Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '07

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Gecikmeli kutlama...

Gecikmeli kutlama...
 

Sevgili dünya, kadınlar günün kutlu olsun. Ben senin kadınlarla yaşamanı hep takdir minnet hayranlık sevgi saygı gibi duyguları birbirine karıştırarak karşılıyorum. Bütün sazlarını çal, bütün sarkılarını söyle, bütün danslarını et bugün, kutluyoruz. İçinde bulundurduğun, yaşattığın, her türlü farklılığın güzelliğiyle kadeh kadeh çoşmak istiyoruz. Coş dünya, kadının var. Ben de tüm kalbimle bugün sana katılacağım. Kurulsun sofra, dönsün dünya, olsun dolunay, süpürgelerimize binelim ve hüviyet engelliliğimizden ötürü pek sıklıkla gidemediğimiz bir mekana gidelim. Bu gün insan olmanın birliğiyle tozlanmış ne kadar duygumuz varsa süpürelim. Teklifim var dünya, bugün, hepimiz, dönelim. İçimizdeki dışımıza çıkana değin... Bulanacaksak bulanalım, bulantılanacaksak bulantılanalım lakin bugün döne dolaşa kadını bulalım. 


Her şeyden önce, ben güne bir cümleyle başlamak istiyorum ki dalgalansın coşku suları! Çarpıtılmaktan korkmamak için de herkesin kadehine biraz daha bilinç konulmasını talep ediyorum ve hazırsak, duymaya algılamaya anlamaya hazırsak diyeceğim odur ki... Hepimiz kadınız! Ah, hiç inancım kalmamış anlaşılmaya... Yanlış anlaşılmasın, mecaz yapmıyorum kinaye hiç yapmıyorum. Kadınları desteklediğimizi falan da söylemeye calışmıyorum. Bilakis o iki kelimeyi gerçek anlamlarıyla kullanıyorum. Sen, köşede oturan sakallı amca, ve sen delikanlı, ve sen mızıkacı, ve sen aşçı, ve sen dansçı, ve sen makinist... ve ben, konuşmacı, hepimiz kadınız. Bir yanımız kadın, yok sayamayız, gözümüzün birini çıkarıp atamayız, kolumuzu kesemeyiz, kendimizi ortadan bölemeyiz. İşte o yuzden hepimiz kadınız, lakin bunca yıldır işlenen taksirli kastlı ya da her nedenle ve her nedensiz parçalamalara, söküp atmalara, kanatmalara, yok sayılmalara, aşağılanmalara, yazıklanmalara maruz kalmış kadınlık adına sana suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Biz bilincinde olmadığımız olamadığımız olmak istemediğimizden oldurtmadığımız bir hakikati, görünür sürette öldürdük. Biz insanlık içimizdeki kadını erkekliğimizi ve güçlülüğümüzü anlayışsızlığımızdan ötürü öldürdük, şimdi söylensin bana, insan olan bunu yapar mıdünya! İçindeki kadına eziyet eden, hüviyeten kadın veya erkeklerin yalancılıktan dolandırıcılıktan katillikten yaralamadan kız alıkoymadan dolayı ömür boyu hep yarım bir mutluluk hep yarım bir yaşam yarım bir insanlık ile cezalandırılmasını talep ediyorum. Ama günümüzün keyfini fazlaca kaçırmak da istemiyorum. Yoksa acımızı unutmak için bu masada sızıp kalacağız. Biz tüm erkekler olarak dişilliğin farkına varamadığımızdan dışımızdaki dişiyi de anlayamadigimiz için ve biz tüm kadınlar dişilliğin hissine varamadığımızdan dışımıza da yanlış algılattığımız için çamura batacağız ya da hep yaptığımız gibi çamura yatacağız. Bütün anlamların değişip dönüşerek kendine gelmesi insanlık adına son talebimdir. 

Artık kutlamamıza başlayabiliriz. İncelip sevecenlenleşebiliriz, dünyayı kucaklayabiliriz, tüm varoluşa minnet duyabiliriz, zarifçe ellerimizi uzatabiliriz, avuçlarımıza dolan guzellikleri sevgiyle yüreğimize katabiliriz, etrafa aşk tohumları saçabiliriz, neşemizi paylaşabiliriz, göz yaşımızı akıtabiliriz, kuşlarla şarkı söyleyebiliriz, dans edebiliriz... Böylece kadını aramadığımız bir yerde yani içimizde bulabiliriz. Saygıya ve sevgiye işte tam buradan ve yeniden başlayabiliriz. Devam edebilirsek erkekler erkek, kadınlar kadın olunca, ve devam edebilirsek erkekler bütün, kadınlar bütün olunca erkekle kadin bütün olabilir. Şimdilik zıt kutuplardayız ama belki o zaman kadınlı erkekli bir koro eşliğinde elele, dünya sen ne güzelsin, diyebiliriz. 

Başka da söyleyecek sözüm yok lafi uzatmak yerine tüm bildiklerimizi unutalım, belki o zaman farkına varırız diyor ve müsadenizle dansa kalkıyorum... 

 
Toplam blog
: 16
: 2070
Kayıt tarihi
: 31.08.06
 
 

Yazmazsam ölmem ama yazarsam hiç ölmem gibi... Yazmazsam kendime ihanet ederim gibi... Yazmayarak ke..