- Kategori
- Siyaset
Çözüm ve barış süreci - 4

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Abdullah Öcalan'ı sınır dışı etmesi için neredeyse Suriye'ye savaş açacaktı..
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 1993 Kürt Açılımı'ndan 16 yıl sonra ABD destekli bir "açılım" daha...
15 AĞUSTOS 2009 kÜRT AÇILIMI; YA DA MEDYANIN DİLİ İLE "PKK LİDERİNİN İKİNCİ YOL HARİTASI"
Başlarken...
2009 yılının Ağustos ayında, siyasi gündeme Öcalan'ın İkinci Yol Haritası başlıklı bir konu yerleşti... Bu konu ile ilgisi olanlar ya da gündemi ve günceli izleyenler konu hakkında bir şeyler söylemeye ve yazmaya başladılar...
Aslında bu konu çok önceleri başlayan bir sürecin sonucu olan bir nitelik taşıyordu... Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için, gerilere en az 10 yıllık bir zaman öncesine dönmek gerekir...
Ancak, bu geri dönüşü yapmadan önce, Öcalan'ın açıklayacağı yol haritasının, açıklanacağı tarihe bir bakmak gerekir... Ortada dolaşan tarih 15 Ağustos 2009'dur...
PKK ilk eylemini de bir 15 Ağustos günü(1984) Siirt'in Eruh ve Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde gerçekleştirmiş, jandarma karakolu ve askeri lojmanlara bombalı ve silahlı saldırı ile çok sayıda mühimmat ve malzeme gasp etmiştir; PKK ve Kürdistan propagandası yapmıştır. Bu saldırıda, 1 jandarma eri şehit olmuş,1 subay, 1 astsubay ve 7 er yaralanmıştır.
Yol haritasının açıklanacağı bu tarih, tesadüf değildir; bilerek verilmiştir bu tarih... Öcalan, demek istemektedir ki, "ben, bu işe bir 15 Ağustos'(1984) günü başladım; ve yine bir 15 Ağustos günü sona erdirmek istiyorum..."
Turgut Özal'ın başlatmış olduğu "Kürt Açılımı", 1993 yılına onun ölümü ile Türkiye'nin gündeminden düşmüştü. Önceki bloglarımda bu açılımın, ABD, Özal ve Talabani'nin bir ortak yapımı olduğunu belirtmiştim..
2009 yılında, Türkiye'nin gündemine ve günceline yerleşen ve Abdullah Öcalan'a atfedilen"2009 Yol Haritası" da, yine aynı şekilde bir ortak yapımdır...
Şimdi, 15-16 yıl kadar gerilere gidelim ve Turgut Özal'dan, Öcalan'ın "İkinci Yol Haritası"nı açıklayacağını söylediği 2009 yılı Ağustos ayına kadar Türkiye'de konumuz ile ilgili olarak neler olup bittiğine bir bakalım...
ABDULLAH ÖCALAN'IN SURİYE'DEN SINIR DIŞI EDİLMESİ
Türkiye, BM Sözleşmesi'nin 51. maddesindeki "Meşru Müdafaa" hakkını kullanarak 1992-1997 arasında, Kuzey Irak'taki PKK örgütünün barındığı ve eğitildiği kamplara farklı zamanlarda hava ve kara harekatları düzenlemiştir.
Bunlardan en önemlileri ve kapsamlı olanları, 1995 Mart'ında 35.000 ve 1997 Mayıs'ında 200.000 askerle gerçekleştirdiği harekatlardır.
Bu harekatlar, PKK'nın verdiği personel ve diğer maddi zayiatlar bakımından PKK ile mücadelede inisiyatifin TSK'ya geçmiş olduğunun ve PKK'nın gücünün azalmaya başladığının başlangıcı olmuştur...İşte bu nedenledir ki, PKK, TSK'nın bu baskısı karşısında 29 Ağustos 1998'de tek taraflı "ateşkes" ilan etmek zorunda kalmıştır...
Bu arada, PKK'nın Türkiye topraklarındaki gücünün azaldığını, Türkiye'nin bu mücadelede inisiyatifi ele geçirdiğini ve PKK'nın Türkiye toprakları üzerinde bir "Kürt Devleti" kuramayacağını düşünen ABD, strateji değiştirerek, kurulması düşünülen Kürt Devleti için adres olarak Kuzey Irak'ı göstermiştir. Türkiye'deki "Kürt Sorunu"nun çözümünü de "demokratik bir sürece" bağlamıştır.
Bunun için de, "ABD + Türkiye" ortak yapımı bir senaryo hazırlanmıştır...Bu senaryoya göre Abdullah Öcalan, Suriye'den çıkarılacak ve daha sonra da tutuklanarak Türkiye'ye teslim edilecektir...
KKK Org. Attila Ateş, 16 Eylül 1998 günü, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Suriye'ye hitaben yaptığı ve Suriye ile savaşı göze alan bir konuşması ile, ortak yapım senaryonun ilk adımı atılmıştır... Bu sert konuşmanın amacı, 19 yıldır Suriye'de barındırılan Abdullah Öcalan'ın Suriye'den sınır dışı edilmesiydi.
Türkiye'nin bu sert çıkışından yalnızca 1 gün sonra, yani 17 Eylül 1998'de, ABD, Washington'da Celal Talabani ve Mesut Barzani'yi bir araya getirerek Kuzey Irak'ta bir Kürt Federasyonu kurulmasını öngören bir antlaşma yapılmasını sağlamıştır...
Aradan 15 gün geçtikten sonra, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de, 1 Ekim 1998 TBMM'nin Açış Konuşması'nda, Org.Atilla Ateş'den daha sert ve daha kararlı bir ifade ile Suriye'ye hitaben aynen şöyle demiştir :
"Tüm uyarılarımıza ve barışçı açıklamalarımıza rağmen hasmane tutumundan vazgeçmeyen Suriye'ye karşı mukabelede bulunma hakkımızı saklı tutuyor ve sabrımızın taşmak üzere olduğunu bir kez daha dünyaya ilan ediyorum"
Suriye daha fazla direnemiyor ve 9 Ekim 1998 günü PKK lideri Abdullah Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kalıyor...
Abdullah Öcalan'ın, Suriye'den sınır dışı edilmesi, Medya'nın dili ile "PKK liderinin İkinci Yol Haritası" denen sürecin başlamasının fiili ilk adımı olmuştur...PKK lideri Öcalan bu tarihten sonra, bana göre, ABD ve Türkiye'nin güdümüne girmiş ve daha sonra başına gelenlerin farkında bile olamamıştır...Örneğin, Öcalan Kenya'da yakalanıp Türkiye getirilmesi tam anlamıyla planlı bir oyundu; ama Öcalan bunu anlayamamıştır
Bir sonraki bloğumda, Öcalan'ın yakalanışı ve Türkiye'ye getirilişi işlenmeye çalışılacaktır.
cdenizkent