Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '22

 
Kategori
Telekomünikasyon
 

Cep telefonları ile değişenler

Cep telefonları son 25 yılda, yani 1996 dan sonra hayatımıza giren nesneler.

Hayatımıza bir girdiler, pir girdiler.

Artık çıkmaları da imkansız.

B akış açımızı da değiştiriyorlar, mesela 2000 li yıllarda, cep telefonu ne kadar küçükse o kadar pahalı ve gösterişli idi.

İnternetin, resimlerin daha fazla kullanmasıyla bu durum değişti. Günümüzde, telefon ne kadar büyükse, o kadar makbul oluyor. İnsanlar taşıması zor olsa da, daha çok geniş ekran telefonları tercih ediyorlar. Ekran büyüdüğü zaman, telefonun fiyatı da artıyor.

Bunlara neden akıllı telefon diyoruz. Bir türlü anlayamadığım bir konu. Akılsızı da, eski kullandığımız telefonlar olsa gerek, ama onlarda randevu hatırlatıcı,  alarm, bir çok özellik yine vardı.

Bu telefonlar bir nesne, nesne mi düşünceyi doğurur, düşünce mi nesneyi doğurur. Bu cep telefonları nasıl gelişti? Neden gelişti? Düşünceden, yeni isteklerden gelişti.

 3-4 yılda yeni alınan telefonlar yavaşlıyor. Hafızasını boşaltsan bile, hızlanmıyor. Bunun yapılan güncellemelerle olduğu söyleniyor. Güncelleme yapmasan, kullanacağın program çalışmıyor. Nitekim telefon firmaları insanları kuzu kuzu yeni telefon alama itiyorlar. Mecbur almak zorundasın. Telefonlar olmazsa olmazımız oldu hayatımızda.

Telefonla birlikte hayatımız epey değişti. Hepimiz birer fotoğrafçı, video çekici olduk. Bundan 20 yıl önce turistik bir bölgede pek çok kişinin elinde profesyonel fotoğraf makineleri veya kameralar olurdu. Ancak şimdilerde, insanların güçlü objektifli, yüksek mega pikselli cep telefonları ile çekim yaptıklarını görüyoruz. Bu yerlerde dikkatimizi çeken başka bir şey de, renkli renkli selfi çubukları olmaya başladı.

Eskiden her mahallede bir fotoğrafçı vardı. Eve renkli baskı makinesi aldığın zaman, istediğin resmi, çok güzel basabildiğin için, bakıyorum artık mahalle aralarındaki fotoğrafçılar kayboldu. Eskiden, cep telefonları olmadan önce resimler, 12 li, 36 lı filmlere çekilirdi. Film son pozları kullanılınca, yani film bitince hemen fotoğrafçıya giderdik. Fotoğrafçı makineyi alır, karanlık odaya geçerdi. Filmi orada çıkarırdı. Karanlık oda dışında, makineden film çıkartılırsa, resimler kaybolurdu, buna “resimler yandı” denirdi. Neyse karanlık odadan sonra, banyo faslı gelirdi, filimler banyo edilir. Sonra da kuruması için bir yere asılırlardı. Ondan sonra baskı olurdu. Bizim resmimizin nasıl olduğunu anlamamız, yani gözümüzün kapalı olup olmadığımız anlamamız için en az 7-8 saat geçmesi gerekirdi.

Telefondaki resimlerin videoların, ama kötü tarafları da var. Sizin ayrıldığınız, dostluğunuzun bittiği birisiyle olan resimler hiç olmadık bir zamanda, karşınıza çıkabilir. Yeni ilişkinizi, evliliğinizi bozabilir. 

Geçenlerde, bir telefoncuda, yuvarlak bir ışıklı bir nesne gördüm. Bu ne dedim. “Tiktok çekimi için ışıklı alet” dediler.

Cep telefonları, gazete kitap satışlarını da etkiledi. Cep telefonları sayesinde, artık bir çok insan gazete almıyor. Gazete tirajları düştü. Beğendiği yazarı, cep telefonundan okuyor.   Gazeteler, kaybettikleri zararı, gazetelerin internet sitelerine aldıkları reklamlarla, karşılamaya çalışıyorlar. Burada ne kadar çok tıklanma olursa, o kadar fazla gelir elde edildiğinden, gazete sitleri seni daha tıklama yamaya itiyorlar. Sonra bazen bakıyorsun, eski sanatçılar şimdi ne halde diye, bir magazin haberi koyuyorlar, sende her sanatçı için bir tık yapmak zorunda kalıyorsun.  

Akşam evdesiniz, elektrikler kesti diyelim, siz mesela 6. Kattasınız, eskiden olsa, fener, mum aradık. Şimdi cep telefonu ile aşağı inebilirsiniz. Yolda giderken arabanın motoruna bakma istediniz. Şimdi durup, cep telefonu ışığı ile bakabilirsiniz. Eskiden olsa, aküye bağlı, ampul olması gerekirdi.

Maçta, yolda giderken radyo, gerek internet sitelerinden, gerek telefon hafızadan müzik artık cep telefonlarından dinleniyor. Cep telefonu firmaları da bunu bildikleri için, yeni bir telefon aldığınızda kutudan, kulaklık ve şarj aleti çıkıyor.  

Cep telefonları saatçiliği de değiştirdi. Her zaman saati öğrenebiliyoruz. Bundan dolayı birçok insan koluna saat takmıyor, saat para vermiyor. Dolayısıyla, saat firmaları da bu olaydan etkilendi. 

Telefonlar, sayesinde artık hesap makinesi taşımak zorunda değiliz.

Geçenlerde bir tanıdık, bankada cep telefonu ile bir şeyler okumaya calışıyordu. Gözlüğünü unutmuş, bankanın küçük puntolu yazılarını, telefonla büyüterek okumaya calısıyordu.  Telefonu büyüteç yerine kullanıyordu.

Cep telefonlarında kare kot sistemi var, bununla alacağımız bir ürünün içeriğini hemen görebiliyoruz.

Havalimanına bilet yerine, telefondaki kodu göstererek girebiliyoruz.

Maçlara giderken bilet alamaya gerek, telefondaki kare kodu okutarak maçlara girebiliyoruz. Firmalar bile t basarak, kâğıt masrafından kurtuldular.

Telefonlarda takvim var, Bununla ileriki zamandaki,  randevumuzu buraya yazarak, bize hatırlatmasını sağlayabiliriz.

Bunlar cep telefonların hayatımızı getirdiği şeyler.

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..