- Kategori
- Felsefe
Felsefeye giriş!

Aklımın ucundan bile geçmezdi bu kategoride yazacağım! Biri beni itti!
Çünkü sevmem öyle kafa karıştırıp da akıl vermeyi!
Arenada matador boğaya her kılıcı vurduğunda seyirciler ayağa kalkıyor ve hep bir ağızdan “ole” diye bağırıyorlar. Herkes oturuyor , yaşlı bir adam kalkıyor ayağa ve o bu kez “ole” diye bağırıyor!
Yanındaki merak etmiş!
“Bizimle niye bağırmıyorsun? “Diye sormuş.
“Ben boğayı tutuyorum!” Demiş yaşlı adam!
Sanırım bu fıkra felsefiktir!
Bana uyuyor diye yazdım bunu! Belki de okuduktan sonra ona uydum!
Yok be! Ben eskiden de öyleydim! Çocukluğumdan beri var bende bu!
Boğa gözümün önünden gitmez! Hele internette “Boğanın intikamı” videolarını seyretmeye bayılırım!
Birden aklıma geldi. Yazmasam patlarım.
Gandi Kurtuluş savaşımızda bize destek olmuştur. Hind Müslümanları Anadolunun işgalini protesto etmişlerdir çok defa. Mitingler yapmışlar İngiliz mallarını boykot etmişler. Gandi de Müslümanlara destek vermiş.
“Size her türlü desteği verelim ama lütfen inek kesmeyin. Biliyoruz inançlarınızda kurban var ama bizim inançlarımıza da saygı gösterin. Ama gene de ısrar etmiyoruz” Demiş!
Bu sözünü okuduğumda Gandi’yi sevdim! Hatta “Nuhun gemisi” adlı yazımda buna izafeten Hindistanda indirdim kendimi gemiden!
Ondan beri de tavuk eti yerim!
Onu tutan yok!
Patronum Urfadaki kutsal balıklar için şöyle derdi.
“Ulan havuzda balıklara saygıyla bakarlar , az ilerde tutup yerler!”
Görmediğim için onun yalancısıyım ben de!
Valla bu bir felsefeye giriş yazısıydı. Bilmem oldu mu!
Olmadıysa yazın da Sokratesten başlayayım!!