Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '21

 
Kategori
Deneme
 

ÇINAR AĞACI

        Çok sevdiğim bir arkadaşımın incelemem için verdiği bir denemesinde çınar ağaçlarıyla ilgili çok hoşuma giden bir özellik öğrendim.Çınar ağaçları bir yara aldığında ağacın gövdesinde reçine adı verilen sakıza benzeyen bir sıvı salgılanırmış ve ağacın yara alan bölgesine o sıvı usulca akar yarayı sararmış. Yani çınar ağacı kendi yarasını kimseye belli  etmeden yavaşça iyileştirirmiş.

Bu küçücük bilgi öyle içime yer etti ki anlatamam.Bir an kendimi küçük bir çınara dönüştürdüm zihnimde.Kalbimin içine ufacık bir fidan diktim.Gözyaşları ile suladım düşümde.Çocukluğumdan itibaren kaygılandığım her şeyi gözümün önüne getirmeye çalıştım.Bazen hafızamı zorlayarak bazen sessizce bazen hüngür hüngür ağlayarak..Ağlamak bazen o kadar güzel ki kalbin üzerinde biriken yağ tabakasını temizliyor.Ağlayamamak da koca bir kaya gibi oturuyor inanın göğsüne..Çocukluğumu düşündüm annemden ayrılmamak için çırpınışlarımı..Annem çalışan bir kadındı ve ben bakıcıyla değil annemle olmak isterdim söylenene göre annem gelene kadar  çırpına çırpına  ağlarmışım.Kardeşim olduğunda da çok korkmuştum ,yüreğime çok büyük kaygılar yüklenmişti ta o zamandan,atak atak yaşadım çocukluğu bu yüzden..kaygılı ..terk edilme kaygısı...beni sevmeyecekler..Hala çok korkarım yanlış anlaşılmaktan,terk edilmekten,öylece bırakılmaktan.Sınav yıllarımı düşündüm mesela kaygıdan boğulduğum kimseye kendimi anlatamadığım ne yapsam sakinleşemediğim sınav yıllarımı..Ne çok girdim o sınavlara..Ne çok insan yüzü gördüm.Galiba içe dönüklüğüm o yıllarda başladı.Hala kalabalıkları sevmem,bana hep sınav koridorlarını anımsatır kalabalıklar.Kurbanlık koyun gibi dizildiğimiz kaygılı yüzlerle çevrili koca bir koridor..İçime döndüm insanları görmemek için telaşla koşan dualar okuyan insanları..O sınavların olduğu koridorlar hala rüyalarıma giriyor.İnsan travmalarla geçen bir sınav yolcuğundan sonra atandığına inanamıyor.Korkularımı düşündüm, yalnızlıklarımı.. Üfleye üfleye sarmaya çalıştığım yaralarımı..Çocuk aklı işte..bazı yaralar çok derin..geçmiyor.Arkadaşımın yazısını okuyunca  dedim ki ,insan yalnızdır bir çınar gibi.En çok da yara aldığında yalnızdır.Bununla yüzleşmek zorundasın Ne zor insanın kendisini eğitmesi  içine akan kaynar bir suyun yavaş yavaş en diplere doğru akışını seyretmesi.Yanıyorum için için..kavruluyor bir toz bulutu içinde hayallerim..Tırmanıyorum küçük bir sincap gibi karlı bir dağın tepesine..Soluk soluğa kalmışım,yorulmuşum ağlamışım kim biliyor benden başka...Kim benim kaç acıdan geçtiğimi bu yaşıma geldiğimi biliyor ki benden başka..Onca gürültünün patırtının ortasında benciiliğin çıkarcılığın içinde usulcacık sadece kendisinin görebildiği yaraları yoklaması ve her defasında o yaranın orda durduğunu hissetmesi dahası bunu bilmesi ne demek kim biliyor ?.Bazen kabuk bağladığını düşünür insan bazen de geçti zanneder.Ufak sevinçlerle mutluluk kırıntılarıyla dönüşümler yaşadığında hayat olgunlaşma dediğimiz o çok sancılı süreçle kişiyi buluşturduğunda..Bir ev taşınırken,yeni bir kıyafeti denerken sabahları güneş açmışsa bahçede çiçeler boy gösteriyorsa buğusu tüten sıcacık bir kahve masasındaysa sevdiği herkes hayattaysa iyi bir işi varsa kişinin tüm yolları açıkmış gibi bir his doğuyorsa içine işte bu anlar kişinin evrildiği anlardır.Yeni bir sürece doğru.Bir şehirden başka bir şehire aniden uçtuğunda vücudun afallaması gibi.Birden iklimi anlamlandıramaması gibi.Hasta olacağım korkusuyla yataktan çıkmayan kişinin hasta olmadığına sevinememesi gibi tuhaf bir anlamsızlık kaplar içini.

Küçük çınar.Karış bakalım ormana..Kendi yaranı kendin sar.Anlatma kimseye bırak kelimeler sana kalsın.Bırak dağınık kalsın.

 
Toplam blog
: 22
: 83
Kayıt tarihi
: 26.08.14
 
 

Çocukluğumda çok iyi bir rüya senaristiydim. Çevremdekiler sıkılsa da küçük olduğum için bir şey de..