- Kategori
- Şiir
Çığlık çığlığa fısıltılar
Elimde olmadan dünyama zarar veren afeti izlemekteyim.
Sanki bilmediğim bir dili konuşuyor iç içe geçmiş fırtınalar,
Ağlatıyor gökyüzünün gri kölelerini dev beyaz mızraklar,
Yıkanan evler, sokaklar, gecekondular artık içimden temiz..
Neredeyse inanacağım bu gidişle, sensiz de hayat var, lakin,
Ne kadar ironik; dışarıda sen bile yağıyor olsan,
Ben bir damla ıslanmıyorum, şemsiyem olmuş topraklar...
Toprak da dile gelir elbet şefkatle okşanınca,
Yüreğim yine de sağ kalır her yeri senle bulansa da...
Yağmurdan sonra çıkan gökkuşağı gibi gülümsemen
Gördüğüm anda bana kaybettiğim aklımı, yerlerden
Toplatıyor; yere düşen damlaları birer birer toplarcasına..
Ve öyle bir tutku ki bile bile içime çekiyorum bulutları,
Aklım da karışmış havaya zaten, şimdi de benim gözlerim yaşlı,
Tüm kainat içimde ağlarcasına...