- Kategori
- Felsefe
Duygu ve akıl
Yalnız akıllı bir insan sevmesini bilir-Seneca
İnsan bir bedene, akıl ve duygulara sahip. İnsanı şekillendiren, yönlendiren duygu ve akıl. İnsanlar bu kadar mükemmel iki şeye sahipken neden mutsuzlar, acı çekiyorlar?
İnsan öncelikle kendini tanımalıdır. Yaşadığımız çirkinliklerin, mutsuzlukların altında yatan en önemli neden budur. Aklımızla duygularımızın arasındaki ilişki bozuksa aşırılıklar kaçınılmazdır. Mutluluğumuzu sağlayan şey akılla duygunun bir arada sağladığı ölçülülüktür.
Akıl sayesinde sorunlarımızı biliyoruz. Çözemesek de en azından neden çözemediğimizi biliyoruz. Akıl tamamen bizim kontrolümüzde.
Akılla duygu birbirinden tamamen ayrı değiller. Aslında birbirine benzer özellikler taşıyorlar.
Aşk bile aslında akıllı yaşanmalı. Aşk sanki aklın terk edişi olarak değerlendirilir. Ama aklın olmadığı aşk yarım aşktır. Bir duygunun ortaya çıkması için o konu hakkında bir düşüncemiz olmalıdır. Düşünce yoksa oluşan şey tepkidir. Aşk ta hiçbir zaman bir tepki değildir.
Aşkı bulduğumuz kişi bilinçsiz bir seçim değil belki de. Duyguları harekete geçiren akıl. Aşıkken yaşadıklarımızın farkında değil miyiz? Farkındayız ama farkında olmak, kendimizle hesaplaşmak, içimize en derinlere bakmak işimize gelmiyor.
Akılla duygu birbirinden tamamen ayrı değiller. Aslında birbirine benzer özellikler taşıyorlar. Aklın ve duygunun birleştiği yerde ruh var. Aklı ve duyguları birbirine uyumlu bir insan bir çok şeyi değiştirebilir. Kontrolü altına alabilir.
İnsanın gücü de sınırlı. Her şeye gücü yeten Allah var. Başka insanlar var. Her şeyi ne kadar istesek de kontrol edemeyiz. Ama insanın sahip olduğu güçte azımsanmamalı. Her insan kendi kaderinin kısır döngüsünü kırabilme gücüne sahip. İçinde bir yerlerde bu güç var.
İnsan sahip olduğu bu gücün farkında mı? Geçmiş yaşantımıza baktığımızda hayatımızı daha güzel yaşama olanağımız var mıydı? Bu olanak vardıysa biz bu potansiyelimizi kullanmadık mı?
Bu potansiyelimizi kullanmadığımız için hayatımızın kontrolü başkalarının elinde mi? Hayatımızı elimizde tutma imkanını sağlayan aklımızı kullanamadık mı?
Aklımızı kullanmamızı engelleyen şey duygularımız mı? Korkularımız mı engel oluyor? Risk alamamamız mı? Öfkelerimiz, kıskançlıklarımız bizim kontrolümüzde değilse, duygularımız bizim kontrolümüzde değil demektir.
Duygularımız çok önemli. Bazen duygular aklın yerini tutabilir. Aklı yönlendiren duygularımızdır.
Duygularımızı tanıyor muyuz? İç sesimiz bize fısıldar bazı şeyleri. İç sesimiz bize bir şeyler söylerken kulak mı tıkıyoruz? Akıl ve duygu ikisi de tek başına yetersizdir. İkisi bir arada uyum içinde değilse hayatın her yerinde acı ve mutsuzluk vardır.
Akılla duygu hayatın her alanında bir arada bulunmalı, sanatta, siyasette, bilimde, eğitimde. Ama en öncelikle insanlar kendi içlerindeki akılla duygularının uyumunu sağlamalıdır.
Ancak bu şekilde bir şeyleri değiştirebilme ve yapabilme gücüne sahip olabiliriz. Hayatta mantıkdışı bulduğumuz şeyleri değiştirecek irade burada gizlidir.