Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '12

 
Kategori
Güncel
 

Depreme randevu verenler kervanı

Depreme randevu verenler kervanı
 

Bir modadır gidiyor. Depreme tarih verme modası. Bu işle uğraşıpta, depreme randevu vermeyen  kalmadı.

Yıllarını bu işe vermiş ülkenin sayılı bilim insanlarının deprem tarihleri açıklaması elbette bir takım tarihi ve bilimsel verilere dayalı. Ancak, ucu çok farklı yerlere gidebilecek bu açıklamaların günübirlik ve farklı ağızlardan yapılmasına son derece karşıyım.

Şimdi düşünelim; İstanbul Avcılar'da yaşıyorsunuz. Zar zor bir ev sahibi olmuşsunuz. Vatandaşın biri çıkıp, televizyonlarda, "Avcılar İstanbul Depreminde en riskli saha olacak" diye ortaya laf buyuruyor. Aldığınız eve mi yanasınız, deprem korkusuna mı yoksa 5'e aldığınız evi 3'e, belki daha az bir bedele ancak satabileceğinize mi?

Deprem ülkemizin gözardı edilemez bir gerçeği, tıpkı kötü niyetli insanların her camiada olabileceği gibi. Depremin oluşacağı zamanı kestirmek şu ana dek tüm dünyada bulunamayan bir sır, günümüz teknolojiyle çözümü bulunamamış bir problem. Çok çeşitli çalışmalar halen devam ediyor. Ancak yapılan çalışmalar, sadece fayların biriktirdiği enerjilerin tahmini boşalım zamanı yani birbirini çeşitli şekillerde zorlayan kara parçalarının hareketleriyle açığa çıkabilecek enerjilerin zamanının tahminiyle ilintilendirilen çalışmalar. Bunlar da olasılık tahminlerinden öte bir çalışma değil. Öyleki verilen tarihlerdeki sapmalar yıllara varan sürelere sarkabilmekte.

Mesela İstanbul'un depremsellik tarihine baktığınızda, hemen hemen her yüzyılda bir büyük sayılabilecek deprem meydana geldiğini görebilirsiniz. Ancak bu süreler 95-110 yıl arasında değişebilmiş durumda. İşin özü deprem tarihi vermek için uzman olmasanız da, bazı tarihsel istatistik verileriyle  birşeyler söyleyebilirsiniz.

Benim üstünde durmak istediğim durum ise ülkemizin saygı duyulan bilim insanlarının yaptığı bu açıklamalarının ülkeye veya "deprem olacak" denilen bölgelerde yaşayan insanlara ne gibi getirilerinin olacağı. Şahsi fikrim ise, bu açıklamaların insanları mağdur ve huzursuz etmekten öteye  gitmeyeceğidir. 

Bu tür çalışmalar elbette yapılır, devletin ilgili kurumlarıyla paylaşılır ve gerekli önlemlerin alınması  için referans olabilir. Ancak felaket tellalı gibi ikide bir "Deprem şurayı vuracak, şu tarihte kesin deprem var" gibi açıklamalar, bana göre sadece arsa ve gayrimenkul mafyasının işine geliyor. Zaten deprem olacak denilmeyen yıl kalmadı. 2014-2015-2016... hemen her yıla birileri randevu verdi. Yani deprem olduğunda "ben haklı çıktım gördünüz mü" diyecek birileri mevcut olacak. 

Asıl önemli olan depremi her an bekleyip depremle yaşamayı öğrenebilmek. Japonlar deprem tarihleriyle ilgili açıklamalar yerine depremde yıkılmayacak yerleşimleri inşa etmekle uğraşmayı seçtiler ve büyük oranda başarılı oldular. Bizde de artık kentsel dönüşüp, çürük binaların tesbiti vb. konulardaki çalışmaların hızlanması gerekiyor. Ayrıca devletimizin de deprem tarihi tahmin eden ya da "depremde en tehlikeli yerler...." diye söze başlayarak -iyi niyetli de olunsa- bu işi rantçılara havale edenlere bir sınırlama getirmesi, paylaşılacak bu tür veri ve çalışmaları da Devletin ilgili kurumlarına yönlendirmesi gerekmekte. Daha deprem olmadan, insanımızın hayatında depremler yaratmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum. 

 
Toplam blog
: 164
: 672
Kayıt tarihi
: 21.10.10
 
 

İnşaat Mühendisiyim, olaylara anlık değil öncesi ve sonrasıyla bakmaya çaba gösteririm. Dağ havas..