- Kategori
- Gündelik Yaşam
DUA
internetten alıntıdır
Bütün yalvarmalarım şu an için de geçerli
Seninleyim her zaman
Varlığımın, hayatın kaynağı sensin
Aflarım senin, benim de senin olduğum gibi…
Nefesim senin gözlerimdeki nur gibi
Doğuranım, doğurduklarım
Sürem, yaşamam…
Geçici değil kalıcı güzellikler peşindeyim
Evet, hala şimdi bile
Dillerini bilmediğim bambaşka bir ülkede
Gurbette bir dil bilmez
Dünya zaten koskocaman bir gurbet.
Zilzurna aşık mıyız neyiz, biz bilmeyiz
Bilen de sensin, gösteren de
Şah damarımın içinde hala seninleyim (Beyrut ta sonbahara ait zamanlar)
Allahım, her gün kısacık konuşmalarla sana bir şeyler anlatsam da yeterince konuşamadığımı biliyorum. Hayatta en zor şey insanın kendini anlatmasıymış bunu anladım. Ben kendimi öyle net tanıyor ve görüyorum ki bu yüzden sürekli sesli ya da sessiz şükürler ediyorum. Gördüğüm her güzel şeye gözlerimin dolması bu yüzden, gördüğüm her kötülüğe bu kadar kinlenmem de. Bu yüzden dizlerim bu kadar kırık, boynum bu yüzden önünde eğik. Bu boyun ki sevgisizliğe hiç yenilmedi verdiklerin yüzünden.
Hiç ummadığım bir anda kendimi evinde buldum, bana öyle güzel davranıldı ki o kapıda ben minnetimden şaşırdım. Ne anlatmak ne göstermek istedim kimseye, derinine yeterince ifade edemem diye. Hissettiklerim aynı tazelikte, oldukları gibi kalsınlar diye dillendirmiyorum hafiflerler korkusuyla. Zaman zaman unutuyorum, yetmiyor açmazlarıma bütün bildiklerim. Bildiğim bir şey varsa o da sana duyduğum değişmeyen sevgim.
İçimden geçenleri bilmene rağmen dilimden ne kadar zor dökülüyor anlatmak istediklerim. Bazen içi saman dolu bir korkuluk gibi hissediyorum kendimi bazen de ayaklarımda kurşun ağırlıklar varmış gibi, sana dönüp sana gelmek istediğimi ifade ediyor gözlerim sonra bana dönen gözler görüp vazgeçiyorum, biraz daha diyerek. Çaresizlikler yaşıyorum yaşamın renkleri içinde, çaresizliklerimden kaynaklanan o büyük günahlarımı affedebilir misin? Bazen de hiç farkında olmadan yaptığım şımarıklıklarım. Hani hiç derdi yokken olmaz şeyleri dert eder ya insan, gerçekten bir dert geldiğinde de nasıl şaşırır dertsizliğini görmediği zamanlara aynen onun gibi işte.
Her gün hala yeni bir şeyler öğreniyorum, yer değiştiriyor inandıklarım, önem verdiklerim. Bazen kimsesiz gibi bazen kalabalıklar içinde gülümsüyorum yalnızlık hissetmeden. Hangi şart ve koşulda olursa olsun hep seninleyim. Sonuçsuz çıkan beklentilerimin çaresi oluyor yetmezliğim, susuyorum içimden bile geçmiyor kelimelerim. Yine de küsemiyorum sana ama kırılıyor yumuşaklığım, kırılıyor direncim ve ne olursa olsun, olduğu gibi normalinden yanayım. Tabi ki dönüyorum kendimi tutarak yaşama, sorumluluklarım ağır gelse de zaman zaman görüyorsun hiç kaytarmıyorum.
Öyle cömert davranmışsın ki her açıdan buna rağmen yetiremiyorum bir şeyleri gibi tökezliyor adımlarım. Günler günleri mi kovalıyor yoksa ben mi kovalanıyorum kalakalıyorum ne yapacağımı bilmeden. Her şeyi tahmin ettiğim durumlardaysa bilmeyenlere yetmiyor bildiklerim. Yani hep olduğu gibi yaşıyorum gelenleri-gidenleri. Hala kabul görmüyor sevemediklerim yüreğime onları da senin yarattığını bilmeme rağmen. Ben bir ayna gibi hissediyorum kendimi. Kim ne görüyorsa aslında kendi yansımaları yansıyor benden dışarı. İnan bütün çabam güzel yansımalardan yana ama olmuyor işte ne yaparsam yapayım. Sıkılıyorum zaten karanlık-net olmayan görüntülerden.
Yine anlatamıyorum asıl istediklerimi, neyse bu bahar da erken vakitli gördük leylekleri, şimdiden uzun mesafeler aştık bu leylekler yüzünden. Her yeri görmek istiyorum izin verirsen. Hani hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor ya bazen enerjilerim onlar hep oldukları yerde kalsınlar lütfen. Ben hayatı hiç bitmeyecekmiş gibi görünen civildekliğiyle yaşamak istiyorum son ana kadar. Ellerim iş, ayaklarım yol tutarken, kendi pişirdiğimi yedikten sonra yanına gelmek istiyorum. Yine yetmiyor kelimelerim, anlatmak istediklerim bunlar değil, mutluyum, huzurluyum, sağlıklıyım, erken-güzel bir tatilden yeni döndüm onun için şükürler ediyorum. Anlatmaya hazır olduğumda tabi dillenecek isteklerim.