Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '10

 
Kategori
Güncel
 

CHP yönetiminin, Cumhuriyet’in 87. yılı resepsiyonunu protesto etmeye hakları yoktur. ( 3.Bölüm)

CHP yönetiminin, Cumhuriyet’in 87. yılı resepsiyonunu protesto etmeye hakları yoktur. ( 3.Bölüm)
 

Erhan Soysaltürk; Cumhurbaşkanlığına kendisinin 87. yıl kutlamasına davet edilmeyişine sitem etti.


CHP’NİN 87. YIL RESEPSİYONUNA GİTMEME EYLEMİ, CHP’YE OY VERENLERİN HAKKINI GASP ETMEKTİR (Bölüm 3)

CHP, Yönetiminin, Cumhuriyet’in 87.Yılı Resepsiyonunu Protesto Etmeye Hakları Yoktur. (1-2 Bölümden Devamla)

….

..

CUMHURİYETİMİZ ÖYLE ZANNOLUNDUĞU GİBİ ZAYIF DEĞİLDİR.

Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir.

Bunu elde etmek için kan döktük.

Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık.

İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.

Mustafa Kemal ATATÜRK - 1923

TÜRK İNSANI, “TÜRK” OLDUĞUNDAN KORKMAYA VE KAÇMAYA BAŞLAMIŞTIR.

Siyasiler yıllardır, bizim hep arkasında olduğumuz “Halka İnilmez Çıkılır” söylemimizde olduğunun tersi üzere; “Halka inmekten” söz eder olmuşlardır.

Oysa kesin ve kesinlikle, Siyaset Bilimi hocamız, Prof.Dr. Öner Samanlı’nın söyleminde de olduğu üzere, “Halka İnilmez Halka Çıkılır”..!

Sayın Hocamız Kurucu Editörü olduğu,

“SÖZDE DEĞİL ÖZDE, ROZETTE DEĞİL YÜREKTE ATATÜRK SİTESİ”

Sloganıyla 1995 yılından bu yana ayakta duran “Türkiye ve Dünyanın En Kapsamlı Atatürk sitesi” olan;

http://www.ataturksitesi.com/

Ziyaret etmenizi ve sık kullanılanlarınıza eklemenizi, internet sayfalarında facebook vb. mecralarda linkle ilişkilendirmenizi, önermekte yarar görmekteyim.

Sayın Öner Samanlı hocamdan aldığım son mesajda, “Atatürkçülük adına 16 yıldır, bırakınız maddi desteği, hiçbir manevi destek göremediğim için bu siteyi 2011 de kapatmayı düşünüyorum” diyordu.

Aklı başında genç web tasarımcılarının yada kurumların bu siteyi layık olduğu en iyi yerlere götürmeleri için. Cumhuriyetimizin 87. yılını kutladığımız şu günlerde önemle ricada bulunuyorum.

Önerme ve çözüm önerileriniz için, lütfen bu hususlarda benimle aşağıdaki eposta adresimden iletişim kurmanız ricasındayım.

Duyanlar duymayanlara iletse, blog yazarlarımız kendi köşelerinde konuyu dilendirseler, sanıyorum çözümsüzlük yerini çözüme bırakacaktır.

Toplumsal ve Atatürkçü duyarlılığınızla tüm okurlarımdan bu hususa eğilmelerini de önemle tekraren rica etmekteyim.

Yazımıza devamla;

….

….

Bugün siyasette yaşananlar, aklın durduğu bir sürecin izlenmesinden başka bir şey değildir..!

Bu durum daima es geçilen bir siyaset çirkinliğimiz olarak yaşanmış ve yaşanmaya da devam etmektedir.

Cumhurbaşkanının verdiği, Cumhuriyetin 87. yılı resepsiyonuna akla gelmeyecek bahane ve görüşlerin daima mimarı olan CHP yönetiminin katılmama kararını açıkladığı saçma sapanlıklar aklın durmasının belirgin bir topluma yansımasıdır.

Ne diyor türküde;

“Şişeler
Lingo lingo lingolik
Irak-ı mı içtin sen bensiz
Çamura mı düştün a densiz
Yar yar yar yar yar yar aman”

UMARIZ HIZLA İLERLENEN BATAK YOLDAN DÖNMEK OLANAKLI OLABİLİR.

Ama bilinen odur ki, bataklığa hızla gidenlerin hiçbirinin döndükleri görülmemiş duyulmamıştır.

Sarılacağınız tutunacağınız güçlü bir dal olmadıkça…


CAHİL CÜHELAYI TOPLAMIŞLARDA BİR OPERAYA GÖTÜRMÜŞLER

Cahil cühela bir dinlemiş, iki dinlemiş, emir büyük yerden geldiği için ses de çıkaramamış.

Oturdukları yerler sıkıntı terlerinden, ıpıslak olmuş.

Sonunda operet bitmiş.

Cahil cühelanın önde gelenine, gazeteciler mikrofonlarını uzatıp sormuşlar.

Opereti nasıl buldunuz..?

“Vallahi begim; Millet millet olali böyle bir eziyet görmemiştir..”

Hey gidi koskocaman ülkenin devletçilik olgusunun ardına bakmaksızın seyrüseferini gerçekleştirenlere...

Köküne kibrit suyu diyorlar ya.

Aynen öyle zihniyetlerle yok edilmesi kesin kararlanmış bulunan sözdeki Devletçilik…

Bunun üzerine söylenecek sözlerin artık kalmadığı yerlerde değil miyiz..?

Acı bir Sevr deneyiminden sonra, Lozan ile kazanılanların tekrar işgalci emperyalist sermayedar ülkelere, elimizle teslim edildiği sistemi basitleştirme, silme, özüyle yok eyleme, politikası uygulanır olmuştur, hızıyla da devam etmektedir...

Devletin Maliye Bakanı çıkıp, milletin gözünün içine baka baka, sanki ağa dedesinin mallarını satıyormuş gibi özgür, perva noksanı bir alaycı ifade ile, “Satarız, satarız, paşalar gibi satarız” diyebilmiştir.

DEVLETİN HİÇBİR PAŞASI, PAŞA PAŞA, BU DEVLETİN BİRŞEYİNİ SATMAMIŞTIR…

Kim o paşalar…

Hangi paşalar bu devletin zerre malını satmıştır.

Millet saftır, (Millet kurnazdır), Millet vurdum duymazdır.

O Dönemin, şimdilerin istirahattaki ağabey lakaplı Maliye Bakanı, bu üç tanımlamada olanlardan, parantez dışındakilere mi bunları söylemiştir.

Devletin kazanç kapıları olan kurumlar, iletişiminden savunmasına, savunmasından bankalarına, fabrikalarından madenlerine, turistik alanlarından, verimli topraklarına kadar egemen ve emperyalist güçlere satılarak sözde ülkemize kazanç kapıları mı açılmıştır..?

Ekonomimiz canlandırılmıştır. Onların tabiriyle, IMF çıtasındaki yerleşke çizgimiz üst basamaklara mı çıkartılmıştır..?

Ne diyor türküde;

“Şişeler
Lingo lingo lingolik
Irak-ı mı içtin sen bensiz
Çamura mı düştün a densiz
Yar yar yar yar yar yar aman”

UMARIZ HIZLA İLERLENEN BATAK YOLDAN DÖNMEK OLANAKLI OLABİLİR.

Ama bilinen odur ki, bataklığa hızla gidenlerin hiçbirinin döndükleri görülmemiş duyulmamıştır.

Sarılacağınız tutunacağınız güçlü bir dal olmadıkça…

Milliyetçiliğin artık siyasi partilerin parti tabelalarında hüküm sürdüğü, meydanlarda anlamsız anlamsız, vatanın öldürülen mehmetçiklerine “Şehitler Ölmez Şehitler Ölmez” nidalarının atıldığı arenalardaki pankartlarda yazılanlar olarak, kaldığı süreçlerdeyiz.

Devletçilik, devletin sat kurtul politikaları olarak modelize edildiği, halkçılığın söylenildiği üzere, “yanlış siyasi politikaların muhatabı olarak kabul edildiği, halkçılığın halka inilmek üzere görülen bir makam olduğunun hakimiyeti siyasetinde yok farz edildiği, bu süreçlerde, yıllardır siyaseten kavga edenlerin ise şimdilerde ses bile çıkarmadıkları ve hatta oy uğruna destek bile verdikleri alenileşen, “Laiklik” yerini “Saik”liğe (sebep, güdü, itki) bırakmıştır.

Cumhuriyetin Halk Partisi, kara çarşaflıları partiye üye olarak kaydetmiş, yakalarına da Mustafa Kemal Atatürk’ten kendilerine miras kalan, Cumhuriyetin partisinin rozetlerini takabilmişlerdir.

Zaten yaşanan somut yanlışlıkların odağı, muhatabı, enformatörleri olan bu tür siyasi partiler içerisinde çöreklenmiş ve ölüm dışında da asla görevlerini yeni düşünce ve eylem adamlarına bırakmayan fosillerin hakimiyeti sonrasında biz ve bizler gibi düşünenler cezalandırılarak bu siyaset alemlerinden, partilerden istemlerimiz dışı koparılmış değil miyiz..?

Bunlar yıllardır giydikleri gömleklerinin düğmelerini yanlış iliklediklerini fark edemeyen, lütfen bir aynaya bakınız uyarılarını hiçleyen, aynaya bile bakma cesaretini gösteremeyen, hep maaş hep maaş, sonu olmalı na’aş, zihniyetli sözde siyasi icraat tacirlerdir.

Gömleğinizin ilk düğmesini yanlış iliklediğinizde diğerlerinin de yanlış iliklendiğini fark ederseniz, bırakın öyle kalsın, deme lüksünüz var mıdır..?

Yazının devamını 4. Bölümde;

“CHP, Yönetiminin, Cumhuriyet’in 87.Yılı Resepsiyonunu Protesto Etmeye Hakları Yoktur. (4.Bölüm) Okuyabilirsiniz.

….

GÜNÜN SÖZÜ,

Mustafa Kemal Atatürk’ten,


Bugünkü hükümetimizin, devlet teşkilatımızın doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilatıdır ki onun adı Cumhuriyettir.

Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır.

Hükümet millet ve millet hükümettir. (1925)
….

….





87. YILIMIZ KUTLU VE MUTLU OLSUN.

CUMHURİYETİMİZ, SONSUZLARA KADAR YAŞATILSIN..!

Sayın Cumhurbaşkanlığı Makamı, "Milliyet Blog Yazarları"na da üç beş "Cumhuriyet Resepsiyonu" davetini inşallah gelecek yıl göndermeyi sakın ha sakın ihmal etmesin..!

(TABİÎ Kİ ARİF OLAN ANLAR, BAŞTA DA BEN OLMAK ÜZERE ÖYLE DEĞİL Mİ..?)

Saygılarımla.

….

..

İstanbul - 2010

….

ERHAN SOYSALTÜRK

Bana ulaşmak için mi..?

Buyurun, hep beraber; erhansoysalturk@hotmail.com

Allahuekber…….!

Yazarın Dipnotu:

“Bu Yazı Milliyet Blog’daki “BAŞKA BİR TÜRKİYE YOK” köşesi için kaleme alınmış bir; Erhan SOYSALTÜRK yazısıdır.

5846 sayılı, FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU Telif Hakları Yasası kapsamındadır.

Yazar ismi ve Link verilerek alıntı yapılabilir.

 
Toplam blog
: 225
: 396
Kayıt tarihi
: 12.07.10
 
 

29 Ekim 1923'te, Dünya'ya ilan edilen, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurmuş olduğu ve bi..