Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Eylül '08

 
Kategori
Deneme
 

Dur diyelim!

Dur diyelim!
 

Günler sıkışıyor...

Durmadan avuçlarım terliyor...

Bir yılbaşı sabahının zehir saçan dumanlarını günlerdir soluyorum.

Benim ağlama duvarım, onurum, kolum kanadım, herşeyim.

Sana bu zehirli yılbaşı gecesini nasıl anlatabilirim. Anlatırsam beni kendi sularında temizleyebilir misin.

HAYIR!

Bana yine ''sen çok değişmişsin'' diyen gözlerle bakacaksın. Kanayan ruhumu, ölü gözlerimi, iskelet vücudumu görüp, ''İstanbul, bunların sebebi İstanbul. Gitme dedim sana, yapma. Sen masumsun, temizsin. Bu şehir seni kirletir.

Dayanamazsın, kaldıramazsın, dedim'' diyeceksin. Ama çok geç... Ben gittim... Sen de gönderdin!

Beni kendi sularında temizleyebilir misin? Üstüme yapışan kirleri, kanayan gözlerimi, kanlı ellerimi temizleyebilir misin?

Sana anlatsam...

Yoo olmuyor. Çok fazla düşünmek istemiyorum. Ama bunu bilmezsen sana ihanet etmiş olacağım.

DÜN GECE İTİN BİRİ IRZIMA GEÇTİ.

Bak yalnızım. Yanımda değilsin. Beni artık kurtarabilir misin? Hayatını bir kez olsun 'Elinle değil ha' ayağınla, bir kenara itip, elimdeki kanları kazıyabilir misin.

Bu; dünya güzeli bir arkadaşımın bana yazdığı, okurken göz yaşlarımı durduramadığım, beni kendimden, insan olmaktan, kadın olmaktan, dost olmaktan utandıran, çaresizliği, boğazımda düğümlenen yumruyu, sarsılan beynimi, utancı, nefreti, aynı zamanda masumluğu, sevgiyi yaşatan bir mektup.

Aynı acıları yaşayan onbinlerce kadın için duyduğum, bunu engelleyememenin verdiği acı.

Kadınların birçoğunun yaşadığı, benim de değişik şekillerde yaşadığım, bu tacizlerin sonu ne zaman gelecek? Bu hasta ruhları nasıl yok edeceğiz?

Kaçarak, saklanarak değil, bağırarak, karşı çıkarak, ruhumuzu teslim etmeyerek. Kafalarımızı örtmeden, 'ben saçımla başımla, kaşımla gözümle, yüreğimle burdayım' diyerek.

Ben kadınım. Özgür bir kadın. İnsanım, senin kadar insan. Yaşamaya çalışan, emek veren, düşünen bir kadın. Ben bir anneyim...

Kendimizden mi başlamalıyız? Kadın olmanın; bağımlı olmak, boyun eğmek anlamına gelmediğini öğrenerek.

Erkeklere doğdukları günden beri yüklenen bu imajı; 'küfür et, kavga et, sana bir vurana sen on vur' biz kadınlar mı yüklüyoruz?

Çocuğu doğduğu günden beri pipi manyağı yapan bizler, 'bak oğlumun pipisine, pipisini yesinler, bak pipisi kalkıyor oğlumun' diye başlayıp, pipisi büyük mü küçük mü diye inceleyip, çocuğa daha ilk günden bunun nasıl bir nimet olduğunu anlatan, yine biz kadınlar değil miyiz? Asla, tecavüz kadınların suçudur, demiyorum.Tek söylediğim daha sağlıklı erkekler yetiştirebileceğimiz. Çünkü erkekleri yetiştirenler biz kadınlarız.

Sen erkeksin ağlama, sen erkeksin silahla oyna, sen erkeksin ağır ol, en önemlisi de, sen ERKEKSİN!

Erkekleri daha fazla erkek yapmaya çalışan biz miyiz acaba? Anneler mi?

Benim 3 yaşındaki oğluma küfür ettirmeye çalışanlar, hep kadın. Kızlara laf atmasını söyleyenler, kadın. ''Bak, kızlara söyleyeceğin küfür ..... koyarım'' diyen yine kadın. İçki görünce'' bir iki yudum içir'' içince de, 'oy benim erkeğim, aslanım' diyen yine kadın mı?

Yapmayın diyorum... Duymuyorlar!

Kadınlar yapmayın... Anneler yapmayın!

YİTİP GİDEN KADINLAR, KAYIP GİDEN ARKADAŞIM için yapmayın...

 
Toplam blog
: 44
: 2108
Kayıt tarihi
: 15.09.08
 
 

Burdayım ya, gerisi teferruat ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara