Dünden bugüne ne değişti?

Çok değil yakın bir geçmişte yazacağımız blog konuları üzerinde sular seller gibi hazırlanır, adeta bülbül gibi şakırdık!
Klavyelerimiz tıkır tıkır çalışır, birbirimizle yarışmak adına gece vardiyası nöbetlerine bile kalırdık!
Öyle ki, birkaç dakika içerisinde binlere, hatta onbinlere ulaşan skorlar nasıl oluyor da böyle oluyor diye merak etmedim diyemem!
Hatta bazı arkadaşlarıma güneşin doğmasına yakın saatlerde, “Hocam nasıl başlık ama” göreceksin sollayacağım seni diye peşinen hava atmışlıklarım da olmuştu:)
Ama kendimize özgü anlatım tarzlarımızla gündemde kalmayı tercih etmiştik hep!
 Yani en kısa yoldan ennn olmak hayalleri kurmamıştık asla! 

İtiraf etmeliyim ki, arada bir ortalığı şenlendirmek adına imla hataları yaparak birilerine çatasım gelirdi desem yalan olmaz!
 
Öylesine hızlı, öylesine doluyduk ki, yanlış hatırlamıyorsam,  yönetim tarafından sadece ilk üç bloğunuz ana sayfada yayınlanır gibi önlemler  bile alınmıştı.
Oysa beyhude çabalardı bunlar, ne yapsalar azmimizi frenlemek mümkün değildi!

Çünkü bize ille de hareket, ille de bereket lazımdı.
Çünkü, birazcıkta gündelik sorunların yarattığı sıkıntılardan uzaklaşmak için buradaydık.

Maksat irtibatı kesmeyelim, sıkça görüşelim, ortamı canlı tutalım.
Hatta olmadı, gerekirse kavga bile edelim!

Bir şekilde kaynatalım dı yani!

Ama bugün gördüğüm o ki, gereğinden fazla mı kaynattık ne!!