kongre Kürsü konuşması

“Sosyalizm insanlar içindir, insanlar sosyalizm için değil”
Mehmet Ali Aybar / Türkiye İşçi Partisi Tarihi 2 - s.137

 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..