Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlükte deprem istatistiği

Bilimadamları, olası depremlere karşı hazırlıkları yönlendirmek amacıyla İstanbul için 4 farklı deprem senaryosu geliştirdi. Senaryoların en kötüsü olan 7.7 büyüklüğünde bir depremde 70-90 bin kişinin yaşamını yitirmesi öngörülüyor. (ntvmsnbc)
Senaryoya göre, İstanbul’da 7.5 veya 7.7 büyüklüğündeki bir depremde şu sonuçlar ortaya çıkacak:

50-60 bin civarında ağır hasarlı bina,
500-600 bin evsiz aile,
70-90 bin civarında ölü,
135 bin ağır yaralı,
1000-2 bin kadar noktada su sızıntısı,
30 bin servis kutusunda gaz sızıntısı,
Elektrik kablolarının yüzde 3’ünde kopma,
140 milyon ton enkaz.
Yaklaşık 1 milyon kişi için kurtarma operasyonu ve 330 bin çadır gerekecek.
Yaklaşık 40 milyar dolarlık maddi kayıp oluşacak.

Merhaba e-günlüğüm. Bu deprem konusunda ki hassasiyetimi geçmişten beri bilirsin. Bu yüzden yukarıda ki habere inanma. Külliyen yalan, ve iyimser bir tablo. Bütün tespit ve analizler insanları korkutmamak ve yöneticilerin ihmalkarlığını gün yüzüne çıkarmamak üzere yapılmış ve düzenlenmiş... Bütün bunlara rağmen bu tablo gerçekleşse bile başetmemiz olası değil. Depremden sonra tüp gaz ve akaryakıt istasyonlarının infilak etmesi, yağmalama, kapkaç, dışarıdan gelenlerin vurgunculuğu, elektrikli cihazların yer yer alev alması ve yangın çıkarması gibi olasılıklardan söz edilmemiş... Çok küçük bir örnek: Erzincan 1939 depreminde 40, 000 kişi öldü. Erzincanın nüfusu kaçtı acaba? 1999 (50 sene sonra) depreminde de 18, 000 (!) kişi öldü diye geçti kayıtlara. Kocaeli nüfusunu biliyoruz... Ölümleri düşük göstermekle ellerine ne geçiyor bilmem. Hele şu maddi hasar meselesini de hiç anlamam. Neye göre hesaplıyorsunuz. 40 milyar dolar değil, 440 milyar dolar harcasanız ölenleri geri getirebilirmisiniz? Çoluk çocuk iktidarların rant kavgasına kurban gidiyor ve halen maddi hasar hesabı yapılıyor. Maddi hasarı kim ödeyecek? Yine biz. Depremlerin öldürmediğini, en büyük depremlerin bile önlem alındığında öldürücü afet oluşturmadığını artık küçük çocuklar bile biliyor. Öldüren, binalar, çürük alt yapı sistemleri, plansız ve düzensiz şehirleşme...

Geçelim bunları değerli e-günlüğüm. Önemli olan bizim yaşantımızda ve ilişkilerimiz de deprem olmasın.

Dün gece yine gençler (oğlum ve arkadaşları) ve daima genç kalanlar (bendeniz) bir arada idi. Sohbetler edildi, fıkralar anlatıldı, içkiler ve sigaralar içildi. Çaktırmadan bir sürü bilgi verildi. (nasihat olarak versem umursamazlar) Boss özel gösteri yaptı, hatun kişiler hakkında geniş değerlendirmeler ve kullanım alanları tartışıldı (onların aklı erdiğince) ve kafalar bulunup yatıldı... Güzel oluyor. Yetişkinler gibi herşeyi sorun etmiyorlar, sorunları birbirlerine taşımıyorlar, yaşama göğüs gerip yılmadan mücadele ediyorlar. Bazıları çok kilolu idi, onlara formüller verdim.
Sabah kamyon erken geldi daha ayılmamıştım ki, kamyonu boşaltınca ayılıverdim. Hava da nem oranı herhalde %500 falan. Nefes alırken terliyorum. Kilolu olanlar bu havalarda da kilo veremiyorlarsa pes diyorum. Diyete falan hiç gerek yok, sadece yürüsünler yeter. Diyetisyenlere verecekleri paraları da çatır çatır harcasınlar. Yok yine kilo veremiyorlarsa yanıma gelip kampa girsinler. Ben öyle yapıyorum. Hem hastalanmıyorum, hem de kilo almıyorum. Dolayısı ile doktor ve diyetisyenlere vereceğim parayı (bulsam) çatır çatır yiyorum...

Evet sevgili e-günlüğüm; Bu hafta da vınnnn diye geçti gitti. Gören var mı? Yok...

O zaman bana müsade. Bütün insanların depremlerden kendi akılları ile kurtulmaları dileğiyle...

Pazartesi tekrar yazışmak üzere. Hoşçakal

Biliyor musun: Amazon Nehri'nde yaşayan bir elektrikli yılan balığının maksimum voltajı 650 imiş... (her eve lazım birer tane)
Güzel söz: "Geçmişi bir kitap gibi kullanın, eviniz gibi değil..." Söyleyeni yok olanlardan. (fakat ne güzel ve doğru söylemiş.)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..