Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '12

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Erkek gelinler

Erkek gelinlerde olur mu demeyin. Varmış. Bende okuyunca çok şaşırdım.

Hep birlikte düşünelim. Bir yakışıklı erkek olsun, ama gelin. Sade bir vatandaş… Ben bu konu ile ilgili haberi okuyunca şaşırdım. İsterseniz önce haberi okuyalım sonra üstüne konuşalım.

Olay Sumatra’da geçiyormuş.

· Sumatra(bazen Sumatera) Endonezya'nın batısında bir adaymış.

· Sunda Adaları'nın en batıda olanıymış.

· Yüzölçümü açısından dünyanın en büyük altıncı adasıymış.

· Endonezya'ya ait en büyük ada unvanına da sahipmiş.

Sumatra’yı tanıdıktan sonra gelelim bizim erkek gelinlere. Okuduklarımdan anladıklarımı aktarıyorum.

· Sumatra'da evlenen erkekler, kız evine gidiyorlarmış.

· Bu adada erkek, kadının soyadını alıyormuş.

· Karısı tarafından sokağa atılan erkekler için 'sığınma odaları' bulunuyormuş.

· İsim, soy, kadından geçiyormuş.

· Miras kadına kalıyormuş.

· Evliliği kadın tarafı teklif ediyormuş.

· Erkek, kızın evine gidiyormuş.

Bayan okuyucuların gözlerinin parladığını hissedebiliyorum.

Orada erkek egemenliği de yokmuş. Kadınlar oldukça rahatlarmış. Bakın burayı yazarın yazdığı şekliyle aynen aktarıyorum. Gerçekten çok önemli…

“Evden kovuldukları zaman hiçbir sosyal güvencesi olmayan erkekler için camilerde sığınma odaları bulunuyor.

Sürekli kaynanalarından dert yanan erkekler, evin de hizmetçisi.

Karısı tarafından boşanan erkek ortada kalıyor ve acınası bir hale düşüyor. Karısı ölen erkek ise çoğu zaman sokakta kalıyor.”


Bütün bu yazılanları okuduktan sonra bir süre düşünmek gerekiyor. Bizde olduğunu hayal edelim. İzim erkeklerimizin bizim evlerimize gelin geldiğini düşleyelim. O kendilerine çok yakıştırdıkları:

“Ben kazak bir erkeğim” havasından kurtulup gelin erkek havasına büründüklerini görelim. Güleriz herhalde. Yok canım deriz. Tabiî ki bütün erkekler için şimdi yazacaklarım geçerli değil. Düşünsenize eşini döven erkekleri!

‘Yemeğin tuzu fazla olmuş tamam dayak hakkındır, gömleğimin ütüsü iyi olmamış gel buraya, bunu neden istediğim gibi yapmadın, bu nasıl böyle olmuş, sen beni dinlemiyor musun? Bu kızın sana çekmiş dayak hakkınız…’

Bunun gibi o kadar çok asılsız sebeplerle dayak yiyen kadınlar ve onlara elini kaldıran zalim erkekler var ki. Ben onlar için diyorum. Onları hayal ediyorum. O zalim erkekler için en iyi ceza böyle bir hayat olurdu herhalde.

Felsefi antropoloji’ye göre insan; bilen, öğrenen - öğreten, yaratan, çalışan, seçen, isteyen, inanan, devlet kuran, değerlendiren, önceden gören, seven, konuşan ve hür bir varlıktır. Deniliyorsa:

· Biliyorsa,

· Öğreniyor ve öğretiyorsa,

· Bir şeyleri yaratmayı başarabiliyorsa,

· Çalışıyorsa, seçiyorsa, görüyorsa,

· İstiyor ve inanıyorsa,

· Bütün değerleri ve edinimlerini kullanıyorsa,

· Devletler kurup,

· Savaşlar verip,

· İleriyi görebiliyor, hissedebiliyorsa,

· Düşünmeyi biliyorsa,

· Konuşabiliyorsa, konuşturulabiliniyorsa,

· Hür ve demokratik bir ortamda yaşıyorsa…

O değerlidir ve değerlendirildiğinden değerli şeyler yapacaktır… Sizlere Felsefi Antropoloji’nin içeriğini resmi yazılımı ile aktarmak istiyorum.

Felsefi antropoloji, genel olarak insanbilim ya da antropolojiolarak bilinen disiplinin ekseninde tanımlanan bir felsefe etkinliğidir. İnsanin özü ve bunun belirli bir somut yaşam içinde gerçekleştirilmek üzere kuruluşu ya da oluşturulması üzerine felsefi ve kuramsal etkinlikler ve öğretiler bu alana girer.

Mevlana’ya göre Yüce Tanrı, kendi sanat ve sıfatını göstermek isteyince dünyayı yarattı. Kendi zatını göstermek isteyince de Âdem’i yarattı.

Düşünün insanın önemini…
Tasavvufta olduğu gibi Mevlana’da da insan kutsal bir varlıktır.
Mevlana, insanın kutsallığını bir başka şekilde şöyle ifade etmiştir:

“Dağ, taş, su, ateş, yel bile insana secde etmededir. Birkaç lüzumsuz münafık secde etmemiş noksan mı gelir insana”

İnsan bu kadar önemli... Kadın olmuş, erkek olmuş önemli değil ki… Önemli olan insanların karşılıklı birbirlerine saygı duymaları, anlamaları sevgi ile yaklaşmaları. İster erkek gelinler olsun, ister kadın gelinler olsun. İnsan onlar. İnsana insan gibi davranmak gerek. Dünyanın her yerinde olduğu gibi bizim memleketimizde de…


Nazan Şara Şatana


http:// http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552


https://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....