- Kategori
- Güncel
Diyanet İşlerine göre; hayvan rezervimiz ve Kurban Bayramı...

Bildiğiniz gibi Osmanlı’da padişahlar yapacakları kanunlar ve kanunsuz işlemler için Şeyhülislam’ı kullanır, onlardan aldığı ‘Fetva’ ile her istediğini yapabilirlerdi. Buna en güzel Örnek; Padişah Deli İbrahim’in Şeyhülislam’dan aldığı bir ‘fetva’ ile Osmanlı sınırları içinde yaşayan, ‘Beyaz benizli, etine dolgun’ kadınları saraya aldırıp, kendi haremine koymasıdır! Bildiğiniz gibi bundan sonra Celali isyanları başlamıştır.
Yani; Osmanlı yönetimi, her yaptığı eylemi dine dayandırıp, Şeyhülislam’dan aldığı ‘Fetva’ ile yaptığı eylemin suç kapsamına girmediğini ispat etmeye çalışmışlardır. Bu ‘Fetva’ olayı, dini siyasete alet etmenin en güzel örneklerinden birisidir.
Son dönemde buna benzer olaylarla daha sık karşılaşmaya başladık. Bildiğiniz gibi Sayın Başbakan, Türbanla ilgili olayda; ‘Ulemaya sordunuz mu?’ diyerek, ilk örneklerini vermişti. Sonra birçok kere yine ‘Ulema’ ülke yönetiminde söz sahibi yapılmış, ancak ‘İmam ne söylerse söylesin, cemaat bildiğini okur’ misali, iktidar yine bildiğini okumuştu.
Bundan bir süre önce Diyanet İşleri Başkanı, imamları yeterince eğitmeden, imamların kanaat önderleri kapsamına alınmasını talep etmişti. Bu talep kamuoyunda yeterince ilgi görmeyince, bu sefer de ‘Kurban Bayramı’ ile ilgili ‘Fetva’ verip, herkesin kurban kesmesi gerekmez diye çok doğru bir söz etti! Bu ‘Fetva’nın dayanağını da ‘Hayvan rezervi’ne bağladı. Tarım Bakanlığından ters tepki görmüş olacak ki, birkaç gün sonra sözünden vazgeçip, ülkenin hayvan rezervi hakkında aydınlatıcı(!) bilgi vererek, herkesin kurban kesmesini istedi!
Birkaç gün içinde ne değişti de herkes kurban kesmesinden, herkes kurban kesmelidir’e gelindi? Bu birkaç günde ülkenin hayvan rezervi mi arttı. Yoksa yüzde 25’i açlık sınırının altında yaşayan ülke insanı mı zenginleşti?
Öncelikle Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun yaptığı açıklamaya bir göz atalım.
Sayın Bardakoğlu ne buyuruyor? Türkiye’de kurban kesimini tehlikeye sokacak, tartışmaya açacak hayvan rezervi sıkıntısı bulunmadığını bildiriyor!
Sayın Başkan Ali Bardakoğlu bu açıklamayı, Kocatepe Camii Konferans Salonu’nda, ’Kurban İbadeti ve 2010 Yılı Vekâletle Kurban Kesimi Organizasyonu’ konulu bir basın toplantısında yapıyor.
Sayın Diyanet İşleri Başkanının halkı aydınlatıcı diğer görüşleri de şöyle: Her ibadetin ayrı bir önemi ve değeri bulunduğunu belirterek, "Kurban ibadetinin yerine hayır yapmak, burs vermek, başkasının ihtiyacını karşılamak yetmez, geçerli olmaz. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın verileri ortada! Ülkemizde 11 milyondan fazla büyük baş, 27 milyon civarında küçükbaş havyan bulunuyor. Her yıl 3, 5 milyon büyük baş, 9 milyon küçükbaş hayvanın ülke ihtiyacı için kesiliyor. Bunların sadece beşte biri kadar kurban kesiliyor "diyerek, ülke gündemini nasıl takip ettiğini ortaya koymuştur!
Domatesin kilosunun 10 liraya çıktığı bir ortamda, etin kilosunun 40 liraya dayandığı bu günlerde, Diyanet İşleri Başkanının böyle bir açıklama yapması, et fiyatlarını düşürür mü? Bence hayır! Bildiğiniz gibi et fiyatlarının artmasının nedeni? Tarım ve Köyişleri Bakanına göre: ‘Ülkenin refah seviyesinin artması(!), gelir dağılımının daha adaletli olması(!)’
Bu neye benziyor biliyor musunuz? Çalışma Bakanının ‘Kadınların çalışma talebi, işsizliği arttırıyor’ demesi gibi bir şey!.. Bu ülkede milyonlarca insanın evine et girmediğini bilmeyen var mı? Ortalama ücretin aylık 750TL civarında olmasını göz önüne alırsak, bu para ile kim ne alabilir?
Sayın Diyanet İşleri Başkanı bu söylemleri ile kimin değirmenine su taşıyor? Üç gün içinde bu ülkede hayvan sayısı mı arttı? Tarım ve Köyişleri Bakanlığının verileri ile Ali Bardakoğlu’nun açıklamaları birbirini tutmuyor! Bu sebepledir ki dışarıdan kurbanlık hayvan ithal ediliyor!
Tarım ve Köyişleri Bakanının açıklamalarına göre, ithal kurbanlıklar Avrupa yakasına, yerli kurbanlıklar Anadolu yakasına tahsis edilmiş!