Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '08

 
Kategori
Spor
 

Çarşı Bir Ruhtur

Çarşı Bir Ruhtur
 

Çarşı’nın tribün lideri Alen Markaryan, Çarşı’yı anlatan "Asi Ruh" belgeselinin Beşiktaş Kültür Merkezi'ndeki galasında yapmış olduğu bir açıklama* ile bugün Çarşı'nın kendini feshettiğini duyurdu.

Bu açıklama, yaşanan her şeye rağmen, Beşiktaş'a inat, hala Beşiktaş aşkını yüreğinde taşıyan herkesi üzdü. Çünkü Çarşı sadece bir taraftar grubu değildi.
Çarşı sadece Beşiktaş’ın simgesi değildi.
Beşiktaş Kulübüyle doğrudan ilişkili olan üyelerinin dışında farklı kültür ve çevreden gelen pekçok kişi Çarşı çatısı altında, diğer taraftar gruplarından farklı bir tavır sergiliyordu.
Yeri geliyor Beşiktaş’a olan inancımızı yitirdiğimizde, sahada bir pankart açılıyor “Çocuklar İnanın!” diyerek, maçın sonucu ne olursa olsun, inançla yola devam etmemizi sağlıyor; yeri geliyor sokakta yürürken bir duvarda “Akıllı ol çarşı burada!” yı okuyup, korkmamız gerekirken yüzümüzde bir tebessüm oluşturuyor; yeri geliyor kapalı tribünü ayağa kaldırıp, hep bir ağızdan marşlar söylerken biz de televizyondan gururla onları izliyorduk.
Haberlere çıktı, tartışma programlarının konusu oldu, 25. yıl anısına belgeseli (Asi Ruh) çekildi.
Geçen yıl, 25. yıl kutlaması sebebiyle Kızılay'a topluca kan bağışında bulunmuş, ayrıca "Hediyeni kap, Minitürk'e gel" sloganı ile 25 Nisan 2007'de kimsesiz çocuklara oyuncak ve kırtasiye eşyaları dağıtmıştı.
Çarşı sadece bir taraftar grubu değildi.
Diğer takımların derin devlet ve siyasilerle olan değişik münasebetleri karşısında Çarşı "İmparatorluk Değil Tam Demokrasi" ve "Çarşı Alayına Karşı" pankartlarını açmışlardı sahada.
Samuel Eto’ya yapılan ırkçı tezahüratlar nedeniyle "Çarşı ırkçılığa karşı, hepimiz Eto'yuz" pankartı ile yine sahadaydılar.
Nükleer enerji santrallerine, Hasankeyf’in sular altında kalmasına, Kaz Dağları'ndaki altın çalışmalarına, teröre, Irak’ın işgaline, savaşa, maç izlerken alkol içmeye, siyasi rejim tehlikelerine, çocuk pornosuna, faili meçhule, tiyatro yıkımına, ozon tabakasının delinmesine karşı durup; Karadeniz’de kanserden ölenleri, 20 Ocak 1989’da Samsun yolunda trafik kazasında ölen Samsunsporlu futbolcuları unutmayıp, pankartlarını onlar için açtı sahalarda.
1 Mayıs'ta işçiler için, Almanya'da kundaklama sonucu yanarak ölen Türkler için Neo Nazilere karşı sokaklarda açtı pankartını.
"Işıklar Söndüğü Zaman Tüm Fenerliler Güzeldir" diye açtıkları pankartla bizleri güldürendir Çarşı.
"Siyah Beyaz, Ölüm Yaşam" diyerek felsefe yapandır Çarşı.
“Beşiktaş’ın önüne geçtikleri” yönünde çıkan laflar yüzünden kendilerini feshettiklerini açıkladıktan sonra da “Çarşı kendine karşı” diyerek son pankartı açmışlardır.
Ancak şunu söylemeden yapamayacağım ki, maalesef Çarşı Beşiktaş’ın önüne geçmedi, bence Beşiktaş Çarşı’nın gerisinde kaldı.
Ve her ne kadar da “Çarşı artık yok” açıklaması yapılmış olsa da,
kurucuları Çarşı’yı feshettiklerini açıklasa da,
demek ki onların da anlamadıkları bir şey var ki;

Çarşı bir ruhtur, Çarşı’yı inkar edenler ruhsuzdur…

İçimizdeki Beşiktaş aşkıyla beraber, ruhumuzu ‘Çarşı’mızı da ölene kadar içimizde taşıyacağız.

* Basın açıklaması

 
Toplam blog
: 73
: 5913
Kayıt tarihi
: 06.09.06
 
 

Yılın en uzun gecesinde doğmuşum. Bu yüzden midir bilinmez ruhlarımızın özgür kaldığı geceleri se..