Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '22

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Cemiyet hayatımız

Aracınızla yolda seyir hâlindesiniz.

Çok aceleniz var. Bir yere yetişmeniz gerekiyor. Kaybedecek bir dakikanız bile yok.

O esnada yaya geçidi olmayan bir yolda, karşıdan karşıya geçmek için bekleyen bir yaya gördünüz.

Durdunuz. Yol verdiniz.

Çok aceleniz var ama kendinizi durmak zorunda hissettiniz.

Yaya hızlı adımlar atıyor ve hatta neredeyse koşar adım karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor.

“Gelip  sakın beni ezme” dercesine kendince el işareti yapıyor.

Gözü aynı anda hem sizde  hem yolda hem de gelip kendisine çarpma olasılığı olan diğer araçlarda.

Aceleniz olduğu doğru ama yayanın karşıdan karşıya geçmek için samimî çabası sizi bir anda teslim alıyor.

Plânda hiç olmayan bu yaya, ulaşmak zorunda olduğunuz o yer kadar önem kazanıyor birkaç saniyeliğene de olsa.

Ve onun gayreti, yoldaki iyi hâli, ödülünü almasını sağlıyor.

Ancak aceleniz hiç yokken ve yine aynı yolda  ama bu sefer karşıdan karşıya “sallana sallana” geçmeye çalışan bir yaya gördüğünüzde  sinirlenirsiniz.

Ona ödül değil belki de cezâ vermek istersiniz.

Halbuki  aceleniz  yok ve vaktiniz de vardır.

Ancak karşı tarafın rahat, nobran, sizi umursamaz ve en önemlisi “sizin ona nezâketen ve asâleten gösterdiğiniz hoş görüyü hiçe sayar tavrı” çileden çıkmanıza yetmiştir.

Cemiyet hayatımızdaki insan ilişkilerimizde de durum farklı değildir.

Samimiyet sorgumuzdan geçenler daima kazanırlar.

İyi niyet ve çaba gösterenler daima ödülü hak ederler.

Diğer gruptakiler ise  kısa vadede kazanır gibi görünse de, zamana yayılı süreçte hep kaybeder ve mutsuz olurlar.

Sallana sallana karşıdan karşıya geçmeye çalışan “aynı yayayı” bir daha gördüğünüzde ne yazık ki artık şansı hiç kalmamıştır.

Sabrın sonu ile

 

 

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..