- Kategori
- Şiir
Çatıları kukumav kuşlarınca beklenen kızlar

Resim: Alıntı
Çatılarında kukumav kuşlarının nöbet tuttuğu
Az ışıklı, küçük pencereli kondu evlerinin
Rutubet yorgunu odalarında...
Çelimsiz bedenlerine inat, sınır ötesi...
İllegal rüyalar büyüten
Anne babasının, krallara layık,
Dünyalar güzeli prensesleriydik! …
...
Asma yapraklarıyla alacalı, anadan üryan bahçelerde
Komşu çocuklarının fıldır bakışları
Hınzırca düşünce namahremimize
Dünyalarca utanır…
Tokuşlarca susardık.
"Ulaşmazdı, feryatlarımız...
Ateş üstünde tenekelerce kararan
Anne bıkkınlığına..."
...
Pembe kurdeleli değildi üstelik saçımız
Saksıda kızaran biberiyeler gibi acırdı…
Don lastiğiyle sıkılı başımız.
Zengin ve şımarık kızlarca gasp edilirdi heyhat!
Ufuklarca sonsuz, bulutlarca sarhoş,
Beyaz atlı rüyalarımız…
...
Saat onikiyi vurduğunda,
Karanlığa gömülen şehirler gibi…
Asma ağaçları ile alacalı, anadan üryan bahçelerden alınıp,
Bir kişiye dar,
İki kişiye bol gelen,
Karanlık yunaklara muhaceret eder, kapatılırdı…
Yeri göğü inleten, tokuşlarca susan feryatlarımız.
...
Artık ne rüyalarımız bize aitti…
Ne kabına sığmayan bedenlerimiz.
Onlar, daha olmadan,
Dalından koparılan,
Ham meyveler misali...
Koyu gri gölgelerde, , ,
Güneşi görmeden çürürdü...
Çok farklı olmazdı kaderleri…
Annelerinkinden.
...
Çatılarını kukumav kuşlarının mesken tuttuğu kondu kızlarının
Bedenleri çelimsiz, rüyaları dağlarca olurdu…
Beyaz atlı bulutları…
Zengin ve şımarık kızlarca vurulur,
Beklemekten yorulur,
Günyüzü görmemiş soluk benizli hayalleri,
Alelacele tıkıştırılıp bohçaya...
Namahremlerinin çelikçomak oyuncusu,
Çocukluklarının tacizcisi…
Gözleri fıldır
Hayırsız oğlanlara kaçılırdı…
...
Çatıları kukumav kuşlarınca beklenen kızların:
Çok farklı olmazdı kaderleri ve kederleri...
Annelerininkinden!