Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Mayıs '09

 
Kategori
Sinema
 

CORALINE

CORALINE
 

Afişinden


Aslında karanlık bir film olduğunu ve küçük çocuklara tavsiye edilmediğini bilerek izledim filmi. Bu bilgi pek yaygınlaştırılmamış anlaşılan, benden gayri sinemaya gelenler küçük çocuklu ailelerdi. Ne yazık ki onlardan çok bana hitab etti!

Karanlık filmlere olan özel ilgim ve bilhassa bu teknikte çevrilmişse artıyor. Tim Burton’ın "Corpse Bride" ve "A Nightmare Before Christmas" gibi yapımlarında olduğu gibi Coraline da “stop-motion” animasyon tekniğiyle yapılmış. Bir sanat yapımında seçilen malzeme ifadeye katkısı dolayısıyla seçilmiş olmalı, kanımca… Pastelle yapacağınız bir resmi, suluboya ile yapamayacağınız gibi…
Bu film de farklı bir teknikte çekilseydi bu etkiyi taşımayacaktı. Ayrıca artık iyice geliştirilmiş bu teknikte seyir zevki iyice artmış durumda. Karakter ifadelerini vermekte olağanüstü başarılı olmuş. Ama bununla kalmamış, son derece yaratıcı mekanlarla, atmosferde kendine has bir de tarz yakalayabilmiş.

The Sandman (Kumadam) adlı çizgi romanın yaratıcısı Neil Gayman’in aynı adlı kitabından yapılan bir uyarlama Coraline… Neil Gayman, bana kızımın tanıttığı bir isim. O’nun yeniyetmelik zamanlarının kültü idi. Yapıtlarında karanlık ortamlarda geçen esrarengiz olay ve karakterlere dayanan hikayelerini anlatır.
Yönetimini, kariyerinde “A Nightmare Before Christmas” ın da bulunduğu yönetmen Henry Selick yapmış.

Seslendirmede “harika çocuk yıldız” Dakota Fanning ve “umutsuz ev kadını” Teri Hatcher’in de isimleri yazıyor. Maalesef biz duyamadık, çünkü Türkçe dublajlı izledik.
Filme dair bilgiler bunlar. Bana hatırlattıklarına gelince…

Kendine has atmosferine rağmen film bana pek çok başka filmin kolajı gibi göründü.

Coraline (Caroline değil) duvardaki geçitten farklı bir dünyaya geçerken “Pan’ın Labirenti”; Cadının metalik ellerinde Terminatör serisi”; kedinin tipinde “Hayvan Mezarlığı”; Olayların geçtiği evin cephesinde “Sapık”; Kuyu kapağında “Halka”; Çatıda egzersiz yapan Rus “Damdaki Kemancı” dan ilham alınmış. Ayrıca Van Gogh’un yıldızlı gökleri bile bir sahneye ilham vermişti.
Bir de son “Eurovision”daki gibi Rusca öğrenme temrinleri burada da verilmiş! Sirk sanatcısından birkaç kelime Rusça da öğreniyoruz(!) bu arada.

Filmin mesajını “-Ne kadar tatsız da olsalar kendi ana/babanızın yerini hiçbir şey tutmaz” olarak tesbit edersek, acaba müstakbel izleyiciler ne düşünür? Bu durumda hedef kitlesi 11 yaş çocuğu olmalı… Ama öyle değil. Mesaj kaygısı güdülmezse değişik bir sanat verisi edinmek mümkün.

 
Toplam blog
: 93
: 1712
Kayıt tarihi
: 12.12.06
 
 

Ununu elemiş, eleğini henüz asmamış bir ''Mimar''ım. Hep özel sektörde çalıştım. Yoğun çalışma yılla..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara